• Turkhane Logo

CHP yöneticisi: İstanbul'da kazanma potasına gireceğimizi biz de tahmin etmiyorduk

CHP'li Oğuz Kaan Salıcı, İYİ Parti ile ittifak değil işbirliği yaptıklarını vurgulayarak,

11:47 09 Mart 2019 Cumartesi
CHP yöneticisi: İstanbul'da kazanma potasına gireceğimizi biz de tahmin etmiyorduk
CHP'li Oğuz Kaan Salıcı, İYİ Parti ile ittifak değil işbirliği yaptıklarını vurgulayarak,

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı Sputnike yaptığı açıklamada seçim sürecine değindi.

BU TÜR GÖRÜŞME SÜREÇLERİNDE İKİ PARTİ DE İSTEDİĞİNİN TAMAMINI ALAMAZ
— İYİ Parti ile yapılan seçim işbirliği görüşmelerinde de yer aldınız. Ortaya çıkan sonuç içinize sindi mi, size göre eksik kalan bir nokta oldu mu?
-Bu tür görüşme süreçlerinde iki parti de istediğinin tamamını alamaz. O mümkün değil. Doğrusu şu CHPde ise bir il o ilde CHPnin kazanma ihtimalinin İYİ Partide kalma durumununkinden daha yüksek olması lazım. Bunu sağladınız mı diye sorarsanız evet bunu sağladık. Yani CHPde kalan iller bizim seçimi kazanamaya daha yakın olduğumuz yerler.
İŞBİRLİĞİ SÜRECİ YÜRÜTÜLÜRKEN İSTANBULDA CHPNİN KAZANMA POTASINA GİRECEĞİNİ KİMSE TAHMİN ETMİYORDU
Bütün bu görüşme, işbirliği süreci yürütülürken İstanbulda CHPnin seçim kazanma potasına gireceğini kimse tahmin etmiyordu. Şu an seçimi kazanma potasındadır CHP. İYİ Parti desteği önemli mi önemlidir. Ama böyle bir noktaya gelindi. Uzun zaman Ankara tartışıldı. Mansur bey şu anda seçimi kazanma potasında mı, evet Mansur Bey en iddialı aday Ankarada. Şimdi Bursa için geçerli mi evet geçerli. CHP, Bursada niye ısrar etti sorusunun cevabını bugün kamuoyundan alıyoruz. Benzer bir durum Adana için geçerli, benzer bir durum CHPda halihazırda olan 6 büyükşehir belediye başkanlığı için geçerli. İşte İzmir için de Aydın için, Muğla için, bir çok yer için geçerli.
İYİ PARTİ İLE CHP İŞBİRLİĞİNİN SİNERJİSİ VAR AK PARTİ İLE MHP İTTİFAKINDA YOK
— İki partinin işbirliğinin sonucu ne getirecek görünüyor?
-Şunu görüyoruz İYİ Parti ile CHP arasında yapılan işbirliği iki partinin toplam oyunun üzerine çıkıyor. Sinerji var mı evet var. Bizim hedeflediğimiz şey buydu. Israrla biz diyorduk ki, masa başı ittifaklarıyla bu iş olmaz. Adalet ve Kalkınma Partisi ile MHPnin arasında yapılan ittifakın sinerjisi var mı yok. İki oyun toplamından daha geriye düşüyor.
— AK Parti ile MHP ittifakında size göre neden sinerji yok?
-CHP ile İYİ Parti seçmeni arasında geçişkenlik var. Bu geçişkenlik Millet İttifakında da ortaya çıktı. AKP seçmeni ile MHP seçmeni arasından bir geçişkenlik var ama bu geçişkenlik bizdeki kadar yüksek değil. Dolayısıyla İYİ Partili seçmeni CHP adayına oy verirken bir tereddüt ortaya koymuyor daha rahat oy verebiliyor. Ama Adalet ve Kalkınma Partisinin tabanındaki bir seçmen MHPli bir belediye başkanına oy verirken ya da tam tersi söz konusu iken daha ciddi bir tereddüt ortaya çıkıyor. Bunu sahadan da görüyoruz. Bizim göstermiş olduğumuz belediye başkan adaylarının performanslardan ve alacakları oylardan da görüyoruz.
İKİSİNİN (AK PARTİ-MHP) TOPLAM ERİMESİ DEVAM EDİYOR, OYLARI AZALIYOR
Yani şöyle düşünün Adalet ve Kalkınma Partisinin oyu 42.5ti 24 Haziran seçimlerinde. Toplamda yüzde 52-53 civarında bir oyları vardı. Yüzde 53 ile seçime giriyorsunuz. 9 ay önce olmuş seçim bir genel seçim olmuş. Ciddi bir kampanya yapmışsınız. İktidar partisi oy kaybetmiş olmasına rağmen parlamentoda MHP desteği ile çoğunluğu sağlamış. Peki yüzde 42.5 almış olan bir parti neden bir ittifaka ihtiyaç duyar. Adalet ve Kalkınma Partisi açısından soruyorum. Yerel seçimler ittifakın hiç olmadığı seçimler Cumhuriyet tarihinde. Adalet ve Kalkınma Partisi böyle bir ihtiyaç duydu. Bu ihtiyacı MHP ile yaptı. Cumhur İttifakında da beraberlerdi. Ortaya çıkan sonuç ikisinin toplam erimesinin devam ettiği yönünde. Yani ittifakın toplam oyları azalıyor. Üstüne bir sinerji yaratamadı.
ADAYLARI TEKE DÜŞÜRMEK İÇİN SON GÜN OPERASYON YAPIYORSANIZ YANGIN BACAYI SARMIŞ DEMEKTİR
Şöyle bir örnek vereyim. 19 Şubat listelerin verilmesi için son gündü. 18 Şubat günü 21 ilde adaylarını çektiler. Bize yönelik en olumsuz eleştirilerden biri CHP adaylarını bekletiyor, açıklamıyor, geç kaldı, beceremediler, olmadı. Buydu. Biz de diyorduk ki; bekliyor olmamız adaylarımızın belli olmadığından, kimin nereden aday gösterileceğinin netleşmediğinden değil. Adaylarını açıkladılar. Aday sahaya çıktı. 2 ay çalıştı. Kimlerle belediye meclisinde olmak istediğiyle ilgili bir liste çalışması yaptı. Ailesini beraber siyaset yaptığı insanları motive etti. Köy köy dolaşmaya başladı. Bir ekonomik kaynak harcadı. Liste verilemeden bir gün önce o arkadaşı sahadan çektiniz. Buradan bir sinerji çıkar mı sorusunun cevabını sormak lazım. Bu soru havada ve cevaplanmaya muhtaç bir sorudur. İkincisi 81 ilin 21inde yani dörtte birinde siz adayları teke düşürmek için son gün operasyon yapıyorsanız yangın bacayı sarmış demektir. Bunu doğru okuması budur. Bize soruldu, ‘Bu hamleye karşı İYİ Parti-CHP işbirliği herhangi bir aday geri çekmede bulunacak mı diye, ‘hayır bulunmayacak dedik.
SAHADA RAHATSIZLIK GÖRÜYORUZ

— Peki sahaya dönersek şu anda sahada ne görüyorsunuz?
-Sahada rahatsızlık görüyoruz. Vatandaş bir yerel seçime gidildiğinin farkında, elektrik, doğalgaz faturasından rahatsız. Varlığın kuyruğu olmaz ama yalanın kuyruklusu olur diye ifade ediyor açıkça. Siz sıraya giriyorsunuz, yıl olmuş 2019. Dünyaya model olmak için yola çıkmış bu iktidar, kendi uçağımızı yapacaktık, kendi milli birçok şeyi teknolojik açıdan ortaya koyacaktı, insanların refahı artacaktı. Bugün seçimde tartıştığımız şey beka sorunu. Ne oldu da aslında başkalarına model olacak dünyaya diz çöktürecek Avrupaya, Amerikaya dik duran bir siyasi organizasyon Türkiyeyi beka sorununu tartışmalı bir duruma getirdi. Bu sorunun cevabına ihtiyaç var. Biz eğer dünyaya model bir ülke oluyor isek neden kuyruğa girip 3 kilo domates alamıyoruz da sadece 2 kilo domates alıyoruz. Onu da pazardan daha ucuza alalım diye kuyruğa giriyoruz. Domates bu ya. Domates patlıcan onları konuşuyoruz. Uzaya gitmekle domates için kuyruğa girmek arasında fark bizim gördüğümüz ile sahada AKPnin anlattığı ile sahada yaşanan arasındaki fark bu işte…
VATANDAŞ AĞIR EKONOMİK BUHRAN ALTINDA, BATMAK YASAK DEĞİL, BATTIM DEMEK YASAK

— Seçimlere az bir zaman kaldı ama halkta seçim havası yok yorumları da yapılıyor, nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Vatandaş şu anda ağır bir ekonomik buhran altında. Konkordato ilan etmenin yasaklandığı dönem yaşıyoruz. Yani siz bir işveren olarak batıyorsunuz battığınızı ifade edemiyorsunuz. Batmak yasak değil, battım demek yasak. Böyle bir ortamda nasıl bir kampanya bekleyebiliriz ki. Yani insanlar evine ekmek götürmek için bir mücadele veriyor, yani bu akşam da işte çorbamız kaynadı. Elektrik zamlarının toplamına bir bakın 24 Haziran bu yana, doğalgaza bakın, benzine, motorine, mazota bir bakın, çiftçinin durumuna bir bakın. Yani ithal etmediğimiz şey kalmadı. Yani ithalatın ne kadar ulvi bir şey olduğunu biz Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında öğrendik. Maalesef şu anda Merkez Bankasının rezervlerine bakıyoruz öyle çok da paramız kalmamış meğer. Ya da müteahhitlerin alacaklarına bakıyorsunuz devletten alacağını alamadığı için batıyor. Yeni yatırımlara bakıyorsunuz yeni yatırımların tamamı 2019 yılında ötelenmiş. Ama Saraya yakın müteahhitlere özellikle beş firmaya her türlü imkanı sağlıyorsunuz hem de döviz üzerinden devleti borçlandırarak sağlıyorsunuz.
BEKA MESELESİNİN OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYOR, BUNUN BİR İKTİDAR SÖYLEMİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR
Vatandaş eğer ekonominin gidişatına güveniyor olsaydı bir güven unsuru olduğunu düşünseydi siyasi iktidarın her türlü söylemine rağmen yani ‘Türk Lirasında kalın, Türk Lirasına güvenin demesine rağmen tam tersi bir şey yapıp da döviz mevduat hesaplarını rekor seviyeye getirmezdi. Yani inanmıyor vatandaş. Beka meselesinin oluğunu düşünmüyor bunun bir iktidar söylemi olduğunu düşünüyor. Ekonomiyi konuşmamanın, ekonomiyi televizyonlardaki yorumcuların konuşturmuyor olmasının var olan gerçekleri örtmeye çalışmak olduğunu görüyor.

Son güncelleme: 11:47 09.03.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı