• Turkhane Logo

YSK düzenlemesi: "Seçimler şeffaf olamayacak"

Türkiye'de 31 Mart yerel seçimleri için resmi takvimi işletmeye başlatan Yüksek Seçim Kurulu yine "seçime şaibe mi karışacak" sorularının adresi oldu. Muhalefet, YSK'nın mühürsüz oyları geçerli saymasını hatırlatıyor.

12:59 03 January 2019 Thursday
 YSK düzenlemesi:
Türkiye'de 31 Mart yerel seçimleri için resmi takvimi işletmeye başlatan Yüksek Seçim Kurulu yine "seçime şaibe mi karışacak" sorularının adresi oldu. Muhalefet, YSK'nın mühürsüz oyları geçerli saymasını hatırlatıyor.




31 Martta yapılacak yerel seçimler öncesi Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerinin görev sürelerinin bir yıl daha uzatılması, YSKya yönelik eleştiriler nedeniyle muhalefet cephesi ve hukukçularda soru işaretlerine yol açtı.


Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) mini bir yasa teklifiyle başkan da dahil olmak üzere YSK üyelerinin Ocak 2019da dolacak görev sürelerini bir yıl daha uzatan değişikliği Meclisten geçirdi. YSK üyelerinden 2019da görevi sona ereceklerin yerine Ocak 2020de, 2022de görevi sona ereceklerin yerine ise 2023te yenileme seçimi yapılacak.

Muhalefet ve hukuk çevreleri bu düzenlemeyi Anayasa ihlali olarak nitelendirip, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerin şeffaf olamayacağını savunuyor. Hükümet ise 1 Ocak’ta başlayan resmi seçim sürecinde YSK üyelerinin görevde olmasıyla seçimin daha güvenli yapılabileceği görüşünde ısrarlı. İktidar partisi AKP, yasa değişikliğinin askıya alınmasını isteyen muhalefete Yapılacak en iyi düzenleme yapıldı. Ortada Anayasa ihlali yok. Dere geçilirken at değiştirilmez yanıtını verdi.

DW Türkçeye konuşan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, YSKda başkan ile beş üyenin görev süresini bir yıl uzatan yasa değişikliğinin TBMMde kabul edilmesinin hukuktaki yerini incelerken, bu değişikliğe sert tepki gösterdi. Sağkan, Üzerlerinde mühürsüz oy skandalının izini taşıyan üyelerin görev sürelerini uzatmak demokrasiyle ve hukukla bağdaşmaz diye konuştu.

Sağkan, Anayasanın 67inci maddesinin seçim yasalarında yapılan değişikliklerin bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanamayacağını düzenlediğini hatırlatıyor ve Mecliste kabul edilen değişiklikle bu maddenin ihlal edildiğine dikkat çekti.

YSK’nın tüm kararlarının geçersiz olması sonucunu doğurur

Sağkan, YSK üyeleri seçimi yürütür. Onların görev sürelerini uzatmak seçim yasasında değişiklik kapsamındadır. Bu nedenle yeni düzenleme Anayasaya aykırıdır ve 31 Mart’ta uygulanmaması gerekir. Aksi durum, YSK’nın tüm kararlarının geçersiz olması sonucunu doğurur diye konuştu.

Ankara Baro Başkanı Sağkan, YSKnın 16 Nisan 2017de mühürsüz zarf ve oy pusulalarını geçerli saydığını hatırlatırken, O zaman kanunlara karşı gelindiğini kimse unutmadı çıkışında bulundu.

Sağkan, Seçimlere şaibe karışması düşüncesinin önüne geçmek ve sandık sonuçlarının gerçekten milletin iradesini yansıttığına toplumun inanmasını sağlamak siyasetçilerin görevi ve demokrasilerin gereğidir. Üzerlerinde mühürsüz oy skandalının izini taşıyan YSK üyelerinin görev sürelerini uzatmanın bu durumun tam tersine hizmet ettiği açıktır dedi.

Yargıçlar Sendikası YARSAVın eski başkanlarından Ömer Faruk Eminağaoğlu da, Baro Başkanı Sağkan’ın çıkışlarını, eleştirilerini yerinde görenlerden. Hatta Eminağaoğlu YSK, Danıştay ve Yargıtay’a başvurarak görev süresi dolan üyelerin yerine seçim yapılmasını istedi.

Seçiminin şeffaf bir ortamda yapılacağını söylemenin imkanı kalmadı

31 Mart öncesi YSK üyelerinin görev süresini uzatmak tam anlamıyla Anayasanın yerle bir edilmesidir. 31 Mart seçiminin şeffaf bir ortamda yapılacağını söylemenin imkanı kalmamıştır diyen Eminağaoğlu’nun yaptığı başvuruya muhalefet de destek veriyor.

Eminağaoğlu, DW Türkçeye Toplum ciddi bir demokrasi sınavından geçiyor. Muhalefet bu konudaki ortak duruşunu sonuna kadar sürdürürse iktidarın geri adım atması kaçınılmaz olacaktır. Çünkü geldiğimiz noktada hukuksuzluk, Türk demokrasisini kalbinden yaralamıştır diye konuştu.

Muhalefet: AKP, YSK üyeleriyle anlaşma yaptı

Cumhuriyet Halk Partisinden (CHP) Özgür Özel İktidar partisine teslim olmuş bir YSK ile karşı karşıyayız derken, YSKnın bugünkü yapısıyla tamamen iktidarın direktifleri doğrultusunda hareket ettiğini öne sürdü.

Özel, 16 Nisan referandumuna mühürsüz seçim kararı damgası vuran YSK üyelerinin görev süresi uzatıldı. Bu yüzden Türkiye’de seçimlerin dürüst, adil, şeffaf ve eşit koşullarda yapılacağına dair endişelerimiz daha da arttı. İktidar, bu yasa değişikliğini yürürlüğe koymaktan vazgeçmelidir çıkışında bulunuyor.

İYİ Partili Lütfi Türkkan, YSKnın 31 Mart öncesi aldığı nerdeyse tüm kararların, YSKya ilişkin yapılan düzenlemelerin tamamen hukuksuz olduğunu öne sürdü. DW Türkçeye Biz elbette ki kabullenmeyeceğiz. AKP, seçimde milletin oyuna güvenemeyeceğini açıkça ilan etmiştir. Oyları garantilemek için de YSK üyeleriyle anlaşmıştır diyen Türkkan, kamuoyuna bu durumu açıkça anlatacak bir seçim propagandası yapacaklarını belirtti.

HDPli Ömer Faruk Gergerlioğlu da Neresinden tutarsanız tutun devlet; elinizde kalıyor derken, muhalefetin YSK düzenlemeleri konusunda birlikte hareket etmesinin hukuksuzluğa karşı çıkış anlamında önemli olduğunu vurguladı. Gergerlioğlu, Türkiye’de yeni bir trend var. O da Anayasa ihlali, hukuksuzluk. Muhalefet olarak çıkabildiğimiz kadar bu duruma karşı çıkacağız diyor.

YSKnın 31 Mart öncesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçim yasaklarından muaf tuttuğunu da hatırlatan muhalefet temsilcileri, Şimdi kim çıkıp da YSK’nın şeffaf olduğunu söyleyebilir görüşünde de birleşiyor.

Anayasa ihlali başka kararlar da var

YSK’nın üye yapısıyla ilgili karar kadar, YSK’nın aldığı kararlara da tepkiler büyüyor. Bu kararlardan birisi de cezaevlerindeki tutukluları ilgilendiriyor. CHP’nin YSK’daki temsilcisi Hadimi Yakupoğlu 2004, 2009 ve 2014 yerel seçiminde tutuklular için uygulanan kararın 31 Mart’ta uygulanmayacağına dikkat çekti.

Bugüne kadar tutuklular ile taksirli suçlardan hükümlülerin ceza ve tutukevlerinin bulunduğu seçim çevresinde oy kullanabildiğini hatırlatan Yakupoğlu, şimdi ise kullanamayacaklarına dikkat çekti. Yakupoğlu, Ankara seçmeni bir tutuklu Silivri Cezaevindeyse, İstanbul ya da diğer illerin seçmeni bir tutuklu Ankara Sincan Cezaevindeyse bulunduğu seçim çevresi için oy kullanamayacak. Tutuklular, kayıtlı bulundukları seçim çevresine nakillerini isterlerse savcılık ne yapacak? Oy kullanma haklarının YSK ile kaldırıldığını, kısıtlandığını söyleyebilecek mi diye soruyor. Yakupoğlu, DW Türkçeye YSK, seçme hakkını kısıtlayan ilk kurul olarak da tarihe geçmiştir diye konuştu.

Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan da, YSK’nın bu kararını Anayasa ihlali olarak nitelendiriyor. Sağkan, Taksirli suçlardan hüküm giyenler ile tutuklu seçmenlerin, kayıtlı oldukları adres ile bulundukları ceza infaz kurumunun farklı olması halinde hiçbir seçim türü için oy kullanamayacakları anlamına gelen bu karar derhal kaldırılmalıdır. Çünkü bu karar, anayasada güvence altına alınmış seçme hakkına müdahaledir eleştirisi getiriyor.

YSK’nın bu kararından 385 cezaevindeki 259 bin tutuklu ve hükümlünün etkileneceği tahmin ediliyor.

 

Son güncelleme: 12:59 03.01.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı