• Turkhane Logo

'Yenidoğan Çetesi' soruşturmasında yeni gözaltılar var

Yenidoğan Çetesi soruşturmasında 2. dalga operasyonu başlatıldı. Çete soruşturması kapsamında 14 şüpheli daha gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 5'inin doktor, 3'ünün hemşire, 5 'inin sağlık çalışanı ve birinin sivil olduğu öğrenildi.

13:19 04 December 2024 Wednesday
'Yenidoğan Çetesi' soruşturmasında yeni gözaltılar var
Yenidoğan Çetesi soruşturmasında 2. dalga operasyonu başlatıldı. Çete soruşturması kapsamında 14 şüpheli daha gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 5'inin doktor, 3'ünün hemşire, 5 'inin sağlık çalışanı ve birinin sivil olduğu öğrenildi.

İstanbulda, SGKdan daha fazla para almak için yeni doğan bebekleri, önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, ihmal sonucu en az 10 bebeğin ölümüne neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddiasıyla 22si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına devam edilirken soruşturmada ikinci dalganın startı verildi.

İKİNCİ DALGA
Dün görülen duruşmada savcı ara mütalaasını vermişti. Tutuklu tüm sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep eden savcı, tutuksuz sanıklar Ali Aksu, Ali Dirik, Şehmus Çelik, Mehmet Gürül, Murat Mantuş, Mustafa Kazan, Ceren Hatice Kırım, Serenay Şenkalaycı, Sümeyye Özdemir ve Renginar Mollanın, yüklenen suçun vasıf ve mahiyeti, suçun cezasının miktarı, delillerin henüz toplanmamış olması ve sanıkların kaçma şüphesinin bulunduğu gerekçesiyle derhal tutuklanmalarına karar verilmesini talep etmişti.

Savcının mütalaasının ardından bugün soruşturma kapsamında eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. Operasyonlarda aralarında 5 doktor, 3 hemşire, 5 sağlık çalışanı ve 1 sivilin yer aldığı 14 şüpheli gözaltına alındı.

İŞTE O ŞÜPHELİLER...
Gözaltına alınan ve firari olan şüphelilerin isimleri şöyle:

- Aslı ALEMDAĞ

- Gözde POLAT

- Hilal VATANSEVER

- Hilda KEYKUBAD (Eşi Rıza Keykubad, ilk operasyonda tutuklandı; Kaya bebeğin ölümünde kaşesi kullanılan doktor)

- İbrahim OKTAY

- Meryem KÜÇÜKOĞLU

- Nigar KUBİLAY

- Remzi KARACA

- Seher ÇOHADAR

- Senanur ÜNLÜ

- Zeki ÖTÜNÇ

- Müberra KAYA

- Sinem AKTAŞ

- Benar MANSUROĞLU

- Serenay ŞENKALAYCI (Firari)

- Songül KALOĞLU (İngiltere’de firari)

NE OLMUŞTU?


İstanbulda özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddiasına ilişkin olarak Büyükçekmece Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılmış, soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edilmişti. Olayın ortaya çıkması kamuoyunda infial yaratırken, 22si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı.

İDDİANAMEDE NELER VAR?
İddianamede şüpheliler için kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.

İddianamede, ölen 10 bebeğin maktul, 5 kişinin müşteki, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün suçtan zarar gören, 19 hastane ve sağlık şirketi malen sorumlu, 47 kişi de şüpheli olarak yer aldı.

Doktor Fırat Sarının lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün sevk ve idaresini Doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemirin yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGKden üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı.

Sağlık Bakanlığı Müfettişliğince hazırlanan uzman görüşü raporunda, yenidoğan ünitelerindeki 10 bebeğin hayatını kaybetmesine neden olan tıbbı eksikliklere yer verildi. Buna göre, fezlekede maktul olarak yer alan bebek A.Knin ölümüne ilişkin değerlendirmede, solunum sıkıntısı artan bebeğe devre olmadığı için entübasyonun gecikerek yapıldığı belirtildi. Tekrarlayan resusitasyonlar (solunumu veya kan dolaşımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahale) ile hastanın ertesi güne kadar yaşatıldığı belirtilen raporda, o sırada hastanede bulunması gereken Dr. D.Enin görevinin başında olmadığı ifade edildi.

Raporda, ayrıca hasta yönetiminin hemşireye bırakıldığı da kaydedilerek, bebeğin ölümünden Dr. D.E, ile Dr. İ.G. ve hastane yönetiminin sorumlu olduğu belirtildi. Bebek M.N.Onun ölümüne ilişkin değerlendirmede de 6 aylık bebeğin çocuk yoğun bakımı yerine, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakımına sevk edildiği, burada da doktorun haberi olmadan hemşirenin müdahalede bulunduğu anlatıldı. Bebek H.K. ile ilgili tespitte ise, hastaya kalp masajı yapıldığı esnada Dr. D.Enin orada olmaması nedeniyle Dr. İ.G. tarafından olayın örtbas edilmesi için ölüm saati değiştirilerek, epikriz yazdırıldığı aktarıldı.

Raporda, bebek Ö.Hye kalp masajını hemşirelerin yaptığı belirtilerek, bu esnada kullanılan en önemli ilacın adrenalin olduğu, ancak Dr. İ.Gnin hemşirelere adrenalini kapat talimatını vererek, yanlış yönlendirme yaptığı vurgulandı.

Raporda ayrıca, bebek M.Snin, yenidoğan temel bakımının gereklerinin yerine getirilmemesi, ameliyat edilebileceği bir merkeze sevk edilmemesi ve hastayı hayatta tutan prostavazin isimli ilaç tedavisinin kesilmesiyle ihmallere bağlı olarak hayatını kaybettiği kaydedildi.

Fezlekede maktul olarak yer alan diğer bebeklere ilişkin değerlendirmede de ihmallere yer verildi.

İddianamede, şüpheliler arasında geçen telefon konuşmalarına da yer verildi. Şüpheli doktor Fırat Sarı ve özel hastanede çalışan acil tıp teknisyeni şüpheli Hakan Doğukan Taşçı arasında hasta sevkleri ve denetim hakkında yapılan görüşmede, Taşçının Sarıya Erişkin yoğun bakıma denetime gelinmesi halinde, ruhsatın ve kuvözlerin değişmesi gerektiğini, panelin fazla olduğunu, monitörün bulunmadığını, yoğun bakım içerisinde bir çok eksiklik ve usulsüz işlemin olduğunu söylediği iddianamede yer aldı.

Reyap Hastanesindeki bebek hastaların takibini yürüten şüpheli hemşire Mehtap Sayarın şüpheli Hasan Basri Gökle yaptığı telefon konuşmasında bebek hastanın tedavisinin uygun olmayan koşullarda gerçekleştirildiği anlatılan iddianamede, konuşma içeriğinde şüpheli Gökün Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur dediği, Sayarın ise Öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani dediği aktarıldı. İddianamede, tedavi yöntemlerinin usulüne uygun değil örgüt faaliyetine hizmet edecek şekilde yapıldığı değerlendirildi.

Şüpheli doktor Şeyhmus Çelikin hastanede olması gerekirken gitmediği, denetim olması ihtimaline karşı özellikle sabah hastanede bulunması gerektiğinin söylendiği anlatılan iddianamede, şüpheli Gıyasettin Mert Özdemirin şehir hastanesinden kabulünü yaptığı bebeği, maddi menfaat karşılığında anlaşmış olduğu Fırat Sarının hastanelerine yönlendirdiği kaydedildi.

Son güncelleme: 13:19 04.12.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı