• Turkhane Logo

CHP: Endişeli değil, cesur demokrat olacağız

Van'daki mazbata krizinde CHP'nin DEM Parti'ye destek olmasının olası yansımaları tartışılıyor. CHP'li Bulut,

05:43 05 Nisan 2024 Cuma
CHP: Endişeli değil, cesur demokrat olacağız
Van'daki mazbata krizinde CHP'nin DEM Parti'ye destek olmasının olası yansımaları tartışılıyor. CHP'li Bulut,

Van Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilmesine rağmen mahkeme kararıyla seçilme hakkı elinden alınan Abdullah Zeydanın mazbatasının geri verilmesi sürecinde CHP yönetimi de DEM Partiye destek oldu.

Krizin ilk günü CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Van Belediye Başkanlığının AKPli adaya verilmesi kararının hukuksuz olduğunu ve Vana göndermek için heyet görevlendirdiklerini duyurdu. Bu kapsamda CHP milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç, Sezgin Tanrıkulu ve Mahmut Tanal kente giderek DEM Parti temsilcileriyle birlikte mazbatanın geri alınması için çaba harcadı.

Aynı zamanda CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da bu süreçte birkaç kez yaptığı açıklamada konuya değinerek Vandaki durumun bir garabet olduğunu belirtti ve Haksızlığa karşı durmayan, haksızlığı görüp de susan, dilsiz şeytan olur. Bunu unutmayın. Bana yapılınca haksızlık, başkasına yapılınca uzaktan seyretmek, bu memleketin hiçbir insanına yakışmaz dedi.

Vanda yaşanan mazbata krizinin ardından şimdi ise CHPnin DEM Partinin yanında yer almasının siyasetteki olası yansımaları tartışılıyor.

Yerel seçimde Türkiyenin birinci partisi olmanın getirdiği sorumluluk ile bundan sonra daha cesur bir çizgi takip edileceğini söyleyen CHPli yetkililer, ancak bunun DEM Parti ile her konuda aynı düşünüleceği anlamına gelmediğine dikkat çekiyor.

CHPnin eski yönetiminin TBMMde dokunulmazlıkların kaldırılması ve bir önceki yerel seçim sonrasında HDPli belediyelere kayyum atanması gibi dönemlerde izlediği tutum HDPnin ve seçmenlerinin tepkisine neden olmuştu.

Bulut: Tüm demokratlardan oy aldık
Vandaki krizin şu an için çözümlenmesinin ardından DW Türkçenin sorularını Kayserinin Pınarbaşı ilçesindeki bir başka kriz için yolda iken yanıtlayan CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut artık daha cesur politikalar izleneceğinin işaretini verdi.

Bulut, bu meseleyi sadece DEM Parti ile değil Türkiyedeki demokrasi meselesine ilişkin çok çarpıcı bir örnek olarak gördüklerini belirterek Böyle bir hukuksuzluğa ses çıkartmadığınızda o zaman demokrasiyi de savunmuyorsunuz bir anlamda dedi.

Sadece Vanda değil farklı bazı yerlerde de benzer hukuksuzluklar yapılmakta olduğunu ve hepsi için mücadele verildiğini söyleyen Bulut, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu ülkede kim sıkıntı yaşıyorsa, kim sorun yaşıyorsa orada olmak gibi bir çabamız var. 1 Nisan sonrası politikamızın en önemli unsurlarından bir tanesi de bu olacak. Biz tüm demokratlardan oy aldık. Muhafazakarlardan, Kürtlerden, milliyetçilerden herkesten oy aldık.

Bulut, amaçlarının Türkiyedeki tüm hukuksuzluklara, demokrasi dışı yöntemlere nerede ya da kime karşı olursa olun karşı durmak olduğunu söyledi:

Bu hukuksuzluk daha çok DEM üzerinden gerçekleşiyorsa bundan çekinmeyeceğiz, sakınmayacağız. Aman kim ne söyler, bu yanlış anlar mı? falan diye bir endişenin içerisinde olmayacağız. Endişeli demokrat olmak yerine cesur bir demokrat olmayı tercih ediyoruz.

Özgür Özel de seçim zaferinin hemen ardından yaptığı konuşmada CHPnin artık başının üzerindeki görülmez yüzde 25lik tavanı kırarak, tuzla buz ettiğini söylemiş ve bunu sağlayan Türkiye İttifakı kavramını şöyle açıklamıştı:

CHP artık tüm demokratların; sosyal demokratların, milliyetçi demokratların, muhafazakâr demokratların, Kürt demokratların aynı anda birlikte oy verebildikleri bir partidir. Siyasi partilerle değil Türkiyenin demokratlarıyla büyük bir birlikteliği kuran Türkiye İttifakı kazanmıştır.

Vahap Coşkun: Van bir turnusol kâğıdı oldu
CHP ayrıca Van Sarayda seçimi kazanan DEM Partili adayın memnu haklarının incelenmesi için başvuru yapan CHP Saray İlçe Başkan Yardımcısı Yasin Arslanı da ihraç etti.
Peki bu yeni tutum ile CHPnin Türkiye İttifakı söylemi nasıl yankı buluyor?

Diyarbakırda yaşayan siyaset bilimci Vahap Coşkun, CHPye geçmiş dönemdeki en önemli eleştirilerden birinin 2016dan beri HDP ve sonraki adıyla DEMin CHPye destek vermesine rağmen CHPnin kritik dönemlerde DEMe gerekli desteği sunmaması olduğunu söylüyor:

Örneğin dokunulmazlıkların kaldırılmasında, belediyelere kayyum atanmasında CHPnin ana muhalefet partisi olmanın getirdiği sorumluluğu yerine getirmediğine yönelik bir eleştiri vardı. Şimdi Van olayı bu anlamda bir turnusol kâğıdı işlevi gördü eski dönem ile yeni dönem arasındaki farkı görmemiz açısından. Ve bence CHP bu sınavı geçti.

Vanda Abdullah Zeydana mazbata verilmemesi protestolara neden olmuştuFotoğraf: Murat Kocabas/Middle East Images/AFP/Getty Images
Coşkun, CHPnin Vanda verdiği desteğin iki ana nedeni olduğu yorumu yapıyor ve birincisini ortada çok açık ve herkesin haysiyetine dokunan bir haksızlık olması olarak gösteriyor. CHP dışındaki diğer muhalefet partilerinden de tepkiler geldiğini hatırlatan Coşkun, Yani o kadar çuvala sığmayan bir mızrak durumu vardı ki tepki göstermek çok meşruydu. Bu tepkiyi savunmak sandığı, demokrasiyi savunmaktı diyor.

Zeydana verilen destek için ikinci bir neden olarak CHPnin Türkiyenin birinci partisi konumuna yükselmesi olduğunu belirten Coşkun sözlerini şöyle sürdürüyor:

Doğrudan seçimi, seçim sonuçlarını, Türkiye siyasetini etkileyen bir olayda CHPnin herhangi bir şekilde artık sessiz kalması, bunu geçiştirmesi düşünülemez. Burada bir tavır ortaya koyması gerekirdi ve doğru bir tavır aldı.

Coşkuna göre seçim sonuçları bazı korkuların kırılmasını da beraberinde getirdi. Coşkun, herhangi bir şekilde DEM ile dirsek temasına giren partiler doğu ve güneydoğu dışında her yerde cezalandırılır anlayışının bu seçimde işlemediğini ifade ediyor:

DEM birçok yerde CHP ile kent uzlaşısı yapmasına ve bunu da açık seçik yapmasına rağmen seçim sonuçlarını görüyoruz. AKPnin en güçlü olduğu Karadenizden İç Egeye, İç Anadoluya kadar bazı yerlerde bile CHP oy kazandı. Dolayısıyla ezberleri değiştiren bir sonuç oldu.

CHP ile DEMin bundan sonra bütün önemli sorunlarda ortak noktada buluşmasını kimsenin bekleyemeyeceğini, ilerde iki partinin karşı karşıya kaldığı bazı noktaların da görülebileceğini ve bunun da gayet normal olduğunu söyleyen Coşkun, şunu ekliyor:

Ama bu konu son derece meşru bir konuydu. Bu duruma karşı çıkmak CHP açısından siyaseten bir zarar oluşturmadı. Aksine çok ciddi bir siyasal kazanç sağladı. Hem seçimdeki psikolojik üstünlüğünü devam ettirdi hem de Kürtler nezdindeki desteğini artırdı.

Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın daha önce sözünü ettiği olası Irak operasyonu da CHPnin tutum belirlemesi gerekecek konulardan olacak.

Van krizinin kaybedeni AKP mi oldu?
Coşkuna göre bu krizin en büyük kaybedeni ise AKP oldu.
Parti içindeki farklı görüşlerin kamuoyuna yansıması ile çatlakların belirginleştiğini söyleyen Coşkun, AK Partinin oyları doğuda çok düştü. Eğer bu kayyum siyasetini bir şekilde devam ettirirse daha önceki dönemlerde diğer partiler için tabela partisi ifadesini kullanıyordu AK Parti. Kendisi de bir sonraki dönemde tabela partisi olabilir diyor.

Coşkun, Van olayının bir taraftan CHPyi tahkim ederken diğer taraftan AK Parti içerisindeki yarılmayı gösterdiğine de işaret ediyor.

AKPli eski bakanlardan Hüseyin Çelik, Vanda yaşananlara tepki göstererek kayyum politikalarına karşı olduğunu belirtmiş ve bu tür politikaların yine en çok AKPye zarar verdiğini söylemişti. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da X hesabındaki paylaşımında YSKnın mazbatayı Zeydana geri verme kararını desteklemiş ancak cinnet hali benzetmesi yaptığı paylaşımı daha sonra silmişti.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum ise Vandaki olayların Türkiyenin bütünlüğüne yönelik saldırı planlarının bir parçası olduğunu savunarak Zeydana destek veren muhalefetin ve iktidar içinde yer aldığı kabul edilen ve neoliberal zehirle zihin dünyalarını batıcılığa teslim etmiş kişilerin tutumlarının kaydedildiğini savundu.

Son güncelleme: 05:43 05.04.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı