TURKHANE- 2014 yılı ağustos ayı ile 2016 yılı mayıs ayı arasında Adalet ve Kalkınma Partisinin (AKP) genel başkanlık koltuğunda oturan, ancak AKP ile yollarını ayırmak mecburiyetinde kalan Ahmet Davutoğlu bugün Gelecek Partisinin kurucu genel başkanı olarak seçildi.
Davutoğlu, 12 Aralıkta İçişleri Bakanılığına kuruluş dilekçesi verilen Gelecek Partisinin (GP) Kurucular Kurulu toplantısının akabinde gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
DAVUTOĞLU: KİMSE BİZE GEÇMİŞ SÖZÜMÜZÜ HATIRLATMASIN MAHCUP OLURLAR
AKP lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Başbakanlık görevinden istifa ettiği konuşmasına atıfta bulunmasına sert bir dille tepki gösterdi.
Türkiyede cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık arasında bir çatışma doğmasın diye yaptım. Cumhurbaşkanı benim kadim dostumdur bu hukuk bozulmasın diye yaptım. Aramızda karşılıklı hukuklarımıza saygı göstereceğimize yönelik mutabakata sağdık kalmak adına her türlü hakarete trol çetelerinin saldırılarına sabırla muamele ettim. diyen Davutoğlu, Kimse bize geçmiş sözümüzü hatırlatmasın mahcup olurlar ifadesini kullandı.
DAVUTOĞLU: EĞER VİCDANI KALDIYSA DAVUTOĞLUNDAN HER ŞEY ÇIKAR DOLANDIRICI ÇIKMAZ DİYECEKTİR
Erdoğanın kendisinin de içinde bulunduğu eski AKPli isimlere yönelttiği dolandırıcı ithamından hicap duyduğunu kaydeden Davutoğlu, Cumhurbaşkanı vicdanıyla baş başa kaldığında Davutoğlu’ndan her şey çıkar ama dolandırıcı çıkmaz diyebilir, eğer vicdanı kaldıysa. Bir dolandırıcılık varsa ben buradayım hukuki işlemleri başlatın en ağır cezaya razıyım. Her şeye hazırım hazır olmadığım şey iftiralara maruz kalmaktır. diye konuştu.
Davutoğlu, Erdoğana hitaben, Lütfen kenara çekilip muhasebe yapsın. dedi.
Davutoğlu, AKP hükûmetine, Orada ders veren genç yaşta akademisyenler biliyorum birbirlerine borç vererek eve gidenleri biliyorum. Bu mudur bizim idealimiz oğlan yeni Türkiye? Sanılıyor mu ki bu acılar üzerine payidar olunur? diye sitem etti.
MEDYA BASKI ALTINDA, BİZMİ TARTIŞILDIĞIMIZ PROGRAMLARDA BİZDEN TEMSİLCİ YOK!
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlunun açıklamalarından öne çıkan kısımlar şöyle:
*Tartışma programlarında hangi yönde yorum yapılmış olursa olsun, ciddiye alıp değerlendirdikleri, önem verdikleri için ama bu programlar yapılırken Gelecek Partisi ne düşünüyor diyerek bizlerden herhangi bir konuşmacı davet etmeksizin bizim gıyabımızda bizi tartışmaları da tarihe geçecek bir vaka oldu.
*Ümit ederim ki bundan sonra Gelecek Partisi faaliyet yaptıkça bunları kamuoyuna yansıtacak araçlar oluşur.
*Sizler basın ve basın mensupları demokrasimizin en büyük gücüsünüz, hele hele buralara gelip saatlerce bekleyen basın emektarlarının neler çektiğini ben bakanlık ve başbakanlık dönemlerimden biliyorum. Ümit ederim demokrasimiz çeşitlenir, kaybettiği bazı değerleri yeniden keşfeder.
BAKANLIKLARA MUADİL BAŞKANLIKLAR TEŞKİL EDİLDİ
*Birinci görevimiz kurumsallaşmayı sağlamak. Bu bağlamda da bugün üç kurulumuz seçiliyor. Seçim işlemi kanuni gerekçeler çerçevesinde yapılıyor. Birisi parti genel kurulu, biri parti yönetim kurulu, parti disiplin kurulu ve parti etik kurulu.
*Bu kurullar oluştuktan sonra inşallah önümüzdeki hafta içinde bir parti başkanlık kurulu ve politika izleme kurulu oluşturacağız. Parti başkanlık kurulu parti yönetim kurulu içinden seçilecek.
*Politika izleme kurulu ise Türk siyasetine bizim getirdiğimiz bir yenilik, tüzüğümüze koyduğumuz bir madde ile şu anda işlevsel olarak çalışan bakanlıklara muadil olan başkanlıklar teşkil ettik.
*Bunun atamalarını da önümüzdeki hafta yapacağız. Bunu yapma gerekçemizin anlaşılmasına önem veriyorum. Türkiyede şu anda en önemli eksiklik denetim eksikliğidir. Maalesef TBMM yeni Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi bağlamında bu işlevini eskisi kadar yerine getiremiyor.
İTHAM VE İFTARALARA SESSİZ KALMAYACAĞIM
*Biz bütün bakanlıkları yakından takip edecek, atılması gereken adımları ortaya koyacak bir yeni yapılanmayı önümüzdeki hafta içinde gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Çok iyi bir kurucular kurulu heyeti oluşturduğumuz kanaatindeyim.
*Bu yola çıkarken Sayın Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip Erdoğan) ile hiçbir polemiğe girmemeye özen göstereceğim ama bir itham varsa ki geçtiğimiz haftaki gibi itham değil bir iftira söz konusu olduğunda cevap vermekten imtina etmedim.
*Çünkü gerek siyasi şahsiyetime gerek temsil ettiğim arkadaşlarıma yönelik ağır suçlama olunca cevap vermek hakkımızdır.
*Çınar yaprağı meselesine geleyim, insanoğlunun bir özelliği vardır kendi haleti ruhiyelerini gördükleri nesnelere yansıtırlar. Bazıları çınar yaprağını görünce düşen bir yaprak görürler, bazılar da bahar görür. 
19 Aralıkta toplanan Gelecek Partisi Kurucular Kurulu, Ahmet Davutoğlunun genel başkan olarak seçti. Davutoğlu, AKP lideri Recep Tayyip Erdoğanın dolandırıcı ithamına sert sözlerle cevap verdi: Eğer vicdanı kaldıysa Davutoğlundan her şey olur dolandırıcı olmaz diyecektir.
KENDİSİ YURT DIŞINDAYKEN BANA DARBE YAPILDI
*Sayın Cumhurbaşkanı düşen bir yaprak görmüş, biz ise doğan baharı, bir bahar müjdesini görürüz. Cumhurbaşkanımızın yaptığı atfa gelince, o konuşmayı milletimiz çok iyi hatırlamaktadır.
*Kendisine karşı yurt dışındayken ağır bir darbe yapılmış bir başbakandır.
*Hakkında en ithamlar yapan bir çete daha sonra Pelikan diye adlandırılan bir çete, bu çete ithamları yapmışken Türkiye bir bunalıma girmesin, bir kriz yaşanmasın, daha önce Rahmetli Ecevit ile Sayın Sezer arasında yaşanan bir krize benzer bir kriz yaşanmasın ve Sayın Cumhurbaşkanı aramızdaki ihtilaflar ki o eylemlerin hepsinin Sayın Cumhurbaşkanının tahribatı tarafından yapıldığını da bilerek (imza toplama ve MYKdaki girişimler) buna rağmen bütün acımı, sukût-ı hayalimi yüreğime gömerek o konuşmayı yaptım.
KARŞILIKLI HUKUKUMUZA SAYGI GÖSTERMEK ÜZERE MUTABIK KALMIŞTIK
*Türkiyede cumhurbaşkanlığı ve başbakanlık gibi iki yüce makam arasında bir çatışma doğmasın diye yaptım. Cumhurbaşkanı benim kadim dostumdur, bu hukuk bozulmasın diye yaptım.
*Onu yaparken bir gün önce yaptığımız özel görüşmede karşılıklı hukuklarımıza saygı göstereceğimize yönelik mutabık kaldığımız için bu mutabakatın bir gereği olarak yaptım.
*Ancak şimdi bütün kamuoyu da Cumhurbaşkanı da elini vicdanına koysun, 3,5 yıl bu ben bütün bu mutabakata sağdık kalmak adına her türlü hakarete trol çetelerinin saldırılarına sabırla muamele ettim. Konferanslarım engellendi.
*Üç buçuk yıl hayatı düşünce üretmekle geçen bir insana üniversiteler kapandı. Bırakın mülakat yapmayı adımızı anan basın örgütleri tehdit edildi.
TÜRKİYENİN GETİRİLDİĞİ YER: NEPOTİZM, YOLSUZLUK VE MİLLET KRİZDEN ISTIRAP ÇEKİYOR
*Bütün bunları sineye çekip siyasi hayata geri dönmez cumhurbaşkanına herhangi bir şey söylemek sözünü ettiğim şeyi takip ederdim, fakat 3,5 yıl sonra Türkiye’nin getirildiği yer, nepotizmin, her türlü yolsuzluk, şatafatın yaygın olduğu, millet ekonomik krizden ıstırap çekerken bunu görmeyen bir anlayışın yerleştiği yerde olmaz.
*Her gün kapıma insanlar gelip Size oy vermiştik, neden bıraktınız? Ülke niçin bu halde? diye sorduklarında benim sözüm olmadı.
*Eğer bu kötü gidişatla ilgili yaptığım manifesto sonrasında oturup konuşma imkânı olsaydı yine susabilirdik. 3,5 yılda ayrı ayrı 5 tane rapor sundum. Bunların gereği yapılsaydı yine sesimiz çıkmazdı.
*Biz ayrılmadık o (Erdoğan) bizi ayırdı. Milletimiz bunu görmeli. Biz ihraç talebiyle sevk edildik. Tarihte ilk defa. Bunu yapanlar vefadan bahsedebilirler mi? Bir akademisyene amfileri kapatanlar vefadan bahsedebilir mi?
ARKADAŞLARINA DOLANDIRICILIK SUÇLAMASI YAPAN VEFADAN BAHSEDEMEZ
*En önemlisi en yakın arkadaşım dediği arkadaşına dolandırıcılık suçlaması yapılmasından sonra hâlâ vefadan bahsedilmesi mümkün mü? Ben hayatta hiçbir zaman hayatta verdiğim sözden geri dönmedim.
*Şahsi olarak hiçbir yerde cumhurbaşkanı ve ailesine laf söylenmesine müsaade etmem, fakat devlet bazında hakikatleri söyleriz. Kimse bize geçmiş sözümüzü hatırlatmasın mahcup olurlar.
*Böyle bir anayasa değişikliğine gitmeyin diye elimden gelen çabayı gösterdim. Bunların belgeleri var gerekirse bunları da açıklarım.
*O tweeti attığımda söylediğim doğrudur bugün de doğrudur. Milletimizin kararı en doğru karardır. Milletin ortak kararına saygı duyarım.
AKBİLLERİNİ BİLE DOLDURAMIYORLAR, FAKAT DERSLERE DEVAM EDİYORLAR
*Bunu demiş olmak anayasa kararına hak vermek anlamına gelmez. Sözü ağzımdan çıkarken yüreğimden gelmesine bakarım.
*Akbillerini bile bu öğretmenler dolduramıyor, fakat bu üniversitede eğitim devam ediyor. İlgili bakanlar, Halkbank rahat. Yataklarında oranın öğretim üyeleri verecekleri dersi düşünerek maaş almadan ders veriyorlar.
*Yüreğimi yakan bir tablo anlattı üniversiteden bir hoca. Çalışanlar birbirleriyle yardımlaşarak eve ekmek götürmeye çalışıyor. Reva mıdır bu?
*Son olarak simit sarayı bağlamında da yanlış karadan rücu edildiğini söyledi, bundan haberi olmuyor da üniversitenin borcundan haberdar oluyorsa burada bir çelişki var demektir.
*Şu imtihan dönemi bitsin diye öğrencilere hiç yansıtmadılar, çok teşekkür ediyorum.
O KONUŞMAYI DİNLEYİNCE HİCAP DUYDUM
*Bir öğrencimiz ben bu hocaları görerek geldim diyor. Bu öğrencinin haykırışını duymayanlar 28 Şubat’tan bahsedebilirler mi? Yağmur altında adliyeye yürüdüler, fakat basın görmüyor.
*Bütün öğretim üyelerine ve öğrencilere teşekkür ediyorum. Onlar zor bu dönemde kendi okullarına nasıl sahip çıkıldığını gösterdiler.
*Cumhurbaşkanının o konuşmasını dinleyince hicap duydum. Cumhurbaşkanı vicdanıyla baş başa kaldığından Davutoğlu’ndan her şey çıkar ama dolandırıcı çıkmaz diyebilir, eğer vicdanı kaldıysa.
*Ben bir esnaf çocuğuyum. Ben babamın vefat haberini aldığımda Cumhurbaşkanı ile baş başa Irak konusunu konuşuyorduk. O esnaf babamın bana öğrettiği ilk şey helal lokmadır.
HERKES BİLİR BU BOĞAZDAN HARAM LOKMA GEÇMEMİŞTİR
Bilmiyorum fakat herhalde benim babam ahiret divanıyla karşılaşınca Cumhurbaşkanına bir çift lafı olur. Beni Tayyip Bey’e yardım etmelisin diye beni ikna eden babamdır. Herkes bilir bu boğazdan haram lokma geçmemiştir.
*Bir dolandırıcılık varsa ben buradayım hukuki işlemleri başlatın en ağır cezaya razıyım. Her şeye hazırım hazır olmadığım şey iftiralara maruz kalmaktır. Neden hukuki süreç başlatılamıyor biliyor musunuz? Çünkü benim başbakanlığım döneminde Halkbank’tan Şehir Üniversitesine bir gram kredi verilmedi.
SANILIYOR MU Kİ BU ACILAR ÜZERİNDEN PAYİDAR OLUNUR
*Bir çözüm üretmiyorlar bana gelen bazı bilgilere göre var olan mevzuat yeterli olmadığı için bir yasa değişikliğiyle vakfa da dönük bir işlem yapılacağına dair bilgiler veriliyor. Bunu yaparlarsa milletin tarihin ve Allahın huzurunda hesap veremezler.
*Buradan sesleniyorum; bu süreçte kim böyle bir şeye tevessül ederse ve bu tür gayri hukuki işlemler içinde olursa kendi vicdanları onları son nefeslerine kadar takip edecek.
*Orada ders veren genç yaşta akademisyenler biliyorum birbirlerine borç vererek eve gidenleri biliyorum. Bu mudur bizim idealimiz olan yeni Türkiye?
*Sanılıyor mu ki bu acılar üzerine payidar olunur? O arsanın doğasında korunması lazım. Daha söylenecek çok şey var, fakat bu da geçer diyoruz.







