• Turkhane Logo

Yapay zekanın ürküten yüzü ve robotlaşan sohbet: ChatGPT

Korkutucu derecede gerçek bir insanı andıran sohbet robotu ChatGPT'nin yükselişi, yapay zeka konusunda şu ana kadar geçerli olan kurallar bütününün sorgulanmasına yol açtı.

09:52 27 Şubat 2023 Pazartesi
Yapay zekanın ürküten yüzü ve robotlaşan sohbet: ChatGPT
Korkutucu derecede gerçek bir insanı andıran sohbet robotu ChatGPT'nin yükselişi, yapay zeka konusunda şu ana kadar geçerli olan kurallar bütününün sorgulanmasına yol açtı.

San Francisco merkezli teknoloji şirketi OpenAI tarafından geliştirilen sohbet robotu olan ChatGPTnin popülerliği giderek artıyor. Alışılmışın dışında boyutlarda gerçek bir insanla yazışıyormuşsunuz izlenimi veren robot, hâlihazırdaki yapay zeka kurallarının sorgulanmasına yol açtı.
Keza Yapay zeka çağının kurallarını kim yazmalı? sorusunu ChatGPTye sorduğunuzda, size şu yanıtı veriyor: Bu konuda çok farklı görüşler mevcut. Bir yapay zeka dil modeli olarak, benim kişisel görüşlerim, inançlarım veya taraflılıklarım yok. Ve ekliyor: Yapay zeka, bu alanda faal paydaş ve uzmanların yanı sıra hukuk, etik, siyaset, sivil toplum ve devlet gibi alanlardan temsilcilerden oluşan geniş bir yelpazenin görüşünü kapsamalı.

Newcastle Üniversitesinde hukuk, inovasyon ve toplum alanında çalışmalarını sürdüren Profesör Lilian Edwards, DWye yaptığı değerlendirmede, ChatGPTnin bu görüşüne katıldığını belirtiyor. Edwards, Ben bir de şu eklemeyi yapardım: Söz konusu kuralların bağlayıcı olması gerekiyor diye konuşuyor.

ChatGPT, yalnızca birkaç ay içinde, yeni nesil üretken yapay zeka (generative AI) sistemleri arasında zirveye yükseldi. Bu sınıfa dahil diğer sistemler arasında LaMDA, DALL-E, Stable Diffusion isimli sistemler de bulunuyor. Söz konusu programlar sıfırdan  metin, kod, fotoğraf ve hatta video üretebiliyor. Elde edilen sonuçlar o kadar ikna edici ki, bunların bir insan tarafından mı yoksa bir makine tarafından mı yazıldığına emin olmak güç.

Üretken yapay zekanı, insanların internet üzerinden çalışma ve bilgi bulması konusunda çığır açması bekleniyor. Buna rağmen, bu sistemlerin milyonlarca kişiyi işinden etmesi ve dezenformasyon kaynaklı istismar tehlikesini artırması korkuları da mevcut.

Yapay zekanın yükselişi
Bu alanda regülasyona ihtiyaç var diyen Lilian Edwards, hem bu alanda mevcut yasaların uygulanması hem de yapay zeka konusunda yeni yasalar yapılması talebinde bulunuyor. Edwards aynı zamanda, ChatGPT gibi programların manşetlere yerleşmesine rağmen, bunun yapay zeka alanındaki en önemli gelişme olmadığını dile getiriyor. Edwards, tüm enerjimizle bu sistemlere yoğunlaşmamızın yanlış bir strateji olduğunu vurguluyor.

Yapay zeka alanındaki araştırmalar, 1950li yıllara uzanıyor. Ancak mühendislerin yapay zekayı gündelik ihtiyaçlara uygulaması ise, 2010lu yılların başında gerçekleşti. Son yıllarda ise bu sistemler giderek daha iyi hale geldi ve geldiğimiz noktada sıfırdan içerik üretmeye dahi başladı. Ancak on yıllardaki çığır açıcı gelişmeler, OpenAIın Kasım 2022de ChatGPTnin bir prototipini piyasaya sürmesine dek kamuoyunun dikkatini çekmedi.
Kompozisyonun ölümü

ChatGPTyi kullanmak son derece basit. Tek yapmanız gereken, aynen bir mesajlaşma uygulamasında olduğu gibi, bir metin yazmak. ChatGPTden örneğin Goethenin Faust yapıtının bir özetini isteyebiliyorsunuz. Bunun üzerine sistem size, ergenlik çağındaki bir kişi tarafından yazılmış izlenimi veren bir özetle yanıt veriyor. Bunu aklınıza gelebilecek her eserle deneyebilirsiniz.

ChatGPTnin piyasaya sürülüşü ile birlikte ilk kez bir yapay zeka aracı ücretsiz bir web sayfası üzerinden kullanıma sunulmuş oldu. Bu aynı zamanda, üretken yapay zekanın insan yaratıcılığı açısından ne anlama gelebileceğine dair bir tartışmayı da alevlendirdi. ChatGPTnin yükselişini eleştiren bazı profesörler, üniversitede yazılan kompozisyonun ölümü değerlendirmesinde bulundu. Bazı gazeteler de, gazetecilerin, haberlerini yazarken programı kullanacaklarını duyurdu.

Berlindeki Hertie Okulunda etik ve teknoloji profesörü olan Joanna Bryson, yapay zekanın nasıl çalıştığına dair bilinçliliği artırmanın önemine vurgu yapıyor. Bu konunun okul müfredatına eklenmesi gerektiğini savunan Bryson, insanların insan izlenimi veren ama insan olmayan teknolojiyle iletişim konusunda bir bilinçlilik geliştirmesi gerektiğini ifade ediyor.

DWye verdiği mülakatta Bryson, Çocukların bunu okulda öğrendiğini, sonra eve gidip anne-babalarına anlattıklarını görmek isterim diyor.

Almanyanın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde Eğitim Bakanı olan Dorothee Feller, Perşembe günü, bu konuda somut adımlar planladıklarını duyurdu. Feller, yapay zekayı okullarda yasaklamaya çalışmak yerine, öğretmenlerin bu tür yazılımlardan işlerinde faydalanma noktasında yapıcı bir eleştirel bakış açısı benimsemesine dair talimatlar üzerinde çalıştıklarını kaydetti.



Peki ya bilim-kurgu?
Microsoftun Şubat ayında Bing arama moturunu ChatGPTnin daha gelişmiş bir versiyonuyla donattığını açıklamasının ardından, ChatGPT konusunda başlangıçta yaşanan coşku azaldı. Microsoft, bir grup kişinin yeni fonksiyonlarını test etmesine olanak tanıdı. Bunun üzerine, korkutucu olarak değerlendirilebilecek ekran görüntüleri paylaşıldı. Bir sohbet çerçevesinde sohbet robotu agresifleşirken, bir diğer sohbette ise insan olmayı dilediğini söylediği gözlendi.

Bunu değerlendiren uzmanlar, robotun aslında duygulara sahip olmadığını söyledi. Aslında olan, söz konusu robotun çalışmasını sağlayan teknolojinin devasa boyutlarda metni analiz etme kabiliyetine sahip olması. Bu da, robotun, bir önceki sözcüğünü hangi sözcüğün takip etmesi gerektiğine çok iyi karar verebilmesini mümkün kılıyor. Robot bu kararı o kadar iyi verebiliyor ki, sohbette bulunan kişi, robotun duyguları olduğu izlenimine kapılabiliyor.

Bu test süreci, sosyal medyada kamuoyunun tepkileriyle karşılaştı. Brysona göre, çok sayıda kişi, insan tepkilerini yapay zekanın verdiği tepkilerden ayırt etmenin giderek zorlaştığının farkına vardı. Bunun tamamıyla yeni bir şey olduğunu söyleyen Bryson, Son on yıldır önermekte olduğumuz kuralların uygulanması yeterli olur değerlendirmesini yapıyor.

Küresel teknoloji devlerinden Katolik Kilisesine, Birleşmiş Milletlere kadar yüzlerce kurum, 2010lu yılların ortalarından beri, yapay zekanın nasıl geliştirilmesi ve kullanılması gerektiğine dair bağlayıcı olmayan rehberler yayınlıyor. Ancak Edwards, bu teknolojilerin hızlı bir biçimde gelişim göstermesinin karşısında, bağlayıcı olmayan, gönüllü bir biçimde takip edilebilecek rehberlerin yetersiz olduğuna dair toplumsal uzlaşının güçlendiğine dikkat çekiyor.

Korkutucu robotlara çok yakınız
Devletler yıllar boyunca bu konuda yapacakları yasalar üzerinde çalıştı. Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) tarafından yayınlanan bir rapor, 65i aşkın ülkede bu alanda yapılan siyasi çalışmaları belgeledi. Dikkat çekici olan nokta, bu ülkelerin çoğunda bu alanda sert yasalar çıkarılamamış olması. Tek istisna, Çin. Çinde geçen yıl yapay zeka alanında sert bir yasa yürürlüğe konuldu.

Batıda ise tüm gözler Avrupa Birliğinde (AB). Regülasyon söz konusu olduğunda akıllara gelen AB, 2018 yılında, Yapay Zeka Tüzüğü üzerinde çalışmaya başladı. Beş yıl sonra, bloğun kurumları, yasa yapımıyla sonuçlanabilecek nihai tartışmaları sürdürme noktasına ulaşmayı başardı. Bu çerçevede örneğin, şirketlerin, müşterilere, ChatGPT gibi programlarla konuştuklarında bu konuda kendilerine bilgi verme zorunluluğu getirilmesi planlanıyor.

Ancak Edwardsın da aralarında bulunduğu bir grup uzman, üretken yapay zekanın yalnızca buzdağının görünen yüzü olduğunun altını çiziyor. Şirketler ve devlet kurumları, karar verme süreçlerini otomatize etme amacıyla benzer makine öğrenmesi programlarını kullanmaya başlayalı uzun zaman oldu. Özellikle yargı alanında, bu araçların getireceği zararın, faydadan çok daha yüksek olması olası.

ChatGPTnin arkasındaki şirketin CEOsu da benzer bir uyarıda bulundu. OpenAI CEOsu Sam Altman, Şubat ayının ortasında Twitter üzerinden yaptığı paylaşımda, Şimdiki nesil yapay zeka araçları çok korkutucu olmasa da, korkutucu olma potansiyeline sahip olanlara pek uzak olmadığımızı düşünüyorum dedi.

ABnin yürürlüğe koymayı planladığı yapay zeka tüzüğünün ise, yüksek riskli uygulamalar için sert kurallar getirmesi bekleniyor. Böylece, örneğin, yapay zekanın azınlıklara karşı ayrımcılık yapmasının engellenmesi planlanıyor.

Brükseldeki AB temsilcileri, yapmak istedikleri yasaların yapay zeka konusunda altın bir standart haline gelmesini ve dünya genelinde diğer ülkelere ilham vermesini umuyor.

Son güncelleme: 09:52 27.02.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı