Dizi başlamadan bakanlık sansür istedi!

Sansürde yeni bir boyut açan bakanlık, dizinin terör örgütlerinin propagandasına hizmet edebileceği ve devletin kurumlarını işkenceci gibi gösterebileceği gerekçesiyle, RTÜKten sansür talep etti.
 
Cumhuriyet Gazetesiden Alican Uludağın haberine göre, kadın tutukluların cezaevindeki hayatını anlatan dizinin sansürlenmesi talebi, RTÜK’e yazı gönderen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Şaban Yılmaztan geldi.
 
Sansüre gerekçe olarak Yılmaz şu iddialarda bulundu:

 
Star TV’de “Avlu” adlı dizinin tanıtımının yayınlandığı, ilk görüntülerde Ceza ve Tekvifevleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı kurumlar ile kurumlarda çalışan personelin mesleki onurunu zedeleyecek, kurumsal imajı olumsuz yönde etkileyecek gerçeği yansıtmayan karalama ögeler bulunmakta.
 
Yayınlanan bu görüntüler, devletin farklı iki kurumunda görev alan jandarma ve ceza infaz kurumu personelini yanlış algılardan dolayı zan altında bırakacak, personelin “işkenceci”, kurumların da “işkence merkezi” olarak toplum nezdinde algılanmasına sebebiyet verecek.
 

Sansürü savunduğu yazısında Yılmaz şu iddialarda bulundu:
 
Ticari, siyasi, reyting ve farklı çıkarlar için yarar sağlamak uğruna yapılan çalışmaların görmezden gelinmesi, toplum yararına çalışan bir meslek grubunun rencide edilmesi, yalan yanlış bilgilerle kamu hizmeti sağlayan ceza infaz kurumlarında işkence ve kötü muamele algısı oluşturulması kabul edilemez. Her ne kadar bu tür görüntülerin tamamen hayal ürünü olduğu ifade edilse de toplumun bilincinde ceza infaz kurumlarında işkence uygulanıyor algısı oluşmaktadır.”
 
Yazıda aynı zamanda, dizinin cezaevlerinde yaşanmamış olayların yaşanmış gibi gösterildiği iddia edilirken, RTÜKün henüz talebi görüşmediği belirtildi.
 
Dizinin başrollerinde Demet Evgar, Ceren Moray, Nursel Köse, Kenan Ece ve Teoman Kumbaracıbaşı yer alıyor.
 
Dizinin tanıtımlarında ise şu ifadelere yer veriliyor:
 
“Yılların sağır kaldığı, adaletini kendisi sağlamaya çalışmış bir kadının cezaevine girişini konu alıyor. ‘Avlu’ özgürlüğünden vazgeçmek zorunda kalan bu kadınların 3. sayfa haberlere yansımayan, mutsuzluğun acı ile yarıştığı Karakuyu’da kendi düzen ve kendi hukuklarına karşı verdikleri yaşam mücadelesini konu alıyor.”