Sancar, 6-8 Ekim 2014 tarihindeki Kobani eylemleri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında HDP’li siyasetçilerin tutuklanmasını değerlendirdi.
HDP’nin, dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ile görüşmeleri olduğunu ve Kobani’ye kendilerini götüren kişinin bir bakan olduğunu söyleyen Sancar, “6-8 Ekim’de Kobani’ye bir bakan eşliğinde gittik. Akil İnsanlar Heyeti üyesi olarak beni Mürşitpınar’dan Kobani’ye geçiren bir bakandı. 6-8 Ekim’den bir hafta önceydi. Sırrı Süreyya Önder 48 saat İçişleri Bakanı’nın odasındaydı” diye konuştu.
“SİVİL KOMİSYON ARAŞTIRSIN”
Sancar, “52 insan yaşamını kaybetti. Birçok insan vahşice katledildi. Gerçekte ne oldu? Efkan Ala’nın işaret ettiği güvenlik güçlerinin içindeki karanlık odaklar kimdi? HDP’nin sorumluluğu var mı?” diye sorarak, “sivil bir komisyon araştırsın” çağrısı yaptı.
HDP, SİNE-İ MİLLET YAPAR MI?
Sancar, HDP’ye yöneltilen “sine-i millet” sorularına da cevap vererek, “Bunu sadece HDP’nin yapması iktidarı etkilemez. Baskılar karşısında çekilmek, bizi işlevlerimizden iddiamızdan uzaklaştırır. HDP’nin baskıya uğraması sadece HDP’nin meselesi değildir. Muhalefet gerçekten bu gidişatı durdurmak için meclisten çekilmeye karar verilirse bu düşünülür. Ancak çekilme gündemimizde yok” diye konuştu.
GİDİŞATI DEĞİŞTİRMENİN YOLU: ÖN ŞARTSIZ DİYALOG VE DEMOKRASİ İTTİFAKI
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le ilgili kahvaltı açıklamasını da değerlendiren Sancar, “Demirtaş’ın önerdiği aslında bir diyalog yoluydu. İnsanlar farklılıklarını konuşarak, çözebilirler. Bu da öyle bir açıklamaydı. Gidişatı değiştirmenin tek yolu geniş bir demokrasi ittifakıdır. Bizim önümüzdeki dönem yeni mücadele programının önemli bir başlığı tüm muhalefet liderleriyle görüşmek. Biz muhalefetle ön şartsız diyaloga hazırız. Tek tek tartışmak Türkiye için iyi değil. Önemli olan ortak bir bakış açısıyla bir yol açabilir miyiz, önemli olan bu” diye konuştu.
Sancar, “HDP’yi kapatsalar da kapatmasalar da partimiz ayakta” dedi.
