• Turkhane Logo

AP, Erdoğan rejimini "İstikrarsızlık kaynağı" olarak tanımladı

Avrupa Parlamentosu,

08:10 16 Şubat 2022 Çarşamba
AP, Erdoğan rejimini
Avrupa Parlamentosu,

DWden Kayhan Karacanın haberine göre, Avrupa Parlamentosunun (AP) Strasbourgda devam eden genel kurul toplantılarında Avrupa Birliği’nin (AB) ortak dış, güvenlik ve savunma politikalarıyla ilgili iki ayrı rapor görüşüldü.

ABnin Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası hakkında Liberal Grup (Renew) üyesi Fransız parlamenter Nathalie Loiseau tarafından kaleme alınan raporda Türkiye’nin, “AB ve komşuları için birçok endişe alanında çoğu zaman istikrar bozucu rol oynadığı ve böylelikle bölgesel barış, güvenlik ve istikrarı tehdit ettiği savunuldu. Loiseau 2019da AP üyesi olmadan önce ülkesi Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Avrupa İşleri Bakanlığı görevini yürütüyordu.

Raporda Türkiyenin; başta Yunanistan ve Kıbrıs olmak üzere AB üyesi devletlere karşı ve Doğu Akdeniz’deki yasadışı faaliyetleri ve askeri çarpışma tehditleri ile Yunanistan ve Kıbrıs’ın deniz yetki alanlarında ilan ettiği yeni yasadışı faaliyetlerin son derece kaygı verici olduğu görüşü not edildi. Bu faaliyet ve tehditler kınandı.

Gerilimi düşürmeye dönük çabaların not ediliği, ancak Türk askeri gemilerinin, uluslararası hukuku ve AB üyesi devletlerin egemenliğini ihlal ederek, (Birleşmiş Milletler’in Libya’ya yönelik askeri ambargosunu denetim misyonlu) MED IRINI operasyonuna karşı tahrik eylemlerinin ve sataşkan tehditlerinin esef verici olduğu kaydedildi. AB’nin, üye devletlerinin ve kendisinin çıkarlarını ve bölgesel istikrarı korumak amacıyla elindeki tüm araç ve seçenekleri kullanma iradesine sahip olduğu ifade edildi.

Üyelik perspektifi realist değil
AB’nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası hakkında Hristiyan Demokrat Grup üyesi Alman parlamenter David McAllister tarafından hazırlanan raporda ise Türkiye’nin (AB) üyelik perspektifinin mevcut şartlarda gerçekçi olmadığı mesajı verildi. Türkiye’deki olumsuz gidişatın derhal ve tutarlı biçimde tersine dönmemesi halinde 2005’te başlayan katılım müzakerelerinin askıya alınması için Avrupa Komisyonu’nun öneride bulunması istendi. Türkiye ve AB’nin, ilişkilerin mevcut çerçevesini, işleyiş kapasitesini ve gelecekteki ilişkileri için alternatifleri ve olası ilişki modellerini, gerçekçi davranarak ve üst düzey diyalog yoluyla gözden geçirmeleri görüşü dile getirildi.

Türk dış politikasının AB çizgisinden uzaklaştığı mesajı verilen raporda, Doğu Akdeniz’deki ihtilaflara kalıcı çözüm için diplomatik diyaloğun yeniden başlatılması çağrısında bulunuldu.

Türkiye’nin AB için önemli stratejik çıkar ifade eden bir ülke olduğuna vurguda bulunulan raporda, ilişkilerin ortak çıkar alanlarında yoğunlaşması gerektiği savunuldu. İklim değişikliği, terörle mücadele, göç, güvenlik ve ekonomi gibi alanlara öncelik verilmesi istendi.

Bu raporun Türkiye paragrafına Muhafazakâr Grup üyesi Polonyalı parlamenterler tarafından sunulan bir değişiklik önergesinde, AB’nin Türkiye ile daha stratejik işbirliği öngörmesi ve milyonlarca göçmen ve sığınmacıyı konuk ettiği için Türkiye’ye minnettar olunduğunun ifade edilmesi şeklinde iki cümle eklenmesi istendi. Önerge raporla birlikte oylamaya sunulacak.

Borrell’den Maraş vurgusu
Genel kurulda yapılan tartışmada söz alan AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Fontelles, Doğu Akdeniz’de Türkiye ile gerilimin yatıştığını gördüklerini, ancak Ankara’nın (Kıbrıs’ın) Maraş bölgesindeki faaliyetlerinin endişe kaynağı olmaya devam ettiğini söyledi.

Raporlar yarın (16 Şubat Çarşamba) oylamaya sunulacak. Covid-19 önlemleri nedeniyle hibrit gerçekleşen oylamanın sonuçlarının perşembe günü açıklanması bekleniyor.

Son güncelleme: 08:10 16.02.2022
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı