• Turkhane Logo

'Yenidoğan Çetesi' davasında doktorlara büyük suçlama

İstanbul’da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip, ölümlerine neden olan 22’si tutuklu 47 sanıklı davanın ilk duruşmasının 4. celsesi bugün görülüyor. Epikriz ve SGK kayıtlarından sorumlu Funda Özen, savunmasında topu doktorlara attı ve

13:49 21 November 2024 Thursday
'Yenidoğan Çetesi' davasında doktorlara büyük suçlama
İstanbul’da bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip, ölümlerine neden olan 22’si tutuklu 47 sanıklı davanın ilk duruşmasının 4. celsesi bugün görülüyor. Epikriz ve SGK kayıtlarından sorumlu Funda Özen, savunmasında topu doktorlara attı ve

Tüm Türkiyenin vicdanını sızlatan ve 22si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı Yenidoğan Çetesi davasında 3. gün geride kaldı. İlk duruşmanın dün görülen 3. celsesinde 13 sanığın ifadesi tamamlandı. Kalan 34 sanığın savunmalarının alınmasına bugün devam ediliyor.
Gerçek Gündemde yer alan habere göre duruşmanın dördünce gününde yaşananlar şöyle: 
12.33 DURUŞMAYA ARADuruşmaya 40 dakika ara verildi.
12.30 SANIK AVUKATINDAN DELİL ÇIKIŞIRenas Kılıç avukatı: İlaç yolsuzluğuna ilişkin müvekkilinin aleyhine delil yok.
12.13 DOKTORLARIN MAAŞISavcı: Doktor sabit maaş almıyor mu?
Renas Kılıç: Doktor bebek sayısı kadar hak ediş alıyor. Doktor, aldığı az olunca da Neden hasta yok diyor?
11.52 BELEDİYE BAŞKANI OLMAK İSTİYORDUMRenas Kılıç: Esenyurtta benim bir amacım vardı. Belediye Başkanı olmak istiyordum. Bize şimdi katil diyorlar. Dışarı çıkınca insanların yüzüne nasıl bakacağız? Siyasi partiler kendi aralarında siyaset yapıyor, biz burada katil damgası yiyoruz.
11.30 PARA ALAMADIMMahkeme Başkanı: Fırat Sarı sana Yeni hattan bebek aldık mı diyor? Senin işin mi Fırat Sarının hastaları?
Renas Kılıç: Ben Reyapa en yakın kişiyim.
Mahkeme Başkanı: Sarının şirketinden sana gelen paralar var.
Renas Kılıç: Önce ben Fırat beye para göndermiştim. Sonrasında para alamadım.
11.20 RENAS KILIÇIN SAVUNMASIBebek sevki sağlayarak hastanelerin doldurulması ile suçlanan tutuklu sanık Renas Kılıçın savunması başladı.
10.55 AVUKATTAN TAPE İTİRAZIFunda Özenin avukatı, İddianamede yer alan tapeler hukuk dışı şekilde alınmıştır. Kabul etmiyoruz dedi.
10.45 TOPU DOKTORLARA ATTIFunda Özen, savunmasında şunları söyledi:
Tıbbi bilgim yokken tıbbi evrakta oynama yapamam. Bu evraklar hekimler tarafından kontrol ediliyor. Doktorun bundan bilgisi yoksa onay yapmaz. Oynama yapmadım. Basamak değiştirmekle alakam yok, basamaklarla oynamadım. Basamak değiştirmenin nasıl mümkün olduğunu bilmiyorum. Hasta sevkini bilmiyorum, nasıl yapılır bilmiyorum.
Hekimler günlük olarak hastaların ilaçlarını bildirir. Eczaneler üzerinden kontrol sağlanır. Bu ilaçlar onaylandıktan sonra sisteme düşer. Usulsüz şekilde epikriz yazdığım iddiasını kabul etmiyorum sadece doktorlar buna erişebilir.
Mahkeme Başkanı Funda Özene iddianamede yer alan tapeleri sordu. Özen, tapelerde yer alan görüşmeleri hatırlamadığını söyledi.
10.27 SAVUNMALAR BAŞLADIDuruşma, epikriz ve SGK kayıtlarından sorumlu Funda Özenin savunmasıyla başladı.
10.05 DURUŞMA BAŞLADISaat 09.30da başlaması beklenen duruşma, saat 10.05te yoklama alınmasıyla başladı.
NE OLMUŞTU?İstanbulda özel hastanedeki yoğun bakım ünitesine yatırılan 12 bebeğin ihmalden öldüğü iddiasına ilişkin olarak Büyükçekmece Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatılmış, soruşturmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edilmişti. Olayın ortaya çıkması kamuoyunda infial yaratırken, 22si tutuklu, 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı.
İDDİANAMEDE NELER VAR?İddianamede şüpheliler için kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası istendi.
İddianamede, ölen 10 bebeğin maktul, 5 kişinin müşteki, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğünün suçtan zarar gören, 19 hastane ve sağlık şirketi malen sorumlu, 47 kişi de şüpheli olarak yer aldı.
Doktor Fırat Sarının lideri olduğu iddia edilen suç örgütünün sevk ve idaresini Doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemirin yaptığı belirtilen iddianamede, suç örgütünün esas amacının işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf ederek doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yaparak SGKden üst sınırdan ödeme almak olduğu aktarıldı.
Sağlık Bakanlığı Müfettişliğince hazırlanan uzman görüşü raporunda, yenidoğan ünitelerindeki 10 bebeğin hayatını kaybetmesine neden olan tıbbı eksikliklere yer verildi. Buna göre, fezlekede maktul olarak yer alan bebek A.Knin ölümüne ilişkin değerlendirmede, solunum sıkıntısı artan bebeğe devre olmadığı için entübasyonun gecikerek yapıldığı belirtildi. Tekrarlayan resusitasyonlar (solunumu veya kan dolaşımı durmuş bir kişiye dışarıdan yapılan destekleyici müdahale) ile hastanın ertesi güne kadar yaşatıldığı belirtilen raporda, o sırada hastanede bulunması gereken Dr. D.Enin görevinin başında olmadığı ifade edildi.
Raporda, ayrıca hasta yönetiminin hemşireye bırakıldığı da kaydedilerek, bebeğin ölümünden Dr. D.E, ile Dr. İ.G. ve hastane yönetiminin sorumlu olduğu belirtildi. Bebek M.N.Onun ölümüne ilişkin değerlendirmede de 6 aylık bebeğin çocuk yoğun bakımı yerine, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakımına sevk edildiği, burada da doktorun haberi olmadan hemşirenin müdahalede bulunduğu anlatıldı. Bebek H.K. ile ilgili tespitte ise, hastaya kalp masajı yapıldığı esnada Dr. D.Enin orada olmaması nedeniyle Dr. İ.G. tarafından olayın örtbas edilmesi için ölüm saati değiştirilerek, epikriz yazdırıldığı aktarıldı.
Raporda, bebek Ö.Hye kalp masajını hemşirelerin yaptığı belirtilerek, bu esnada kullanılan en önemli ilacın adrenalin olduğu, ancak Dr. İ.Gnin hemşirelere adrenalini kapat talimatını vererek, yanlış yönlendirme yaptığı vurgulandı.
Raporda ayrıca, bebek M.Snin, yenidoğan temel bakımının gereklerinin yerine getirilmemesi, ameliyat edilebileceği bir merkeze sevk edilmemesi ve hastayı hayatta tutan prostavazin isimli ilaç tedavisinin kesilmesiyle ihmallere bağlı olarak hayatını kaybettiği kaydedildi.
Fezlekede maktul olarak yer alan diğer bebeklere ilişkin değerlendirmede de ihmallere yer verildi.
İddianamede, şüpheliler arasında geçen telefon konuşmalarına da yer verildi. Şüpheli doktor Fırat Sarı ve özel hastanede çalışan acil tıp teknisyeni şüpheli Hakan Doğukan Taşçı arasında hasta sevkleri ve denetim hakkında yapılan görüşmede, Taşçının Sarıya Erişkin yoğun bakıma denetime gelinmesi halinde, ruhsatın ve kuvözlerin değişmesi gerektiğini, panelin fazla olduğunu, monitörün bulunmadığını, yoğun bakım içerisinde bir çok eksiklik ve usulsüz işlemin olduğunu söylediği iddianamede yer aldı.
Reyap Hastanesindeki bebek hastaların takibini yürüten şüpheli hemşire Mehtap Sayarın şüpheli Hasan Basri Gökle yaptığı telefon konuşmasında bebek hastanın tedavisinin uygun olmayan koşullarda gerçekleştirildiği anlatılan iddianamede, konuşma içeriğinde şüpheli Gökün Mehtap çocuğu öldür elli satürasyonlu çocuk mu olur dediği, Sayarın ise Öldüreceğim de öldürsem de bir dert biliyorsun yani dediği aktarıldı. İddianamede, tedavi yöntemlerinin usulüne uygun değil örgüt faaliyetine hizmet edecek şekilde yapıldığı değerlendirildi.
Şüpheli doktor Şeyhmus Çelikin hastanede olması gerekirken gitmediği, denetim olması ihtimaline karşı özellikle sabah hastanede bulunması gerektiğinin söylendiği anlatılan iddianamede, şüpheli Gıyasettin Mert Özdemirin şehir hastanesinden kabulünü yaptığı bebeği, maddi menfaat karşılığında anlaşmış olduğu Fırat Sarının hastanelerine yönlendirdiği kaydedildi.
NE KADAR CEZA İSTENİYOR?İddianamede, şüpheliler Fırat Sarı ve İlker Gönenin 10 kez kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, nitelikli dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve 11 kez uygulanmak üzere resmi belgede sahtecilik suçlarından toplamda 177 yıl 6 aydan 582 yıl 9ar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Şüpheli Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve resmi belgede sahtecilik suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis istendi.
Diğer şüpheliler hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülen iddianamede, ayrıca, malen sorumlu olarak belirtilen hastaneler ve hastanelerin bağlı olduğu şirketler lehine dolandırıcılık suçu işlenerek maddi menfaat temin edildiğinden, tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, hastanelerin ve şirketlerin kapatılıp mal varlıklarına el konulmasına karar verilmesi talep edildi.
İddianame, gönderildiği Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesince değerlendiriliyor.

Son güncelleme: 13:49 21.11.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı