Bu yaklaşımın temelinde yatan sebeplere dair yapılan tartışmalarda, Erdoğanın Kürt oylarına oynadığı, 31 Marttaki seçimlerde Kürt oylarından faydalanarak MHPye kayan AKP tabanındaki kaçışları telafi etmek istediği belirtiliyor.
Bu konuyu irdeleyen T24 yazarı Murat Sabuncu, Erdoğanın genel af konusunda sarf ettiği, Devlete karşı suçlarda yapılabilecek olanları yerine getirmeye gayret ederiz sözlerini siyasi af sinyali olarak yorumlayan Sabuncu, Gazetecilerden Kürt siyasetçilere, hüküm giymiş ya da hâlâ davasının sonucunu bekleyenlere çözüm üretebilecek bir başlangıcın sinyali olabilir. Böyle bir girişim Erdoğanın elini Avrupa yolunda da rahatlatır yorumunu yapıyor.
Erdoğanın, Türküm ben. Ama şunu söyleyeyim ben Türkçü değilim. O başka bir şey bu başka bir şey. Irkçılık bizim dinimizde yasaklanmıştır, yok sözlerinin ise, sert milliyetçi söylemi yumuşatması olarak görüyor ve ekliyor:
Erdoğan uzun zaman sonra küçük de olsa sert milliyetçi söylemine ara veriyor. Burada oy konusundaki tıkanmışlığının, toplumda yaşanan sıkışmayı görmesinin dışında özellikle ekonominin içinde bulunduğu durum açısından yabancı sermayeye duyulan ihtiyaç da motive edici unsur.
Kısaca bir önceki yazıda da belirttiğim gibi Erdoğan ve AKPnin andımız ile af konusundaki durduğu nokta, milliyetçi söyleme koyduğu mesafe yeni siyaset arayışının sinyali olabilir. Bu arayış bir yandan Avrupa-ABD ilişkileri bir yandan gerileyen oylara karşı bir çözüm olarak düşünülüyor olabilir. Erdoğan yeniden Kürtlere ve oylarına yönelebilir.
Sabuncu, Erdoğanın, 2019 daki seçim 2023e kadar önümüzü açar.. sözlerinin ise, AKPnin istediği oyu almadığı taktirde 2020de yeni bir seçim anlamına geleceğini ifade ediyor.
