• Turkhane Logo

Partiler, ilk turda sandığa gitmeyenleri ikna edebilir mi?

14 Mayıs'taki seçimlerde Türkiye'de yaklaşık 6 milyon 700 bin kişi sandığa gitmedi. Yurt içi seçmenlerin sayısı 60 milyon 700 bin. Yani seçmenlerin yüzde 11'inden fazlası sandığa gitmemiş oldu.

11:35 20 Mayıs 2023 Cumartesi
Partiler, ilk turda sandığa gitmeyenleri ikna edebilir mi?
14 Mayıs'taki seçimlerde Türkiye'de yaklaşık 6 milyon 700 bin kişi sandığa gitmedi. Yurt içi seçmenlerin sayısı 60 milyon 700 bin. Yani seçmenlerin yüzde 11'inden fazlası sandığa gitmemiş oldu.

Cumhurbaşkanlığı seçiminde resmi olmayan sonuçlara göre ilk turda oyların; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan yüzde 49,52sini, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 44,88ini, ATA İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan yüzde 5,17sini, 11 Mayısta adaylıktan çekilen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ise yüzde 0,43ünü aldı.

İkinci tura kalan Erdoğan ve Kılıçdaroğlu arasındaki oy farkının yaklaşık 2,5 milyon olması nedeniyle sandığa gitmeyenlerin ikinci turda ne yapacakları büyük önem taşıyor.

Sandığa gitmeyenler seçimin kaderini belirleyebilir.


CHP, ikinci tur stratejisinde, sandığa gitmeyen seçmenlere odaklanacağını açıkladı.

Peki sandığa katılımı artırmak mümkün mü? Sandığa gitmeyen seçmenler kimlerden oluşuyor? İkinci tur öncesi, ilk turda sandığa gitmeyen seçmenlerin dağılımını inceledik.
14 Mayıs seçimlerinde katılım oranı yüzde 88 oldu. Bu, hem Türkiye hem de dünya için yüksek sayılabilecek bir oran.

Uluslararası demokrasi üzerine çalışmalar yürüten IDEA enstitüsüne göre dünya genelinde 2010lu yıllarda seçimlere katılım oranı yüzde 66 civarındaydı.



Avrupadaki katılım oranı da 1950lerden itibaren düzenli bir şekilde gerileyerek aynı seviyeye düştü.

Türkiyedeki katılım oranı ise yıllar içinde büyük farklılıklar gösterdi.

Mevcut oran, 1980lerden bu yana görülen en yüksek katılım.

Öte yandan katılım oranı illere göre büyük fark gösteriyor.


Katılım oranının yüzde 85in altında olduğu 19 il bulunuyor.

Bu illerin 14ü, Kılıçdaroğlunun ilk turu önde bitirdiği iller. Bu 19 ilden Gümüşhane ve Hatay dışında kalan diğer 17si HDPnin yüksek oy aldığı, Doğu ve Güneydoğu Anadoluda Kürt nüfusunun yoğun olduğu illerden oluşuyor.

Bu kentlerde katılım oranı her zaman Türkiye genelinden daha düşüktü. Fakat bu seçimde Türkiyede katılım artarken bu illerde düşmüş gözüküyor.

Örneğin 2018e kıyasla Diyarbakırda katılım yüzde 83,93ten yüzde 81,70e, Ağrıda yüzde 78,97den yüzde 72,8e, Vanda ise yüzde 83,34ten yüzde 78,62ye düşmüş durumda.

Peki bu kentlerde katılım neden düşük?
Kürt Çalışmaları Merkezi Direktörü Reha Ruhavioğluna göre HDP bu seçimde seçmenini sandığa gitmek için yeterince motive edemedi.

Reha Ruhavioğlu, ikinci turda parlamento seçimleri yapılmayacağı için HDPnin Türkiye genelinde çalışma yapmak yerine bu illerde katılım oranını artırmaya odaklanabileceğini belirtiyor.

Ruhavioğlu, bu illerde katılım oranı artırılırsa, ilk seçimde sandığa gitmemiş fakat ikinci turda gidecek seçmenin büyük kısmının Yeşil Sol Parti seçmeni olacağını ve Kılıçdaroğluna desteğin artacağını düşünüyor:

HDPnin bütün teşkilatlarıyla, özellikle de kırsalda çalışması gerekiyor.

CHP ve muhalefetin geri kalan blokları Türkiyenin geri kalanında kampanya yürütebilirler fakat geri kalan 16-18 şehirde HDPnin çok iyi kampanyalar yapması gerekiyor.

HDPnin kendi adayının olmadığı için kendi tabanını sandığa götürmesi bir miktar daha zor, o yüzden bir önceki seçimden daha fazla performans göstermesi gerekiyor partinin.

Gençlerde Kılıçdaroğlu avantajlı, o yüzden gençlere yönelmeleri gerek
Ruhavioğlu sandığa daha az giden seçmen gruplarının gençler, kırsal bölgelerde yaşayanlar ve sosyo-ekonomik seviyesi düşük gruplar olduğunu söylüyor:
Gençlerde Kılıçdaroğlu rakibine göre daha avantajlı, o yüzden gençlere yönelmeleri gerekiyor.

Öte yandan Recep Tayyip Erdoğanın ise sandığa gitmeyen seçmenlerin yanı sıra bölgede HDPye oy vermiş seçmenleri de kendisine çekmeye çalışabileceğini aktarıyor:

Görünen o ki Erdoğan kendine oy vermeye yakın seçmeni daha fazla motive etmiş gözüküyor. AK Parti beklenenden daha büyük oy almış bu şehirlerde.

Erdoğanın bu saatten sonra yapabileceği yeni hamle, sandığa gitmemiş seçmenleri sandığa çağırmaktan öte HDPye oy vermiş seçmeni kendisine oy vermeye ikna etmek.

Meclisin çoğunluğunun Cumhur İttifakında olması nedeniyle Erdoğanın seçmenleri ikna etmesi daha kolay gözüküyor.




Yüzde olarak sandığa katılımın düşük olduğu iller Güneydoğu ve Doğu Anadolu illeri olsa da bu illerin nüfuslarının az olması, buralarda katılımın artması durumunda bile, ülke genelinde sayıca aynı oranda etki yapamayacakları anlamına geliyor.

Bu nedenle, sayıca en fazla seçmenin sandığa gitmediği illere de baktık.

Bu illerin başında, 1 milyondan fazla oy kullanmayan seçmenle İstanbul var.

Bu illerde de Kılıçdaroğlu, rakibine kıyasla avantajlı gözüküyor.

Zira 200 binden fazla kişinin oy kullanmadığı 7 kentin 5i, Kılıçdaroğlunun önde olduğu iller: İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Antalya ve Adana.

Türkiyede daha önce hiç ikinci tur seçimi yapılmamıştı. Bu nedenle 28 Mayıstaki seçimleri doğrudan kıyaslayabileceğimiz bir seçim yok.

Buna benzer tek seçim, 2019da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı için tekrar seçim yapılmasıydı.

İlk seçimde yüzde 83,88 olan katılım oranı ikinci seçimde yüzde 84,44e çıktı. AKP ikinci turda yaklaşık 200 bin seçmenini kendi adaylarına oy vermeye ikna edemezken CHP ise ilk turdaki oyunu 4,1 milyondan 4,7 milyona çıkardı.

14 Mayıs 2023 seçimde İstanbulda sandığa gitme oranı yüzde 90,5 olsa da, sandığa gitmeyen seçmenlerin sayısı 1 milyonun üzerinde.

Bu, 42 ilde sandığa gitmeyen seçmen sayısının toplamına denk bir rakam.

Bu nedenle ikinci turu kazanmayı hedefleyen iki adayın da büyükşehirlerdeki, oran olarak düşük olsa da sayı olarak büyük sayıdaki sandığa gitmeyen seçmenleri kendi saflarına katmak için çalışması gerekiyor.

14 Mayıstaki seçimde sandığa gitmeyenlere dair henüz yayımlanan bir araştırma olmadı.

Fakat sandık katılımı üzerine yürütülen uluslararası araştırmalarda genellikle gençlerin sandığa en az giden yaş grubu olduğu görülüyor.

O gün çalışmak zorunda olan kişilerin de sandığa erişimi zorlaşıyor.

Seçimin önemine ikna etmek, katılımı artırıyor

Siyaset bilimci Prof. Ali Çarkoğlu, 1980lerde katılım oranının yüzde 93e çıktığını hatırlatıyor ve bunun mümkün olduğunu söylüyor.

Çarkoğlu, seçmenler seçimin önemi konusunda ne kadar ikna olursa, sandığa katılım oranının da benzer bir oranda arttığını vurguluyor.

Katılımı artırmanın bir diğer yolu da, seçmenler için oy kullanmanın maliyetini düşürmekten ve sandığa ulaşmalarını kolaylaştırmaktan geçiyor.

Çarkoğlu, Büyükşehirlerde tek tek sandığa gitmeyen seçmenlerin kim olduğunu araştırmaları ve gidip onları ikna etmeye çalışmaları lazım diyor.

Partilerin yerel örgütleri ev ev dolaşmalı
Çarkoğlunun bir diğer tavsiyesi de partilerin sandığa gitmekte zorlanan yaşlılara yardım etmek için faaliyet yürütmesi:

Bunlar mahalle örgütleri tarafından tespit edilebilir. Bu seçimde her partinin yerel örgütlerinin ev ev dolaşıp Sandığa gidecek misin, gitmene yardım edelim mi diye sorması gerekiyor.

Burada organizasyonu kuvvetli olan parti kazanır. Kuvvetli olan parti de AK Partidir açıkçası. Onlar ihtiyacı olan herkesi ellerinden tutup sandığa götürebilirler. Ama diğer partilerin bunları yapacak gücü var mı, emin değilim.

Son güncelleme: 11:35 20.05.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı