Beykoz Belediyesi Başkan Vekilli Özlem Vural Gürzel, CHP’den istifa ettiğini açıkladı.
Beykoz başsavcılığı, geçen yıl 30 Ağustos etkinliklerindeki iki Manuş Baba konseriyle iptal edilen Baba Zula konserinin ihale sürecinde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla soruşturma başlatmıştı.
Soruşturmada Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler dahil 20 kişi ‘ihaleye fesat karıştırma’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üyelik ve yardım’ suçlamalarıyla 27 Şubat’ta gözaltına alınmıştı.
Köseler, 3 Mart’ta tutuklanıp görevden alınmış, yerine 10 Mart’ta CHP’li meclis üyesi Özlem Vural Gürzel seçilmişti.
Yaklaşık altı ayın ardından Köseler ve beraberinde tutuklanan 12 kişi 5 Eylül’de tahliye edilmişti. Ertesi günse Köseler dahil beş kişi yeniden tutuklandı.
Bu sırada Gürzel, ‘seçilmiş belediye başkanının kişisel hırslarını gerçekleştirmediği için hakaret ve cinsiyetçi söylemlere maruz kaldığını’ söyleyerek partisinden istifa etti.
Gürzel, X’ten şunları yazdı:
‘Asılsız iftiralar tahammül sınırımın üstüne çıkmış durumda’
“Beykoz Belediye Başkan Vekilliği görevini 10.03.2025 tarihinden bugüne kadar yapmaktayım. Bu göreve gelirken ve görevde bulunduğum süre boyunca doğruluk, adalet ve kamu yararının üstünlüğünü ilke edinmiş bir siyasetçi olarak tek önceliğim; Beykoz Belediyesi’ndeki tüm iş ve işlemlerin hukuk çerçevesinde ve dürüstlükten sapmadan, belirli bazı kişilere değil, Beykoz halkının tamamına fayda getirecek şekilde gerçekleştirilmesi olmuştur. Bu konuda vicdanım son derece rahattır. Beykoz halkına ve yetkili makamlara verilemeyecek hiçbir hesabım yoktur.
Ne var ki; görev sürem boyunca gösterdiğim bu tutuma karşılık, seçilmiş belediye başkanı ve meclis grubundaki bazı kişilerin yalnızca kişisel hırslarını gerçekleştirmemiş olmam sebebiyle hakaretlere ve cinsiyetçi söylemlere maruz bırakıldım. Bana yöneltilen asılsız suçlamalar, iftiralar, psikolojik şiddete varan baskılar tahammül sınırımın üstüne çıkmış durumdadır.
Bu dönemde içinde bulunduğum durumu parti yöneticilerime anlattığımda muhatap alınmadığımı, savunulmadığımı, hak vermediklerini, anlamadıklarını hatta yaptığımız birlikteliğin ise asla umurlarında olmadığını gördüm.
Maruz bırakıldığım tehdit ve baskılara boyun eğerek vekillik görevime devam etmem gerektiği yönünde telkinleri dışında parti içinde herhangi bir çözüm girişiminde bulunulduğuna da maalesef şahit olmadım.
Buna rağmen sadece Adalet ve Kalkınma Partili, Milliyetçi Hareket Partili meclis üyeleri ve en önemlisi Beykoz halkı tarafından desteklendiğimin ve değer gördüğümün de bilinmesini isterim.
Son olarak tüm bunlara rağmen katıldığım Anadolu Adliyesi 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen duruşmada, Beykoz Belediyesi seçilmiş başkanı ve özel kalemi tarafından yargılama ile hiçbir bağlarının bulunmamasına rağmen tarafıma yöneltilen ağır iftiralar ve gerçek dışı suçlamalarla birlikte durumun artık katlanılmaz bir hale gelmiştir.
Söz konusu şartlar altında; CHP çatısı altında Beykoz halkına faydalı hizmetler gerçekleştiremeyeceğim için Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ettiğimi kamuoyuna saygı ile duyuruyorum.”