• Turkhane Logo

Demirtaş: AKP, OHAL'le kendi ajandasını hayata geçirdi..

AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tutuklattığı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinden Birgün'e ropörtaj verdi. Demirtaş, "OHAL'de yapılacak bir seçim kamplaşma ve kaosu derinleştirir." dedi.

11:55 21 Aralık 2017 Perşembe
Demirtaş: AKP, OHAL'le kendi ajandasını hayata geçirdi..
AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tutuklattığı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinden Birgün'e ropörtaj verdi. Demirtaş, "OHAL'de yapılacak bir seçim kamplaşma ve kaosu derinleştirir." dedi.

Cezaevinde bir yılı geride bırakan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, otoriterleştirme sürecinin adım adım işletildiğine dikkat çekti.

Tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nden kendisine sorulan soruları yazılı yanıtlayan Demirtaş, OHAL’de yapılacak bir seçim kamplaşma ve kaosu derinleştirir uyarında bulundu. 

Demirtaş, HDP’nin kongre sürecine yönelik olarak da “Kongrede Eş Genel Başkanlık kurumu dahil, her düzeyde yenilenme olabilir. Hepimiz buna açık olacağız” dedi.

Türkiye’de 7 Haziran seçimleriyle birlikte planlı bir otoriterleşme süreci adım adım işletiliyor diyen Demirtaş, Birgünden Sabahat Karakoyunun sorularını yanıtladı.

DARBE GİRİŞİMİ FIRSAT YARATTI, AK PARTİ KÖTÜYE KULLANDI

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin önlenmesinin yeni bir demokratik ortak aklın hayata geçirilmesi için de fırsat yaratmışttığını dile getiren Demirtaş, Ama ne yazık ki AKP bunu kendi ajandasını hayata geçirebilmenin fırsatı olarak görerek OHAL’le birlikte bu yeni rejimin inşasına hız verdi. Tutuklanmamız da bunun bir parçasıdır. Durumun bu kadar vahim hale gelmesinde en büyük vebal de yargı kurumunundur. dedi.

Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere mahkemelerin büyük bir kısmı bu akıl dışı politikalara ya isteyerek ya korktukları için veya çaresizliklerinden dolayı destek olduklarını söyleyen Demirtaş,  yargıçlara çağrıda bulundu. 

Demirtaş, Onurlu yargıçların artık bu gidişata dur diyerek hukukun üstünlüğünü esas alan bir tutum sergilemeleri gerekir. Tabii esas görev muhalefettedir. Toplumsal ve geniş tabanlı bir muhalefeti örgütlemeden, bağımsız, tarafsız ve adil bir yargı da kendiliğinden ortaya çıkmaz, çıkamaz. ifadelerini kullandı.

ADALETSİZLİĞE KARŞI MÜCADELE ŞART

Erken seçimin gündeme gelmesinin gayet mümkün oıduğuna işaret eden Demirtaş şu değerlendirmede bulundu: AKP-MHP ittifakı kendileri açısından en avantajlı koşulları yaratır yaratmaz seçim takvimini belirleyeceklerdir. Şu anda ülkede serbest seçim koşulları yoktur. Öncelikle bunun oluşması için OHAL’e, baskılara ve adaletsizliklere karşı etkili bir mücadele yürütmek gerekir. Yoksa yarınki koşullar bugünden de ağır olacaktır ve o koşullarda yapılacak her seçim faşizmin seçim yoluyla sözde meşruiyetini tescil dışında hiçbir işe yaramayacaktır. Seçim dediğimiz şey ancak tam demokrasi koşullarında meşru bir yöntemdir.

OHALDEKİ SEÇİM KAOSU DERİNLEŞTİRİR

OHAL koşullarında gerçekleşecek bir seçimin ülkedeki kamplaşmayı ve kaosu derinleştireceği tespitini yapan Demirtaş, Eşit ve özgür bir ortamda yapılacak adil seçimleri AKP kazansa bile, bu elbette meşru olacaktır ve çözüm üretebilir. Ancak mevcut koşullarda kim kazanırsa kazansın çözüm üretemez. ifadelerini kullandı.

MUHALEFETE YUVARLAK MASA DAVETİ 

Muhalif kesimlerin, esnek, evrensel demokratik değerlerde ve ilkelerde en geniş toplumsal kesimleri eşitler arası bir hukukla, yuvarlak bir masada bir araya getirebilmesinin önemine dikkat çeken Demirtaş çağrısını şu sözlerle dile getiridi: Türkiye’nin demokratik geleceği açısından hayati derecede önemlidir. Bunun öncülüğünü siyasi partiler yapsa bile, asıl aktörü ve öznesi toplum olmalıdır. Türkiye’nin birliği içerisinde eşit, özgür, demokratik bir yaşamı ve sistemi arzulayan herkes bu yuvarlak masada yer alabilmelidir. HDP de bu çerçevede ülkenin ve toplumun çıkarları doğrultusunda katkı sunmaya zaten hazırdır. Bunun dışında kim faşizmde, kim tek adam rejiminde birleşir bilemeyiz. Biz, ezilen ve baskı gören en geniş kitleleri bir araya getirerek Türkiye’yi düze çıkarabiliriz. Buna inanmalı ve partizanca davranmak yerine halkçı olmalıyız. Biricik kurtuluş yolu da budur. Türkiye’de demokratik bir sistem ve dengeler oturduktan sonra her türlü siyasi rekabet daha anlamlı ve mümkün olabilir. Fakat şimdi faşizme karşı en geniş toplumsal muhalefeti açığa çıkarmak gibi tarihi bir görevimiz olduğu inancındayım 

KÜRT FOBİSİ TÜRKİYEYİ EDİLGEN KILDI

Demirtaş, Türkiyenin dış politikasını, Uluslararası alanda kredisini, itibarını ve etki gücünü sıfırlamış bir ülke konumundadır sözleriyle eleştirdi.

HDP Eşbaşkanı dış politika eleştirilerini Ortadoğu ekseninde şöyle sürdürdü:  Kürt fobisi ve Kürt karşıtlığı Türkiye’yi dış politikada edilgen kıldı. Oysa Suriye başta olmak üzere Kürtlerle yapılacak ittifaklar hem Ortadoğu’ya hem de Türkiye’ye barışı daha kolay getirebilirdi. Bundan en çok da bizler, yani Türkiye toplumu fayda görürdük. Ama AKP bütün köprüleri yıkarak ilerlediği için manevra bile yapamıyor artık. Oysa Türkiye özellikle Rojava ile stratejik ittifak yapabilseydi, Suriye barış görüşmeleri Cenevre’de, Astana’da, Soçi’de değil Ankara’da yapılabilirdi. Çözüm süreci başarılı olsa ve AKP bu süreci elinin tersiyle itmeseydi büyük ihtimalle böyle de olacaktı. Biz HDP olarak hep bunun için uğraştık. Ama gelinen noktayı görüyorsunuz işte. “ABD ve Rus askerlerinin Rojava’da ne işi var” sorusunun cevabı şudur: Türkiye olarak siz orada olmayı kabul etmediğiniz için, Kürtlerle ittifak yerine Nusra vb. ile ittifak yapmayı tercih ettiğiniz için varlar. Ancak her şeye rağmen yeni köprüler kurmak, yeni kapılar açmak için çabalamaya devam etmeliyiz.

Birinci kitabıyla çıktığı andan itibaren satış rekorları kıran Demirtaş, ikinci kitabı için okurlarının biraz daha beklemesi gerektiğini söylerken, HDPnin yei kongresinin parti için yenilenme fırsatı anlamına geleceği değerlendirmesinde bulundu. 

 

Son güncelleme: 11:55 21.12.2017
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı