• Turkhane Logo

‘6 milyonun oyunu almış HDP’yi kriminalize edemezsiniz’

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin 5 belediyesine kayyım atanmasına tepki göstererek, "HDP, Türkiye’de 6 milyon insanın oyunu almış bir partidir, TBMM’de 3’üncü büyük partidir.

19:38 16 Mayıs 2020 Cumartesi
‘6 milyonun oyunu almış HDP’yi kriminalize edemezsiniz’
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, partisinin 5 belediyesine kayyım atanmasına tepki göstererek, "HDP, Türkiye’de 6 milyon insanın oyunu almış bir partidir, TBMM’de 3’üncü büyük partidir.



HDP’yi yok saymak, kriminalize etmek hiç kimsenin hakkı değildir, hiç kimsenin haddi değildir dedi.

Kayyum atanan Siirt Belediyesinin binasına Türk bayrağı asılarak İstiklal Marşı okunduğunu belirten Buldan, “Başka bir ülke toprağına gidip orayı mı işgal ettiniz ki Türk bayrağı asıp İstiklal Marşı okuyorsunuz? Neyin mesajını kime vermeye çalışıyorsunuz?” ifadelerini kullandı.


Partisinin İstanbul il binasında düzenlediği basın toplantısında HDP’li beş belediyeye kayyum atanmasına tepke gösteren HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Bugün hep birlikte Iğdır’a, Siirt’e atanan kayyumlara ses çıkarmazsak; İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir ve Mersin’e atanacak kayyumlardan hepimizin sorumluluğu olacaktır” dedi.

HDP’li Siirt, Iğdır, Baykan, Kurtalan ve Altınova belediyelerine kayyum atanmasıyla ilgili konuşan Buldan, şunları kaydetti:

MİLYONLARIN KAZANDIĞI YERLER GASP EDİLDİ

Zor günlerden geçiyoruz. Bu zor günlerde, özellikle salgının devam ettiği bir süreçte, tüm dünyanın salgınla mücadele ettiği bir dönemde AKP ve küçük ortağı MHP’nin HDP ve Kürtler’le yeniden bir mücadele anlayışını ortaya koyduğunu, Kürtleri ve HDP’yi hedefe aldığını bir kez daha gördük. Daha önce de söyledik bu iktidar fırsatçıdır, bu iktidar aynı zamanda Kürt düşmanı, Alevi düşmanı, kadın düşmanı bir iktidardır. Dün bir kez daha gördük ve tanıklık ettik ki bu fırsatçı anlayışıyla birlikte Kürt halkının, demokrasi güçlerinin ve Türkiye’de muhalefet eden milyonlarca insanın kazanmış olduğu yerler, mekanlar bir kez daha gasp edildi, bir kez daha halkın iradesi yok sayıldı. Daha önce de 8 belediyemize kayyum atanmıştı salgının devam ettiği bu dönem içerisinde. Daha önce açıklamalarımızda söyledik, ifade ettik: Bu bir darbe anlayışıdır, bu bir fırsatçılıktır. AKP bu salgın döneminde fırsatçılığını ortaya koymuştur ve bunu bir yönetim şekli haline getirmiştir.

KÜRTLER YOK SAYILDI

Dün Iğdır Belediyemiz, Siirt, Baykan ve Kurtalan ve Muş-Altınova belediyemiz AKP iktidarı tarafından gasp edildi. Belediye eşbaşbakanlarımızın yerine kayyumlar atandı. Belediye eşbaşkanlarımız gözaltına alındı. Hem de hukuksuz bir şekilde gözaltına alındılar. Bir kez daha AKP darbeci zihniyetini ortaya koymuştur. Bu ülke tarihi darbelerle dolu bir tarihtir. Ancak hiçbir zaman, hiçbir dönem bu kadar talancı, bu kadar inkarcı, bu kadar insanların kazanımlarını yok sayan bir anlayış bu ülkeye hakim olmamıştır. Bizler 80’leri yaşayan, 90’larda faili meçhulleri gören, buna tanıklık eden ve mağduru olan, 2000’li yıllarda ülkeyi yönetenlerin zulmüyle karşı karşıya kalan bir gelenekten geliyoruz. Ancak hiçbir dönem bu dönem olduğu kadar Türkiye toplumunun, Türkiye halklarının, Kürtlerin yok sayıldığı inkar edildiği bir dönem olmamıştır. En fazla şiddet ve baskı politikası, inkar politikası, yok sayma politikası bu dönemde AKP iktidarı ile bu ülkeye hakim olmuştur.

HER DARBE SİLAHLA YAPILMIYOR

Toplam 45 belediyemiz bugün itibariyle AKP hükümeti tarafından gasp edilmiştir. Bu darbe anlayışını biz şöyle ifade etmek istiyoruz: Darbeler tankla topla, zorla, özellikle asker ve polis gücüyle yapılan şeyler değildir sadece. Aynı zamanda bir halkın seçmiş olduğu temsilciyi görevden alıp yerine atanmış bir insanı getirerek o mekanların sahibi yapmak da bir darbedir. Her darbe silahla yapılmıyor, her darbe katliamla yapılmıyor. Darbe böylesi günlerde özellikle bazen Kürt halkının seçtiklerine, bazen Alevi toplumunun cemevlerine, bazen mezarlıkta yatan ölülerin mezar taşlarına da yapılıyor. Bu dönem bunu çok gördük. Belediyelerimiz gasp edildi. Alevi toplumunun cemevlerine saldırılar gerçekleşti. Kürt halkının çocuklarının yattığı mezarların mezar taşları kırıldı; mezarlar tahrip edildi, mezarda yatan insanların aileleri ikinci kez öldürüldü. Bunun adı darbedir. Bu darbe anlayışı bugün Türkiye’ye hakim olmuştur.

İTİRAZ ETMEK SORUMLULUĞUMUZ

HDP, Türkiye’de 6 milyon insanın oyunu almış bir partidir, TBMM’de 3’üncü büyük partidir. HDP’yi yok saymak, boğmak, kriminalize etmek hiç kimsenin hakkı değildir, hiç kimsenin haddi değildir.

KAYYUM MEŞRU DEĞİLDİR

Belediyelerimize atanan kayyumları kabul etmiyoruz. Sadece dün atanan 5 kayyumu değil, bundan öncekileri de kast ederek söylemek isterim ki hiçbir kayyum meşru değildir. Halkın nezdinde bu kayyumların hiçbir meşruluğu yoktur. O belediyeler birer karakol haline dönüştürülmüştür. O belediyelerden içeri halk değil sadece güvenlik güçleri girmiştir, bundan sonra da böyle olacaktır.

EŞBAŞKANIMIZIN KAPISI KIRILDI

Siirt’te gördüğümüz manzara korkunç bir manzaradır. Siirt Belediyesi gasp edilirken oradaki belediye eşbaşkanlarımız görevden alınırken; eşbaşkanımız Berivan Helen Işık’ın evinin kapısı kırılarak içeriye girilmiş ve arama yapılmıştır. Daha önce de belediye eşbaşkanlarımızın gözaltına alındığı dönemlerde kapılar kırıldı, evler arandı, zorbalıkla, zorla, zulümle gözaltılar yapıldı. Dün bunlardan sadece bir tanesine tanıklık ettik. Hemen arkasından Siirt Belediyesinin binasına Türk Bayrağı asılmış, İstiklal Marşı okunmuştur. Siirt hangi ülkenin toprakları içerisindedir? Siirt Türkiye topraklarının içerisinde olan bir kenttir. Başka bir ülke toprağına gidip orayı mı işgal ettiniz ki Türk bayrağı asıp İstiklal Marşı okuyorsunuz? Neyin mesajını kime vermeye çalışıyorsunuz? Bunu özellikle iktidara sormak isterim. Zor günlerden geçiyoruz bunun farkındayız. Ancak şunu da belirtmek isterim ki bin yıl da geçse o belediyeleri seçimle kazanamayacaksınız. Türkiye halkları, Kürt halkı, tercihini Iğdır’da da Mardin’de de, Diyarbakır’da da, Siirt’te de, Van’da da HDP’den yana yapacaktır. Bunun önüne hiç kimse geçemeyecektir.

SES ÇIKARMAZSAK İSTANBUL’U, ANKARA’YI AKLINDAN GEÇİRECEK

Demokrasi güçlerine çağrı yapmak isterim. Iğdır Belediyesi’ne kayyum atayan zihniyet, Siirt’e kayyum atayan zihniyet, İstanbul’a da İzmir’e de Ankara’ya da kayyum atamayı mutlaka aklından geçirecektir. Biz bugün eğer hep birlikte Iğdır’a atanan kayyuma ses çıkarmazsak, Siirt’e güçlü bir şekilde itiraz etmezsek; İstanbul’a, Ankara’ya, Antalya’ya, İzmir’e, Mersin’e atanacak olan kayyumlarda hepimizin sorumluluğu olacaktır.

İKTİDARA ASLA BİAT ETMEYECEĞİZ

İktidara şunu ifade ederek sözlerimi tamamlamak isterim. Size asla ‘eyvallah’ demeyeceğiz. Size asla biat etmeyeceğiz. Sizin önünüzde diz çökmeyeceğiz. Tek bir belediyemiz kalsa bile demokrasi ve barış mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.

23 BARODAN KAYYUMA TEPKİ

HDP’li 5 belediyeye kayyum atanarak, belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınmasına 23 şehrin baro başkanının hazırladığı ortak açıklamayla tepki gösterildi. Kayyum uygulamasının toplumsal barışa, kamu sağlığına ve dayanışmaya zarar verdiği vurgulanarak, “Demokrasinin kalbi olarak nitelenen sandığın işlevsiz hale getirilmiş olması, hukuk devleti ilkesine ve demokrasimize ağır bir hasar vermektedir” denildi. Açıklamaya şu barolar imza attı: Adana Barosu, Ağrı Barosu, Adıyaman Barosu, Artvin Barosu, Batman Barosu, Bingöl Barosu, Bitlis Barosu, Bursa Barosu, Diyarbakır Barosu, Antep Barosu, Hakkari Barosu, Hatay Barosu, Kars Barosu, İstanbul Barosu, Mardin Barosu Mersin Barosu, Muş Barosu, Siirt Barosu, Urfa Barosu, Şırnak Barosu, Dersim Barosu ve Van Barosu.

Son güncelleme: 19:38 16.05.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı