ABDnin önde gelen yayın organlarından Wall Street Journal (WSJ), muhabirleri Ayla Albayrakın Türkiyede hapis cezasına çarptırılmasının ardından Ölçüsüz Yargılama başlıklı bir başyazı yayınladı.
Albayrak Salı günü, 2015te Silopideki çatışmalarla ilgili olarak WSJde yayınlanan haberinde terör örgütü propagandası yapmaktan suçlu bulunmuş ve 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
Albayrakın tutuklanmasının Türkiyenin otoriter bir ülkeye dönüştüğü algısını pekiştirdiğini savunan WSJnin yazısı şöyle başlıyor:
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiyenin masum vatandaşları öldüren ve hükümetini düşürmeye çalışan terör tehdidiyle karşı karşıya olduğu şikâyetlerinde haklı. Ama Türk yetkililer masum gazetecileri terörü teşvikle karalayınca, Erdoğanın Türkiyeyi otoriter bir ülkeye çevirdiğini onaylamış oluyor.
...Albayrakın suçunun kanıtı, Türkiyenin Güneydoğusundaki Silopide Türk ordusu ile PKK arasında şiddetlenen çatışmalarla ilgili 19 Ağustos 2015te WSJde yayınlanan haber.
Haberde Albayrak, PKKnın gençlik yapılanması YDG-Hnin bazı üyelerinin görüşlerine yer vermişti. Ancak haberde hükümet yetkilileri, Silopi Belediye Başkanı ve yerel halkın görüşlerine de yer veriliyor ve PKKnın hem Ankara hem de Washington tarafından terörist örgüt olarak kabul edildiği belirtiliyor.
HABER OBJEKTİF VE DENGELİ
WSJnin başyazısı şöyle devam ediyor:
Albayrak, dengeli haberinde hiçbir şekilde ne PKK ne de gençlik örgütünü övüyor ve haberin iyi gazetecilik ve Türk yasalarının sınırları içinde, mümkün olabildiğince adil ve objektif olması için her şeyi yaptı.
İddianamede bazı Türkçe haber sitelerinin, kendi çıkarları için haberin bazı bölümlerini ve eşlik eden videoyu kullanmadığı belirtiliyor. Bu sitelerde özel seçilmiş bazı alıntılar kullanılmıştır ve bunların hiçbiri ne WSJ ile bağlantılıdır ne de Ayla Albayrak tarafından onaylanmıştır.
Muhabirimize yöneltilen bu suçlamanın Erdoğan tarafından yapıldığına dair bir kanıt yok. Ancak özellikle 2016daki darbe girişiminin ardından Erdoğanın ülkede yarattığı baskıcı havadan kaynaklandığı kesin.
Türkiye Cumhurbaşkanı, Olağanüstü Hali, hükümetinin sevmediği herkesin üstüne giderek, gücünü daha da sağlamlaştırmak için kullanıyor.
Bu baskı şimdi yabancı medyaya da, hatta Türkiye sınırları dışına da uzanıyor.
Erdoğanın baskıları Türkiye sınırlarını da aştı
WSJ, Şubat ayında Alman Die Weltin muhabiri Deniz Yüceli İstanbulda tutuklandığını ve hakkında net bir suçlama olmadan Yücelin cezaevinde tutulduğunu hatırlatıyor.
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) dünyada en fazla tutuklu gazetecinin Türkiyede olduğunu belirtiyor.
Türkiye ve Finlandiya vatandaşı olan Ayla Albayrak şu an New Yorkta. Ama bu durum, hakkında verilen cezanın zedeleyici olmadığı anlamına gelmiyor. Erdoğan hükümeti hâlihazırda başka ülkelerdeki gazetecilerin iade edilmesi için kırmızı bültenler çıkarıp Interpolü taciz ediyor. Suçluları yakalaması gereken bir sistem Albayrak gibi iyi gazetecileri hedef alıyor ve onların işini yapmasını ve seyahat etmesini tehlikeli hale getiriyor.
Herhangi bir Türk yetkilinin siyasi bir dava başlatarak uluslararası bir vaka yaratması, Türkiyenin Erdoğan yönetiminde düşüşünü gözler önüne seriyor ve başka ülkelerle arasına gereksiz yarıklar açıyor.
Albayrak karara itiraz etmeyi planlıyor. Bu, Ankaraya bu haksızlıktan çıkış yolu da sunacaktır. Ama bu Türk yargısının kendisini öne atarak hukukun üstünlüğüne sahip çıkmasını ve bu utanç verici, iki yüzlü kararı bir kenara atmasını gerektiriyor.
