'Erdoğan'a ettiğim hakaretlerin arkasındayım' diyen bahçeli neler demişti?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Erdoğan ve AK Parti’ye yönelik geçmişte ne söylediysem arkasında duruyorum. Ama 15 Temmuz’dan sonra geçmişte şunu söylemişti, bunu söylemişti olmaz. O gün ne söylesiysem o günkü şartlarda geçerlidir” dedi.





NTV-Star TV ortak yayınında Nazlı Çelik‘in gündeme ilişkin sorularını cevaplayan Bahçeli şunları söyledi:

“(Münbiç operasyonu) Hükümet, TSK ile çok azimli bir tavır içine girmişlerdir. ABD ile bugüne kadar aykırı bir politika izleyen ABD ile diplomatik bir çalışma içinde YPG’yi oradan uzaklaştırmışlardır. Ben tebrik ediyorum. Münbiç sorununun diplomasiyle çözümü olumlu, arkası gelmelidir.

(Erken seçim kararının alınması) Erken seçim ihtiyaç haline gelmiştir. Türkiye’nin bekası için bir erken seçim uygulaması doğru bir yaklaşım olacağı kanaatindeydim. Erken seçimin isabet olduğunu düşünüyorum. 24 Haziran Türkiye için hayırlı bir sonuç elde edecektir. 26 Ağustos zafer günüydü.

(İttifak konusu) Cumhur ittifakının hayırlı olacağını düşünerek toplumla paylaştık. Yasal çerçevede ele alınması ülke için önemliydi. Terörün belinin kırıldığı bir dönemde çözüm süreci olamaz. Malum televizyonlarda arkadaşlarımız seçim süresine girdiğimiz günlerden beri bazı sinsice kavramları ortaya koyarak hatalar işlemişlerdir. Bunlardan biri Kürt oylarının Cumhur ittifakını dikkat alındığında oy kaybına uğranacağını ve MHP’ye destek vermeyeceklerini düşünerek meydanlarda işlediler.

(AK Parti ile MHP’nin ortak miting yapması) Birlikte miting yapmak tartışmalara neden olabilirdi. Fitne yaratan bir zümre var, ona engel olmak istedik.

(AKP ile miting) Birlikte yapmadık çünkü bugünkü zemin içinde tartışmalara yol açabilir. Cumhur İttifak’ı iki siyasi partinin tüzel kişiliklerini koruyan faaliyettir. Miting yapmadık çünkü Milliyetçi Hareket Partisi, AK Parti’nin arka lastiği gibi düşüncelere sahip fitneci zümre bunu kullanabilir.

(AKP ve Erdoğan’a eleştiriler) Sert eleştiriler yapan birisiyim. Ne dediysem imzamı çekmiyorum. Geçmişte ne söylediysem arkasındayım. Hepimiz kanka olacak halimiz yok. 15 Temmuz herkesi bir araya getirecek işkencedir. Bu olaylar karşısında hala husumeti geliştirmenin faydası yoktur.

‘ÇAKICI VE KÜRŞAT YILMAZ ÜLKÜDAŞIMIZ’

Adaylardan bir tanesi; tutuklu, Aynı zamanda PKK’nın siyasi uzantısının eş başkanı. Bunun aday olması düşündürücü. HDP içersinde cumhurbaşkanı adayı gösterecek şahsiyet kalmamış gibi bu kişiyi öneriyorlar. Herkes de bunun tutukluluk halinin kaldırılmasını talp ediyor. HDP mensupları Türkiye’yi kaosa ve krize sürükleyecek davranışlardan uzak kalması gerekir. Dedim ki ben de 100 bin imza ile aday olunacaksa o zaman benim yakinen tanıdığım ülke sevdalısı arkadaşlarım var. Böyle bir anlayış hakim olacaksa bu arkadaşlarımı 100 bin imza ile aday gösterebilirdim. Bu insanları dışlamanın anlamı yok. Siz bunun affını istiyorsanız biz de bu arkadaşlarımızı 100 bin imzayla dışarı çıkarmaya teşebbüste bulunabilirdik. Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz, benim ülküdaşlarımdır. Hastaneye gitmem gerekiyordu, gittim.

(Af) İmarı affediyorsunuz insanı niye affetmiyorsunuz? Yeni bir sisteme geçiyoruz, mağdur olmuş insanların hediyelendirilmesi lazım.

(Bedelli askerlik) Askerlik çağında askerliğini yapmayan bir birikim var. Aynı zamanda profesyonel askerliğe geçildi. Genelkurmay Başkanı’nın çalışma yapıp paylaşması lazım. TSK’nın kanaati önemlidir. Gerekli görülüyorsa çalışma yapılmalıdır. Profesyonel askerliğe gidiyoruz ana kuzularını 3 aylık eğitimle askere göndermenin manası yoktur.”