• Turkhane Logo

CHP'li Kaboğlu 'Yargı Reformu'nu değerlendirdi: Kırmızı çizgilerimiz...

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hükümet Olağanüstü Hal ile ülkeyi yönetmeye başlamış ve iki yıl boyunca binlerce hak ihlali yaşanmıştı.

12:57 30 Ağustos 2019 Cuma
CHP'li Kaboğlu 'Yargı Reformu'nu değerlendirdi: Kırmızı çizgilerimiz...
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında hükümet Olağanüstü Hal ile ülkeyi yönetmeye başlamış ve iki yıl boyunca binlerce hak ihlali yaşanmıştı.





Darbeden sonra özellikle yargı tamamen iktidarın kontrolü altına girdi. Hükümet ise darbeden üç yıl sonra seçimlerde oy kaybetmesiyle Yargı Reformu Stratejisini açıkladı. Paket, dokuz ana başlıktan ve 256 faaliyetten oluşuyor.


Paket içerisinde binlerce kişinin yargılandığı Terörle Mücadele Kanununu (TMK) içeren değişiklikler olup olmayacağı henüz bilinmiyor. Hukukçular esasen TMKde değişiklik yapılması gerektiğini vurguluyor.

Kendisi de OHALin getirdiği KHK mağduru olan, Anayasa hukukçusu ve CHP Milletvekili Prof. İbrahim Kaboğlu, Cumhuriyette yargı reformunu ele alıyor.

İktidarın yaptığı Yargı Reformu çalışmasını yetersiz bulan ve daha geniş kapsamlı bir reform çalışması gerçekleştiren Kaboğlu ve beraberindeki diğer parti temsilcileri, 18 Ağustos’ta ilk toplantılarını yaptı. Kaboğlu, Cuma günü (bugün) yapılacak ikinci toplantının da koordinatörlüğünü yapacak.

Zehra Özdileke konuşan Kaboğlu, “Anayasa ve özgürlükler konusunda genellikle üç katmanlı bilgi kirliliği, adeta devlet eliyle yaratılır oldu. Saray’da açıklanan Yargı Reformu Strateji Belgesi, yaygın ve sistematik adil yargılanma hakkı ihlallerini gölgeleyici bir özelliğe de sahip. Çalışmalarımızda, asgari standartlar olarak, adil yargılanma hakkının yedi temel ilkesini ölçüt almakla işe koyulduk” diyor.

Kaboğlu, yedi temel ilkeyi şöyle aktarıyor:

Mahkemeye ulaşma hakkı, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme hakkı, açık usul ve çabukluk ilkesi, suçsuzluk karinesi, savunma hakları, silahların eşitliği ilkesi, yargı kararlarına uyma yükümlülüğü. Bu asgari gerekliliklere aykırı yasal düzenlemeleri ayıklama, sorunlu maddelerde değişiklik yapma ve yeni madde yazımı biçiminde bir yol haritası benimsedik.

Birincisi yasal düzlem; düşünce ve ifade özgürlüğünün suçlandırılmaması, OHAL’de yapılan anayasa ve hukuk dışı, hatta akla aykırı düzenlemelere dokunulmadan adil yargılanma hakkının güvence altına alınamayacağı, seçilmişlerin anayasal güvencelerinin ihlal edilmemesi, kişi özgürlüğü ve güvenliğinin temel alınması gereği vb. hususlar, çalışmanın kırmızı çizgileri olarak kaydedilebilir.

İkincisi anayasal düzlem; ikili bir bakış açısı: Yürürlükteki anayasal hükümlere saygı gerekliliği: örnek madde 138 (mahkemelerin bağımsızlığı), md.19 (kişi özgürlüğü ve güvenliği), md. 13 (hak ve özgürlük güvenceleri) vb. Örneğin, görevden alınan Diyarbakır, Mardin ve Van BB başkanları için yürütülen “yargısız infaz” kampanyası.

Anayasaya aykırı biçimde uzaklaştırma bir yana; yargı kararını bekleme söylemi eşliğinde devlet eliyle ve medya yoluyla yürütülen linç kampanyası karşısında, adı geçen “üç ildeki yargıçlar kararlarını bağımsız olarak nasıl verecekler” sorusunu sorma gereği var...

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi (CBHS) adı verilen anayasal düzenlemenin sürdürülemez özelliğini hiçbir zaman gözardı etmeksizin, adil yargılanma hakkının asgari güvenceleri olarak öncelikli anayasal değişiklikler... Bunların başında da, Hâkimler ve Savcılar Kurulu (HSK) geliyor. Sınırlı anayasa değişikliği önerisinin başında HSK düzenlemesi yer alacak.

Son güncelleme: 12:57 30.08.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı