• Turkhane Logo

On soruda SADAT

SADAT'ın amacı nedir? Kimlerden oluşuyor? İktidar SADAT'la ne tür bir ilişki içinde? SADAT, hakkındaki iddialara ne diyor? DW Türkçe, SADAT'ı ve hakkındaki iddiaları mercek altına aldı.

10:01 20 Mayıs 2022 Cuma
On soruda SADAT
SADAT'ın amacı nedir? Kimlerden oluşuyor? İktidar SADAT'la ne tür bir ilişki içinde? SADAT, hakkındaki iddialara ne diyor? DW Türkçe, SADAT'ı ve hakkındaki iddiaları mercek altına aldı.

DWnin derlediği habere göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun seçim güvenliğiyle ilgili son çıkışının ardından SADAT, yeniden tartışmaların odağınayerleşti. Paramiliter yapı olmakla suçlanan SADAT, kendisine İslam ülkelerini süper güç haline getirme hedefini koyan, politik amaçları olan bir savaş şirketi olarak göze çarpıyor. SADAT, bugüne kadar 25 İslam ülkesine yönelik projeler yapan şirkete yılda 17 proje teklifi geldiğini belirtiyor. Faaliyetlerini genişletmek istediklerine dikkat çeken SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi, devletten bunun için kendilerine referans olmasını istiyor. Adını daha sonra Suriye Milli Ordusu diye değiştiren Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO) 2012de kendilerinden eğitim talebi olduğunu belirten Tanrıverdi, DW Türkçeye Suriye iç savaşı konusunda devlete raporlar gönderdiklerini de açıkladı.


Peki merkeziİstanbulun Beylikdüzü ilçesinde bulunan Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi SADATın amacı nedir? Kimlerden oluşuyor? İktidar SADATla ne tür bir ilişki içinde? Ve SADAT hakkındaki iddialara ne diyor?

DW Türkçe, tartışmaların odağındaki SADATı mercek altına aldı.

SADAT nasıl kuruldu, amacı ne? 

SADAT, 28 Şubat döneminde kadrosuzluk nedeniyle emekli edilen Adnan Tanrıverdive benzer şekilde irticai faaliyetleri nedeniyle emekli edilen askerler tarafından 2012 yılında kuruldu. Bir yıl sonra ise Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSAM) yine aynı ekip tarafından faaliyete geçirildi. Her iki kuruluşun temeli 2000 yılında kurulan Adaleti Savunanlar Derneğine (ASDER) dayanıyor. Amaçları aynı olan iki kuruluşun organik olarak da birbiriyle bağlantılı olduğu dikkati çekiyor.

ASSAM, amacını İslam Ülkelerinin bir süper güç olarak dünya siyaset sahnesine çıkmasını sağlamak olarak tanımlıyor. SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi de ASSAMın sitesinde yayımladığı bir yazısında, ASSAM stratejiler oluşturan ve dünya kamuoyuna sunarak alternatif yöntemler üreten bir Yumuşak Güçtür diyor. Tanrıverdi, SADATı ise Hiçbir silahlı gücü olmamış ama İslam Ülkelerinde var olan Silahlı Kuvvetler ve Polis Teşkilatlarına ellerindeki Sert Gücü etkin kullanmalarını sağlayacak reorganizasyon, danışmanlık, eğitim ve donatım hizmetleri sunan bir Yumuşak Güç olarak faaliyetlerini yürütmektedir olarak tanımlıyor.

Yani Adnan Tanrıverdi liderliğindeki ASSAM, İslam ülkelerini süper güç yapma amacına ilişkin ideolojik alt yapıyı hazırlarken SADAT ise bu ülkelere verdiği eğitimlerle askeri ayağını oluşturma çabasında.


SADAT misyonunu, İslam ülkeleri arasında savunma ve savunma sanayi işbirliği ortamı oluşturmak ve İslam dünyasının kendine yeterli bir askeri güç olarak da Dünya Süper Güçleri arasındaki hak ettiği yeri almasına yardımcı olmak olarak belirlemiş durumunda. SADATın internet sitesinde yer alan bilgiler de bununla örtüşüyor.

Bu arada SADATa iş başvurularında İngilizcenin yanı sıra Arapça dili şartı da arıyor.

SADATın personeli kim?
Şirketin sitesinde verdiği bilgilere göre, SADAT Savunmada Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaptıktan sonra emekli olmuş general, üst subay ve subaylar ile astsubay çavuştan başçavuşa kadar çeşitli rütbelerde personel çalıştırıyor. Bunlar arasında Harp Akademilerinde eğitim görmüş, Genelkurmay Karargahında ve tugay, tümen, kolordu ile ordu komutanlıklarında görev yapmış emekli askerler ile Askeri Ataşelik ve NATO karargâhlarında görev yapmış kişiler yer alıyor.

Böylece TSKnın en kritik birimlerinde çalışmış emekli askerlerin bilgilerini kullanan SADAT, yabancı ülkelere eğitim ve danışmanlık hizmeti verebiliyor.



Askeri alanda İslam ülkelerine eğitim verdiğini söyleyen SADATın en tartışmalı faaliyeti Gayri Nizami Harp Eğitimi iddiası. Kurumun sitesinde de buna ilişkin SADAT Savunma hizmet verilen ülkelerin topyekûn savunma organizasyonu ihtiyacı olarak ortaya çıkacak Gayri Nizami Harp teşkilatlanması ve bu teşkilatın unsurlarının pusu, baskın, yol kapaması, tahrip, sabotaj ve kurtarma-kaçırma harekâtı ile bu harekata karşı koyma faaliyetlerinin eğitimini verir bilgisi yer alıyor.

Şirketin özel harekat ve istihbarat eğitimi verdiği de belirtiliyor.

SADATın iktidarla ilişkisi ne?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın SADAT yöneticileriyle alakasının olmadığını belirtmesine karşın 2012de kurulan SADAT Savunma, özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra iktidarla yakın bir görüntü veriyor.

SADATın kurucusu olan emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Cumhurbaşkanı Erdoğanın Başdanışmanlığını yapmıştı. Tanrıverdi aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi oldu.

Yine SADATın kurucularından Gürcan Onatın askeri öğrenci alımlarına ilişkin komisyonlarda iki yıl boyunca görev yaptığı ortaya çıkmıştı.


SADAT hakkındaki iddialar ne?
SADAT hakkında bugüne kadar pek çok iddia ortaya atıldı. Türkiyede eğitim kamplarının bulunduğu, El Nusraya yardım tırları adı altında silah gönderdiği, 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında görev aldığı iddiaları başı çekti. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Konya ve Tokatta silahlı eğitim kampları iddiasıyla ilgili yürüttüğü soruşturmada, delil bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı vermişti.

Haklarındaki iddialara ilişkin DW Türkçenin sorularını yanıtlayan SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi ise Silahlı gücümüz yok diyor. Kuruluşundan bu yana 25 ülke için askeri projeler ürettiklerini söyleyen Tanrıverdi, isim vermiyor ama bu 25 ülkeyi Ortadoğu ve Afrika ülkeleriyle Türkî cumhuriyetler olarak özetliyor.

Yaklaşık 20 kadrolu personelinin olduğunu ifade eden Tanrıverdi, ülkelere yönelik proje yapma döneminde emekli askerlerden de hizmet aldıklarını kaydetti. Tanrıverdi, tamamen ülkelerin silahlı kuvvetleriyle çalıştıklarını belirterek Çatışma bölgelerindeki ülkelere iş yapmıyoruz. Onun dışında farklı yapılarla kesinlikle çalışmıyoruz. Senede 17 civarında proje teklifi geliyor. Bunların sözleşme aşamasına gelmesinde çok ciddi efor sarf ediyoruz. Yılda birkaç proje ancak yapabiliyoruz. Bir projenin hayata geçmesi üç yılı buluyor dedi.

Tanrıverdi, Libya, Yemen gibi çatışma bölgelerine girmemeyi tercih ettiklerini belirterek Biz girmek istesek de devletimiz onay vermez açıklamasını yaptı. Tanrıverdi, adını açıklamadığı bir ülkeye yönelik yaptıkları özel kuvvetler projesinin de devletin onay vermemesi nedeniyle uygulanamadığını kaydetti.  

SADAT Libyaya yönelik BM ambargosunu deldi mi?

Peki SADAT, Birleşmiş Milletlerin (BM) silah ambargosu uyguladığı Libyada herhangi bir çalışma yaptı mı?

Şirket 2013 yılında Libya ordusu ile askeri spor tesisi ve zırhlı araç bakım-onarım merkezi kurmak için iki adet İyi Niyet Protokolü imzalamıştı. Ancak Ağustos 2013de eski Tümgeneral Halife Hafterin başlattığı isyan sonrasında, bu anlaşmalar hayata geçirilemedi. O tarihten beri SADATın Libyada Haftere karşı savaşan güçlere destek verdiği iddiaları öne sürülüyor.

Tanrıverdi, 2013 tarihli projelerine ilişkin BM ambargosunu delmeyecek şekilde projeler yaptık. Fakat o dönem teknik ve mali teklif sunma aşamasına yaklaşmışken Libya karıştı. 2020 yılında BM Güvenlik Konseyi Libya Yaptırımları Masası bize yazı gönderdi. Biz de Libyada herhangi bir faaliyetimizin olmadığını, ambargonun bilincinde olduğumuzu bildirdik dedi.  

BM, Libyaya 2011de silah ambargosu uygulanması kararı almıştı. Ancak aralarında Türkiyenin de bulunduğu bazı ülkeler ambargo kararına rağmen Libyaya askeri destek sağlamaya devam etti.

Kılıçdaroğlunun seçim güvenliği iddiaları neydi?
Geçen hafta SADATın kapısına giden CHP lideri Kılıçdaroğlu, Önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Düne kadar Erdoğanın danışmanlığını yapıyordu bunlar. Hedefleri arasında gayrı nizami hak eğitimi de var. Dikkatini çekmek isterim kamuoyunun yani sabotaj, baskın, pusu kurma, tahrip, suikast ve tehdit. Aynı zamanda terörist yetiştiren bir kuruluş demişti. 2023 seçimlerinde de işaret eden Kılıçdaroğlu, SADAT gibi kuruluşlar, kim olursa olsun seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliğini sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu SADATtır ve Saraydır uyarısında bulunmuştu.


CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, SADATın seçim güvenliğine ilişkin tehlike oluşturduğunu iddia etti CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, SADATın seçim güvenliğine ilişkin tehlike oluşturduğunu iddia etti

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, SADATın seçim güvenliğine ilişkin tehlike oluşturduğunu iddia ettiFotoğraf: ANKA
Kılıçdaroğlunun iddialarının sorulması üzerine Tanrıverdi, Seçim güvenliğini tehdit edecek iddiası doğru değil. İç siyasetin bir unsuru değiliz dedi.

Tanrıverdi, Emekli askerlerin TSKdan edindikleri bilgilerle yabancı ülkelere proje yapılmasıyla devlet sırları taşınmış olmuyor mu? sorusuna ise Devlet sırları ayrı, askerlik bilgileri ayrıdır. Biz askerlik mesleğiyle ilgili stratejik danışmanlık yapıyoruz. TSKnın gizli bilgilerini transfer etmek söz konusu değil yanıtını verdi. Tanrıverdi, ülkelere yönelik projeleri tamamladıktan sonra Dışişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve MİTe raporladıklarını ve onay aldıklarını kaydetti.

Erdoğanın SADAT alakası ve şirketin devletle ilişkisi var mı?
DW Türkçe, Erdoğanın SADAT yöneticileriyle alakamız yok açıklamasını da sordu. Adnan Tanrıverdinin 2016 Ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığına atanmasının ardından SADATtan istifa ettiğini kaydeden Tanrıverdi, 2020 Nisanına kadar o görevi yaptı. Görev icabı orada. Bunun SADAT ile ilgisi yok. Adnan Paşa, devlet adamıdır diye konuştu.  

SADATın iş takipçiliği yapmadığını savunan Melih Tanrıverdi, ticari faaliyetleri gereği Savunma Sanayii Başkanlığına gittiklerini savundu. Tanrıverdi, Bazı ülkelerin Türkiyeden talep ettiği ekipman, teçhizat ve mühimmat ihtiyaçları oluyor. Bunları SSBye iletmişizdir. Aselsan, MKE ve Roketsanın ürünlerine talep oluyor. Biz de bu ülkelerin taleplerini Türk savunma sanayisine faydası olsun diye irtibatlandıyoruz diye konuştu. Tanrıverdi, Bunda komisyon alıyor musunuz? sorusuna Komisyon aldığımız konular da oluyor, almadığımız konular da oluyor karşılığını verdi.



Tanrıverdi, devletten destek alamamaktan da şikâyetçi. Hiçbir devlet kurumunun Şu işi siz yapın demediğini savunan Tanrıverdi, Biz devletin yurt dışındaki çıkarlarını sağlayacak bir şirketiz. Devlet bizi desteklemiyor. Falan ülke, sizinle çalışalım ama bize devletinizden referans getirin diyor. Biz de Milli Savunma Bakanlığı ve Savunma Sanayii Başkanlığına yazıyoruz. Onlar siz özel şirketsiniz, size böyle bir referans veremeyiz diyorlar. Oysa devlet bize referans olmalı. Devlet bizi denetlemeli dedi.

Peki, SADAT Türkiyeden herhangi bir kuruma hizmet verdi mi? Tanrıverdi, bu soruya Hayır, hiçbir kuruma danışmanlık eğitimi vermedik diye yanıtladı.

SADAT devlete rapor hazırladı mı?
Ancak Tanrıverdinin açıklamalarından zaman zaman SADATın ticari bir şirket olmasına karşın devletin çeşitli kurumlarına belli aralıklarla raporlar gönderdiği anlaşılıyor.

Melih Tanrıverdi, Adnan Tanrıverdinin başdanışman olarak görev yaparken 2016dan itibaren askeri okulların Milli Savunma Bakanlığına, Jandarmanın İçişleri Bakanlığına bağlanmasını önerdiğini ve kabul gördüğünü aktardı. Tanrıverdi, terörün kaynağında bitirilme politikası olarak özetlenecek yeni terörle mücadele konsepti ile Suriyeye yönelik sınır ötesi harekat planlarının da Adnan Tanrıverdinin önerdiğini iddia etti.

SADAT Suriye iç savaşına müdahil oldu mu?
Melih Tanrıverdi, bu sorulara hayır yanıtını vererek iddiaları reddediyor. Ancak Tanrıverdi, SADAT olarak 2012 yılında Türkiyenin oradaki sınır bölgesinde güvenlik tedbirleri alması gerektiği, sınır ötesi harekat yapması gerektiği ve göçü durdurması yönünde devletin tüm birimlerine rapor gönderdik ifadesini kullandı.

O dönem ÖSOnun da bizden eğitim talebi geldi diyen Tanrıverdi, Talep zamanı bunları kapsamlı şekilde raporlaştırdık, konuyu yapabilir miyiz diye devletin ilgili kurumlarına sorduk. Ancak bir yanıt alamadık. Daha sonra da bu tür mahzurlu konulara girmemeyi tercih ettik. Yalnızca ülkelerin silahlı kuvvetlerine hizmet vermeyi uygun bulduk. Daha sonra TSK, ÖSOya eğit-donat kapsamında eğitim verdi açıklamasında bulundu.

SADAT 15 Temmuzun neresinde?
SADATın 15 Temmuz darbe girişiminin bastırılmasında da görev aldığı, şirkete ait keskin nişancıların Boğaziçi Köprüsünde bulunduğu iddiası sıkça getirilmişti.

O tarihte çalışanlarının 4-5 olduğunu iddia eden Tanrıverdi ise 15 Temmuzu televizyondan öğrendim. Sayın Cumhurbaşkanının çağrısıyla biz de meydanlara indik. Planlı programlı, proje dâhilinde yürüdüğümüz iddiası doğru değil. ASDER üyelerinin sahaya çıkışı da bireysel. O gece tankları durduran arkadaşlarımız oldu. Onlardan biri de emekli bir albaydı dedi.
SADAT kurucusu Nevzat Tarhan da itiraf etmişti: 15 Temmuzda bini aşkın ASDER üyesi sokaktaydı

Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın başkanlığını yaptığı Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) üyelerinin çoğunluğunu askerlerin oluşturduğu bir dernek. Bu derneğin b,n 600’ün üzerinde üyesi olduğu belirtiliyor. SADAT kurucusu Adnan Tanrıverdi’nin de TSK’dan ayrıldıktan sonra bu derneğin üyesi olduğu biliniyor. 28 Şubat sürecinde Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) görevli olan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ASDER üyesi binin üzerinde subay ve astsubayın 15 Temmuz gecesi sokağa çıktığını, darbecilerle çatıştığını ve başta tankların durdurulması olmak üzere “önemli görevler” üstlendiklerini açıklamıştı.


Tarhan 15 Temmuz’dan birkaç gün sonra Habertürk Televizyonunda katıldığı bir programda bu iddiayı destekleyen ifadeler kullanmıştı. SADAT’ın psikolojik harp sorumlusu olarak ismi gündeme gelen Tarhan şunları anlattı:

‘HEPSİ O GECE SAHAYA ÇIKTI’

“Tarhan: 28 Şubat’ta YAŞ diye bir mekanizma vardı, yüzlerce, binlerce insanı tasfiye etti. Adaleti Savunanlar Derneği var mesela, 28 Şubat’ta biz bu derneği kurduk. O derneğin üyeleri, bu yaşanan süreçte -1000’in üzerinde subay astsubay- bu kişiler ne yaptılar? Bunlar tankın paletini takozlamayı biliyorlar. Bunlar periskopun üzerine çıkıp köreltmeyi biliyorlar. Bunlar tankın mazot hortumunu kesmeyi biliyorlar. Bunların hepsi o gece sahaya çıktı. Hiç.. Otomatik, kendilerinden. Niye çıktılar? Çünkü geçmiş acıyı yaşadıkları… Ve güvensizlik var. Bunun arkasından ne gelecek biliyor. Şu an mevcut durumu kaybetmekten korkuyorlar insanlar.
Sunucu Ece Üner: Peki çok kritik bir şeyden bahsediyorsunuz, bu kişiler o gün sokağa çıktılar, ve darbeyi durdurmakta çok önemli rol oynadılar…
Tarhan: Evet, tankın üstüne çıktılar. Yaralananlar var arasında.
Ece Üner: Tasfiye edilmelerine rağmen orduda edindikleri bilgilere dayanarak yapılması gerekenleri yaptılar…

Tarhan: Evet.”

Son güncelleme: 10:01 20.05.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı