• Turkhane Logo

Yargıtay sonunda açıkladı: 7 çocuğun öldüğü Vartinis köyünü yüzbaşı yaktırmış

Yargıtay, Vartinis'te aynı aileden 7'si çocuk 9 kişinin yakılarak öldürüldüğü katliamın talimatının, dönemin İlçe Jandarma Alay Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu'ndan geldiğine karar verdi.

12:33 05 Mayıs 2021 Çarşamba
Yargıtay sonunda açıkladı: 7 çocuğun öldüğü Vartinis köyünü yüzbaşı yaktırmış
Yargıtay, Vartinis'te aynı aileden 7'si çocuk 9 kişinin yakılarak öldürüldüğü katliamın talimatının, dönemin İlçe Jandarma Alay Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu'ndan geldiğine karar verdi.



90’lı yılların faili meçhul cinayetlerinden biri olarak hafızalara kazınan Vartinis (Altınova) katliamında tam 28 yıl sonra ‘fail’ tespit edildi. Yargıtay kararına göre, daha önce mahkemeden beraat eden Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Bülent Karaoğlu’nun verdiği emirle köy yakıldı, aynı aileden 7’si çocuk 9 kişi yanarak feci şekilde öldürüldü.

Yıllarca mahkemelerin ‘fail’ bulamadığı, dosyayı beklettiği, sürüncemede bıraktığı davanın 2023’te zamanaşımından düşme ihtimali de var.


Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Vartinis (Altınova) katliamının sorumlusunun dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu olduğunu tespit etti. Daire, mahkemenin Karaoğlu hakkında verdiği beraat kararını “köyün yakılması emrini Yüzbaşı Karaoğlu vermiştir” diyerek bozdu. Davanın sanıkları arasında yer alan rütbeli 3 asker hakkındaki beraat kararı ise onandı.

KÖYDEN GEÇEN ASKERLER “BU GECE KÖYÜNÜZÜ YAKACAĞIZ” DEMİŞ

Kısa Dalga’dan Ersan Atar’ın haberine göre, Vartinis’teki korkunç katliam şöyle gelişti:

2 Ekim 1993’te Muş’un Korkuteli ilçesine bağlı Altınova (Vartinis) köyü kırsalında güvenlik kuvvetleri ile PKK’lılar arasında çıkan çatışmada bir astsubay yaşamını yitirdi. Dönemin yerel askeri yetkilileri, “terörist grupların o bölgede saklanmasından” çevredeki köylüleri sorumlu tuttu. Çatışmadan sonra astsubayın cenazesini almaya gelen askerler Altınova köyünün içinden geçerken havaya ateş açtı ve “Bu gece gelip köyünüzü yakacağız” diyerek bölgeden ayrıldı.

Nitekim 3 Ekim gece saat 03:00 sıralarında köyde dehşet saatler başladı. Samanlıklar, evler, ahırlar ateşe verildi. Köylüler yanan evlerini, ahırlarını kurtarmaya çalıştılar ancak köye gelen, çoğunluğu özel harekatçı, yüzlerce asker yangını söndürmeye çalışan köylülere müdahale ediyordu.

ÖĞÜT AİLESİ YAKILARAK ÖLDÜRÜLDÜ

Köylülerin çoğunluğu evlerinden çıkarak canlarını kurtardılar ancak bir aile diğerleri kadar şanslı değildi: Öğüt ailesi. Aynı aileden Mehmet Nasir Öğüt, Eşref Oran, Sevda Öğüt, Sevim Öğüt, Mehmet Şakir Öğüt, Mehmet Şirin Öğüt, Aycan Öğüt, Cihan Öğüt ve Cinal Öğüt evlerinden çıkamayınca yanarak yaşamlarını yitirdi. Olaydan sonra 7’si çocuk olan 9 kişinin kaldığı evin kapısının askerler tarafından kilitlendiği iddiası ortaya atıldı. Ailenin tek kurtulan bireyi, o gece komşularına misafirliğe gitmiş olan, evin kızı Aysel Öğüt idi.

SAVRULAN ADALET

Olaydan sonraki soruşturma ve yargılama süreci, diğer birçok faili meçhul dosyası ile aynı kaderi paylaştı. Uzun süren bekleyişler, savcılıklar arasında gidip gelen dosyalar…

Şans eseri hayatta kalan Aysel Öğüt ilk suç duyurusunu, Muş Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptı. Başsavcılık, “olayı PKK yaptı ve terör suçu” diyerek dosyayı görevsizlik kararı ile Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı’na gönderdi. DGM Başsavcılığı, olayı “terör eylemi” olarak nitelendirdi ve “failleri belli olmadığı” gerekçesiyle dosyayı kapattı.

ASKERİ SAVCILIK DOSYAYI 7 YIL BEKLETTİ

Öğüt, Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde çıkarılan yeni yasalar ve insan hakları lehine esen olumlu rüzgarları dikkate alarak 2003’te yeniden suç duyurusunda bulundu. Bu kez Başsavcılık, olayı soruşturmaya başladı.

Sivil savcılık, iddialarda ismi geçen kişilerin askeri görevde oldukları gerekçesiyle Elazığ 8’inci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dosya bu kez de 7 yıl askeri savcılıkta bekledi.

Yıl 2011’e geldiğinde Öğüt ailesinin avukatları bu kez yeniden savcılığın yolunu tuttu. Muş Başsavcılığı, yasa değişiklerini de dikkate alarak soruşturmayı yürütüp tamamladı. Dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu, Hasköy İlçe Jandarma Komando Bölük Komutanı Üstteğmen Hanefi Akyıldız, Muş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Şerafettin Uz ve Gökyazı Karakol Komutanı Başçavuş Turhan Nurdoğan hakkında dava açıldı.

Dava bu kez de “güvenlik” gerekçesiyle mahkemeler arasında gidip gelmeye başladı. Son olarak Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nde karara bağlandı, tüm sanıklar beraat etti.

28 YIL SONRA GELEN ADALET…

Bu uzun yolculuğun sonunda verilen beraat kararı temyiz üzerine 2016 yılında Yargıtay’a geldi. Dosya bir 5 yıl da burada bekledi ve sonunda karar çıktı. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, İlçe Jandarma Komutanı Bülent Karaoğlu dışındaki sanıklar hakkındaki beraat kararlarını onadı. Daire olayın sorumlusunun İlçe Jandarma Komutanı Karaoğlu olduğu sonucuna vardı ve hakkındaki beraat kararını açık tespitlerle bozdu.

Daire’nin kararında, Karaoğlu’nun Vartinis içinden geçerken köy halkına hitaben, “Bu gece gelip köyünüzü yakacağız” şeklinde sözler sarf ettiğini, hatırlatılarak “3 Ekim gecesi saat 03:00 sıralarında düzenlenen operasyon kapsamında yüzlerce askerin beldeye geldiği ve operasyon sırasında belde halkına ait samanlıkların, ot yığınlarının, ahırların hayvanların, birçok evin ve Nasır Öğüt’ün evinin ateşe verildiği” anlatıldı.

YANGINI SÖNDÜRMEK İSTEYEN KÖYLÜLERE ENGEL OLMUŞLAR

Çıkan yangın sırasında evde bulunanların yanarak hayatını kaybettiklerini belirten Yargıtay 1. Ceza Dairesi, “Yangını söndürmek için müdahale etmek isteyen belde halkına askerler tarafından izin verilmediği anlaşılmıştır” dedi. Daire’nin kararında Karaoğlu’nun katliamdaki sorumluluğu özetle şöyle anlatıldı:

“Hasköy İlçe Jandarma Bölük Komutanı olarak görev yapan sanığın operasyona katıldığının tanık beyanları ile sabit olduğu, kaldı ki İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapması sebebiyle sorumluluk alanında yapılan böyle bir operasyonda görev almamasının düşünülemeyeceği ve sanığın operasyondaki en rütbeli kişi olduğu, astsubayın şehit edilmesi sonrasında sarf ettiği sözler de dikkate alındığında yangının sanığın emir ve talimatı doğrultusunda meydana geldiğinin anlaşıldığı…”

O YÜZBAŞI YENİDEN YARGILANACAK

Daire bu nedenle Karaoğlu’nun maktullerin evinde çıkan yangın nedeniyle sorumlu tutulup cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, hatalı değerlendirme ile sanığın beraatine karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu kaydetti. Buna göre Karaoğlu “Nitelikli öldürmeye azmettirmek” suçundan yeniden yargılanacak.

ADALET HIZLANMAZSA ZAMANAŞIMINDAN DÜŞEBİLİR

Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nin kararıyla köy baskınının asker eliyle yapıldığı tespit edilmiş oldu ancak benzer davalarda olduğu gibi yine dosya zamanaşımı tehlikesi ile karşı karşıya bırakıldı. Dava 3 Ekim 2023’e kadar kesin karara bağlanmazsa zamanaşımı nedeniyle düşecek.

28 yılda ancak faili belirlenebilen dosya 3 Ekim 2023’e kadar geçecek 28 ayda önce yerel mahkemesine geri dönecek. Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi bozma kararına uyarsa yargılama yeniden yapılacak ve yeniden temyiz için Yargıtay 1. Ceza Dairesine dönecek.

Ağır Ceza Mahkemesi tüm sanıkların beraati yönündeki kararında direnirse bu kez dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda ele alınacak.

Son güncelleme: 12:33 05.05.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı