• Turkhane Logo

Yunan güvenlik güçlerinin Meriç’te ölüme terk ettiği Ümit Şakır’dan 1 haftadır ses yok

Bir haftadır haber alınamayan Ümit Şakır’la aynı grupta Yunanistan’dan Türkiye’ye geri itilen Salih A., Yunan güvenlik güçleri tarafından Meriç’te ölüme terk edildiklerini anlattı

07:50 11 Eylül 2020 Cuma
Yunan güvenlik güçlerinin Meriç’te ölüme terk ettiği Ümit Şakır’dan 1 haftadır ses yok
Bir haftadır haber alınamayan Ümit Şakır’la aynı grupta Yunanistan’dan Türkiye’ye geri itilen Salih A., Yunan güvenlik güçleri tarafından Meriç’te ölüme terk edildiklerini anlattı



Meriç nehrinden Yunanistan’a geçen ve Yunan güvenlik görevlileri tarafından gözaltı yapıldıktan sonra nehrin ortasına bırakılan grupta yer alan 27 yaşındaki Türk göçmen Ümit Şakır’dan bir haftadır haber alınamıyor.

Euronews’te yer alan habere göre, Şakır’la aynı gruptaki Salih A.(26), 3 Eylül’de Karaağaç yakınlarından Yunan sınırını geçtiklerini kısa süre sonra güvenlik güçleri tarafından alınarak Vyssa belediyesine bağlı Rizia yolu üzerinden karakol görünümlü bir binaya götürüldüklerini söyledi.


ÇIPLAK ARAMA YAPTILAR

Sınırda gözaltı yapan askerlerin kendilerine iyi davrandığını anlatan Salih A., sınır noktasına gelen polis kıyafetli yaklaşık 10 kişinin kendilerini çıplak aramaya maruz bıraktığını anlattı.

2 SAAT PAMUK TARLASINDA BEKLETTİLER

“Bir avukatla görüşmek istediğimizi, siyasi iltica talebinde bulunacağımızı söyledik. Hiçbir şey demeden sadece gülerek karşılık verdiler” diyen Salih A., 2 saat pamuk tarlasında bekletildikten sonra iki polis tarafından, arkası kapalı penceresiz mavi bir minibüse bindirildiklerini söyledi.


Rizia’da bir hücreye konulduklarını anlatan Salih A., akşam aynı yere Suriyeli, Afgan, İranlı gibi farklı milletlerden önce 20-25, ardından da 30-35 mültecinin getirildiğini aktardı.

JOPLA SAYIM

Maruz kaldıkları kötü muameleyi anlatan Salih A.: “Koğuşta adım atacak yer yoktu. Türkçesi iyi bir Suriyeli daha önce Meriç sınırından 2 kez geri itildiğini anlattı. Daha sonra eli sopalı bir polis koğuşun kapısını açtı. Koğuştan tek tek çıkarttığı herkese copuyla vurdu. Sayma işlemini copuyla insanların sırtına ve kabalarına vurarak yapıyordu. En son 65 diye saydığını duydum” dedi.

ÜMİT’İ EN SON ORADA GÖRDÜM

Havasız kapalı kasa kamyonetin içinde Meriç nehrine götürüldüklerini söyleyen Salih A., sığınmacıların, kapılar açıldığında kendilerini Türkiye sınırının kenarında, uzun namlulu silahları ve köpekleri bulunan maskeli bir grup erkeğin arasında bulduğunu söyledi.

Salih A. o anları şöyle anlattı: “İnsafsızca dövmeye başladılar. Hem cop hem de ikiye katladıkları kemerle insanlara vuruyorlardı. Sıraya dizdikleri kişilere tek tek milliyetlerini soruyorlardı. Örneğin biri ‘Pakistan’ diyordu, copu yiyordu. Diğeri ‘Afganistan’ diyordu kemerle dövülüyordu. Ben Türk olduğumuzu söyledim, bana ve Ümit’e vurmadan bizi sıraya soktu. Ümit arkada kalmıştı, onu en son kamyonetten indirildiğimiz sırada gördüm.”

PARALARIMIZI ALDILAR

Bulundukları noktadan Meriç’i ve Edirne Selimiye Camii’ni gördüklerini aktaran Salih A., yüzü maskeli ve askeri kamuflajlı kişilerin el koydukları cüzdanları ve telefon gibi elektronik eşyaları geri vermediğini ifade ediyor.

BİR AFGAN ÇEKİP KIYIYA ÇIKARDI

Salih A. Türkiye tarafına bırakılışlarını ve yaşadığı boğulma tehlikesini şöyle anlattı: “10’ar kişilik gruplar halinde botlara bindirildik. Kürekleri askeri kamuflajlı ve maskeli kişiler çekti. Türk tarafında topraktan duvar gibi bir yükselti vardı onun dibine bıraktılar. Yüzme bilmiyorum, ‘Atlayın’ dediler İngilizce olarak ve sessizce. Tereddüt edince bazılarına copla vurdular herkes atladı. Ayaklarım yere değmiyordu, akıntıya kapıldım, bilinçsizce biraz ilerledikten sonra Afgan bir genç beni kendine çekip kıyıya alıp beni kurtardı.” Salih A. birkaç kişinin suya kapıldığını gördüğünü söyledi.

Canlarını kurtaran sığınmacıların nehir boyunca bir saatten fazla kayıpları aradığını söyleyen Salih A.. “Nehrin epey yanında yürüdük. Belki bir yere tutunmuştur diye çok seslendik ama cevap veren olmadı” dedi.

BİR HAFTADIR HABER ALAMIYORUZ

Öte yandan, Denizli’de yaşayan Ümit Şakır’ın kardeşi Murat Şakır, geçen perşembe gününden bu yana ağabeyinden haber alamadıklarını ve hayatından endişe duyduklarını söyledi.

Türkiye’de karakollara ve jandarmaya başvurduklarını söyleyen Şakır, sınırdaki gerilim gerekçe gösterilerek arama kurtarma çalışması başlatılmadığını ifade etti.

Ağabeyinin, Türkiye’de işe giremediğini ve hapse girme korkusu yüzünden iltica etmek istediğini söyleyen Murat Şakır, Türk ve Yunan yetkililerin harekete geçmesini istedi.

Hizmet Hareketi mensuplarına yönelik, tenkil soruşturmaları kapsamında Denizli Kocabaş cezaevinde 17 ay hapis yatan Ümit Şakır’ın 6 yıl 3 ay hapis cezası kararının Yargıtay aşamasında olduğu öğrenildi. Yunan makamları iddialar karşısında sessizliğini koruyor.

  My brother Umit Şakır has been lost since September 3 in the Maritsa River. He went to Greece and the Greek police left him in the waters and he cant swim well. I request Turkish and Greek authorities to start a search for my brother. Please find my brother. pic.twitter.com/NaRXFtqwcO — Murat Şakır (@Muratak59736171) September 10, 2020  

Son güncelleme: 07:50 11.09.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı