Partinin genel merkezindeki ortak açıklama sonrası konuşan Babacan, AKPli Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a yüklendi.
DEVA Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Ankara Kızılay’da Somalililer tarafından işletilen Saab Cafe’nin tabelasının açılışına polisin izin vermemesi üzerine olay yerine gitmişti.
Yeneroğlu’na parmak sallayan bir polis memuru, burada “Senin gibi tiplerin ne olduğu belli, ahlâksız sensin lan, adam gibi konuş, milletvekiliymiş” demişti.
Tartışmaların ardından partisinin il başkanlarını Ankara’ya çağıran Babacan, bugün geniş katılımla basın açıklaması düzenledi. Burada konuşan Babacan, polisin tutumuna ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün açıklamasına sert çıktı. Partinin yönetim kadrosuyla kameraların karşısına geçen Babacan, EGM’nin açıklamasını ‘utanç vesikası’ olarak değerlendirdi. Açıklamayla Yeneroğlu’nun hedef haline geldiğini ve devletteki bozulmanın kanıtı olduğunu savundu.
Yeneroğlu’nun yasal bir iş yerine karşı hukuksuz uygulamaya karşı koymak için olay yerinde olduğunu belirtti. Polis memurununsa işyerini taciz ettiğini ve terbiye sınırlarını aştığını vurguladı. Babacan polisin tutumunu, ‘kabadayılık’ olarak nitelendirirken, EGM’nin açıklamasınıysa “Haddini bilmez bir memurun arkasında durmak” olarak tanımladı.
Erdoğan’a seslenen Babacan, “Haksızlık hukuksuzlukla bizi sindireceğinizi sanıyorsanız heveslenmeyin. Açıklamanın gölgenize sığınarak yazıldığını biliyoruz. Sizden ve krizlerin ortağı Bahçeli’den güç alıyorlar. Tehditlerinize de kabadayılıklarınıza da pabuç bırakmayacağız” dedi.
Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a “Meclis başkanıyım deyip, hukuksuzluk karşısında sessiz kalamazsınız. Niye susuyorsunuz? Siz tek bir siyasi partinin mi Meclis başkanlığını yapıyorsunuz? Derhal tepki vermek zorundasınız. Seyirci kalırsanız 600 milletvekilinin sahada nelerle karşı karşıya gelebileceğini bilmiyor musunuz” sözleriyle tepki göstermeye çağırdı.
Devlet memurunun vatandaşa parmak sallayamayacağını belirten Babacan şunları kaydetti: “Tablo ülkem adına utanç vericidir. Bir kamu kuruluşu üzerinden haksızlığı koruyan bir metin yayımlanamaz. Üç beş kişinin yaptığı bir iş olduğuna eminim ama kimin kimden cesaret aldığı ortadadır. Bu hukuksuzluğa meydan veren, ‘AYM kararını tanımıyorum’ diyen kişidir. Erdoğan iş tutuş tarzı hukuksuzluğu sıradanlaştırmaktadır. En tepeden cevaz görünce hak hukuk mu kalır? Bu teşkilatın kime bağlı olarak çalıştığı da malum. Polise ‘Ayağını kırın sorumlusu benim’ diyen kişi bu teşkilatın başına görevlendirilmiştir. Sağda solda vatandaşa parmak sallayıp hakaret etmek bu kurumun görevleri arasında yok. Erdoğan’ın çizdiği yolla şiddet adet haline geldi. Sistematik hukuksuzluk düzeni ile karşı karşıyayız.”
