• Turkhane Logo

"Zekai Aksakallı eşimin ve kızlarımın iffetiyle tehdit etti!"

"Zekai Aksakallı da yaptı. İşkence yapanların çoğu şimdi orada general"

11:06 28 Ekim 2017 Cumartesi
"Zekai Aksakallı da yaptı. İşkence yapanların çoğu şimdi orada general"

Özel Kuvvetler Komutanlığı davasında flaş tahliyeler

 

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 68 sanıklı Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) davasının 11inci celsesinde sanıkların çapraz sorgusuna devam edildi. Ara kararını gece yarısı açıklayan mahkeme toplam 10 sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi.

 

Duruşma, alfabetik sıralamada başta yer aldığı halde dün avukatı olmadığı için çapraz sorgusu yapılamayan Adem Loğanın sorgusuyla başladı. Ancak Loğaya soru soran olmadı. Sanık Engin Sevinç Başbakanlık avukatı Alaattin Varolun, Nizamiyede silahları nasıl aldın ? şeklindeki sorusunu,  Ben nizamiyede değildim. İspatladık. Bilirkişi lehimize karar verdi  dedi.

 

 Sanıklardan Serkan Akın avukatı da Akı tanıyıp tanımadığını sordu. Sevinç, Serkan Akı burada tanıdım. Daha önce tanıdığım ispat edilsin, değil üç,  33 müebbete razıyım karşılıgını verdi. Sanık eski kurmay albay Ertuğrul Bozçala da Başbakanlık avukatı Alaattin Varol, Muhsin Kutsi Barışı 15 Temmuzda ziyaretinin sebebini, Semih Terzi ve Gökhan Sönmezateşle irtibatını sordu. Bozçar, şunları söyledi:

 

Muhsin Kutsi Barış devrem ve köylümdür. Tamamen bir arkadaş ziyaretiydi. 24 aylık ÖKK görevimin 21 ayını Ankara dışında geçirdim. 11 Temmuza kadar sürekli dış görevdeydim. O, Ağustos 2015te göreve başlamış, ziyarette bulunamamıştı. Sadece onu değil bir çok kişiyi ziyaret ettim. Gökhan Sönmezateşi kişi olarak tanımıyorum. Bir ÖKK seminerinde uzaktan gördüm. Semih Terzi eski tugay komutanımdı. En son Ramazan bayramında önce Zekai Aksakallıyı sonra Terziyi arayıp, bayramlarını kutladım.

 

“SAÇMA SAPAN DİYE BİR ŞEY YOK”

 

Sanıklardan kursiyer Faruk Erkul darbeye karıştığı için değil açığa alındığı için tutuklandığını öne sürerken, eski astsubay Fatih Uysalın çapraz sorgusu sırasında tartışma yaşandı. Uysal sorulara bağırarak cevap verince Başkan Bayram Kantık, Deminki albay gibi güzel güzel, tane tane cevapla. Bak ne güzel bazı şeyler netleşiyor uyarısında bulundu. Uysal, Benim emir verme yetkim yok. Takviye için gönderildim. Gitmez olaydım, lanet olsun. Saçma sapan bir şey karşılığını verince Başkan Kantık, Saçma sapan diye bir şey yok dedi. Uysal ile tutuksuz sanıklardan biri arasında tartışma yaşandı. Uysal, uzman çavuşun yalan söylediğini ve iftira attığını öne sürdü.

 

“ŞABAN DİŞLİ’YE MEHMET DİŞLİ KİM DİYE SORDUNUZ MU”

 

Sanık Fatih Rüştü Ketenin sorgusu sırarında da şu diyaloglar yaşandı:        

 

Başbakanlık Av. Varol: Fatih Keteni tanıyor musunuz?      

 

Keten: Benim.   

 

Av. Varol: Ferhat Keten? Akıncıda yakalanmış.     

 

Keten: Akrabam. Evet Akıncıda yakalanmış.     

 

Ketenin avukatı: Şaban Dişliye Mehmet Dişli kim diye sordunuz mu? Bunu niye sorduruyorsunuz sayın başkan?   

 

Başkan Kantık: Kayıt yapılıyor. Bir anda soruldu ve cevap verdi.   

 

Ketenin avukatı: Benim kardeşim terörist olabilir. Ben de mi teröristim?      

 

Başkan Kantık: Olur mu öyle şey?!.

 

“YENİ BİR 15 TEMMUZ OLURSA…”

 

Sanık eski üsteğmen Gökhan Mercan bir soru üzerine 15 Temmuzda komutanlarının talimatıyla ÖKKna gittiğini anlatırken şu ifadeleri kullandı: 

 

Allah göstermesin yeni bir 15 Temmuz olursa, ki yargılamalar böyle devam ederse sonuca gidilmeyeceğinden olacağını düşünüyorum.  

 

Başbakanlık avukatı Varol bu sözlere, tehdit mi ediyorsun? diye tepki gösterdi. Mercan, tehdit etmiyorum karşılığını verdi.

 

Sanık Mehmet Koç bir soru üzerine nezarethanede sanıklar Serkan Ak ve Mehmet Raydemirin kendisini ifadesini geri alması için tehdit edip, Olaylar dönecek, biz çıkacağız, sen kalacaksın dediklerini öne sürdü. Mehmet Raydemirin sorgusu sırasında Serkan Ak, Koçun bu iddiasını sordu. Raydemir, Bu iftirayı burada duydum dedi.

 

“ODADAN ÇIKIP TUVALETE BİLE GİDEMEDİ”

 

Sanık eski başçavuş Muzaffer Han o gece nöbetçi subayı olan Volkan Vural ve nöbetçi amiri olan Ümit Koçakın tavrını anlatırken, Şimdi kahraman Türk subayı gibi dolaşıyorlar. İşte bu kahraman Türk subayları odadan çıkıp, tuvalete bile gidemedi, pet şişeleri kullandı. Hem vallahi, hem billahi  diye konuştu.

 

“BİZ PKK’LILARLA MÜLAKAT YAPIYORDUK…”

 

Duruşmanın saat 14.00de başlayan öğleden sonraki bölümünde çapraz sorgusu yapılan 3. Tugay eski kurmay başkanı Ömer Faruk Cavlazoğlu buradaki çoğu kişinin mülakat denilen hukuk dışı belgeyle burada olduğunu belirterek,  Biz PKKlılara mülakat yapıyorduk. Ancak mahkemeye sunulmaz, delil olarak kabul edilmezdi, çünkü hukuki bir yanı yoktu dedi. Sanık Özgür Çiloğlunun sorgusunda bir kadın avukatın ÖKKda yapıldığı öne sürülen işkenceyi kimlerin yaptığını sorunca, şu diyaloglar yaşandı:              

 

İŞKENCE KAYITLARA GEÇTİ

 

Başkan Kantık: Soru sorar mısınız?                

 

Avukat: Soru soruyorum, kimler işkence yaptı?                   

 

Başkan Kantık: Bunlar soru değil. Bizim konumuz değil.

 

Avukat: Özgür yapılan işkenceden detaylar anlatır mısın?                   

 

Başkan Kantık: Niye anlatsın? Biz burada çapraz sorgu yapıyoruz. Zaten suç duyurusunda bulunmuş.            

 

Özgür Çiloğlu: Anlatacağım. 24 yaşında bir teğmenim vatan haini olarak yargılanıyorum. Domuz bağı, dayak, küfür her şey. Kaşımdaki yara hala duruyor.       

 

Başkan Kantık: Bu kadar yeterli.  

 

Avukat: Rahatsız mı oluyorsunuz sayın başkan? Şu anda şikayet edemiyoruz, çünkü takipsizlik veriliyor.               

 

Başkan Kantık: Hiçbir şeyden rahatsız olmuyorum avukat hanım. Burada işkence yargılaması yapmıyoruz.         

 

Avukat: Ben yeterli olduğunu düşünmüyorum. 

 

Başkan: Ben yeterli olduğunu düşünüyorum. Maddi gerçek olsun akşama kadar dinlerim.

 

“ZEKAİ AKSAKALLI KÜÇÜKLERLE İLGİLENMEDİ O KURMAYLARLA İLGİLENDİ”

 

Aynı avukatın işkence iddialarına ilişkin sorularını sanıklardan Ramazan Kılıç, Zekai Aksakallı da yaptı. İşkence yapanların çoğu şimdi orada general , Rasim Eşref Çıtak da,  Zekai Aksakallı küçüklerle ilgilenmedi. O kurmaylarla ilgilendi  diye cevapladı.

 

DONDURMA KUTUSUNDAKİ BEREKET DUASINI DELİL SAYMIŞLAR!

 

Sanık eski üsteğmen Serkan Akın sorgusunda 15 Temmuz sonrası TSKda dindar subaylara yönelik nasıl bir cadı avı yapıldığını gösteren ilginç bir diyalog yaşandı. Şehit Ömer Halisdemir ve ailesinin avukatı Muhammed Aydın arabasında bereket duası bulunduğunu hatırlatınca Ak, şunları anlattı:     

 

Bunu oraya koymak için insanın kafasının içinin saman dolu olması lazım. Gaziantepte çalıştım. Orada bir Orhan dondurmacısı var. Dondurma alırdım. Kutunun arka yüzünde bereket duası varmış. O, budur.                 

 

Avukat Aydın Mehmet Partigöçte bulunan bir listede de dondurma yazdığını vurgulayınca Ak, Evet Partigöçte bir liste bulunmuş. Listenin başında da dondurma listesi yazıyormuş, böyle absürd bir olay ve bağlantı  dedi.

 

Mahkeme Başkanı Bayram Kantık, Ben hiçbir şey anlamadım şeklinde tepki verince salonda gülüşmeler oldu. Başkan Kantık, Gülecek bir şey yok, ciddi bir konu deyince, Ak, hakikaten böyle absürd diyerek dondurma meselesini ikinci kez anlattı. Ak, Başbakanlık avukatı Alaaddin Varolun bir sorusunu da, Aslında dersinizi çalışmadığınız için sizi ciddiye almamam lazım ifadesiyle başlayarak cevaplandırdı.

 

MİT’TEN SİLAH ALIMI

 

Başbakanlık avukatı Alaaddin Varolun o gece cephanelikteki silahları zimmetle alıp almadıklarına dair sorusunu sanık Şenol Soylu şöyle cevapladı:   

 

Normalde zimmetle alınması gerekir, ama alarm verildiğinde zimmet kağıdı arayamazsınız. Mesela Zekai generalimizin ifadesinde MİTten silah aldığı bilgisi geçiyor. MİT zimmetle mi verdi Zekai Paşaya?              

 

Avukat Varol bu cevap üzerine, Onu Zekai Paşaya soracaksın dedi.

 

“ÖKK ÖYLE BİR YERDİR Kİ…”

 

Dönemin Özel Kuvvetler Komutanı icra astsubayı olan sanık Turgay Usanmaz bir avukatın sorusu üzerine 14 Temmuza alınan kursiyer mezuniyet törenini anlatırken,  ÖKK öyle bir yerdir ki, burada çok kişi ağırlandı. Sadece şu kadarını söyleyeyim, şu anda gerginlik yaşanan bir ülkenin lideri dahi ağırlandı  ifadelerini kullandı.

 

ZEKAİ AKSAKALLI EŞİM VE KIZLARIMIN İFFETİYLE TEHDİT ETTİ

 

Turgay Usanmaz kendisine bizzat Zekai Aksakallının işkence yaptığını öne sürerken, Eşim ve kızlarımın iffetlerine kastederek tehdit etti iddiasında da bulundu.

 

Davanın 1 numaralı sanığı eski albay Ümit Bakın çapraz sorgusunda TBMM Avukatı Sinan Kılıçkayanın sorularını cevaplandırırken, Genelkurmaydan terör saldırısı ihtimaline karşı tedbirlerin artırılmasına dair yazı gelince bunu telefonda Zekai Aksakallıya okuduk. Satır satır nizamiyenin giriş-çıkışlara kapatılması ve Semih Terzi hariç kimsenin alınmaması talimatını verdi. O emirleri yaptığımız için biz içerideyiz, Zekai Aksakallı dışarıda dedi. Başbakanlık Avukatı Alaaddin Varol savunmasında Fetullah Gülen gibi 15 Temmuz için tiyatro dediğini belirterek, Sizi bu tiyatroda oyuncu pozisyonuna sokan kim? sorusunu yöneltti. Ümit Bak şunları söyledi:         

 

Ben tiyatro değil senaryo dedim. Bizi bu senaryoda oyuncu pozisyonuna getiren Tümgeneral Zekai Aksakallı ile o gece onun yanında hareket eden, nizamiyeye gelen ve general olanlardır.

 

Sanık avukatlarından Ünal Kalaycının, Zekai Aksakallının sizin ölüm emrinizi vermesinin sebebi nedir? Savaş hukuku uygulayabilir mi? şeklindeki sorusu üzerine Ümit Bak, şu anda bunun emrini verebilecek kimse yok. Mahkeme bile idam cezası veremiyor. Mahkemenin veremeyeceği kararı o verdi dedi. Av. Şemsettin Tolga Altan Genelkurmay Başkanı ve 2. Başkanı koruma tatbikatı yapması emrini verdiği Fırat Alakuşun Akarı derdest ettiğini görünce asıl sorumluyu anlayıp anlamadığını sordu. Başkan Kantık, konumuzla ilgisi yok diye müdahale etti. Av. Altan, bu önemli, bu kadar şehit gazı var hatırlatmasında bulununca da Başkan Kantık, Bu kadar şehit gazi varsa Zekai Aksakallı ise gider... diye konuştu. Av. Altan, Aksakallıyı kastetmediğini söyledi.

 

BUGÜN KAHRAMAN DİYE DOLAŞANLAR...

 

Davanın ikinci önemli ismi eski kurmay yarbay Mehmet Ali Çelik de çapraz sorgusunda adını vermeden Zekai Aksakallıyı suçlayarak,  Karargaha gelse emir komutanın kimde olduğunu bilirdik. O gün kahraman gibi dolaşanların evlerinde eşlerini teskin ettiğini görüyoruz  dedi.

 

İki günlük celsenin ardından toplam 65 sanığın çapraz sorgusu saat 21.00de tamamlandı ve sanıklar ile avukatlarının taleplerinin alınmasına geçildi.

 

Taleplerin alınmasından sonra Savcı Mustafa Manga mütalaasını verdi. Manga sanıklar Adem Loga, Emre Andıç, Mehmet Ali Eser,  Mustafa Algan ve Osman Yalçının adli kontrol şartıyla tahliyesi talebinde bulundu. Mahkeme ara karar için müzakereye çekildi.

 

10 TAHLİYE

 

Ara kararını gece yarısı açıklayan mahkeme toplam 10 sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Savcının talep ettiği 5 isme ilave olarak Fatih Rüştü Keten, Hüseyin Uğurer, Mustafa Aldan, Ufuk Kaplan ve Mehmet Durmaz tahliye edildi. Bir sonraki duruşma 25-26 Aralıka ertelendi.

Son güncelleme: 11:06 28.10.2017
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı