• Turkhane Logo

Welat Gazetesi'nin baskısı matbaalar tehdit edilerek engellendi

Welat Gazetesi'nin baskısı matbaalar tehdit edilerek durduruldu. Welat Gazetesi yeni karar alarak yayınları dijital olarak devam ettirme kararı aldı.

21:22 31 Mart 2018 Cumartesi
Welat Gazetesi'nin baskısı matbaalar tehdit edilerek engellendi
Welat Gazetesi'nin baskısı matbaalar tehdit edilerek durduruldu. Welat Gazetesi yeni karar alarak yayınları dijital olarak devam ettirme kararı aldı.

Gün Matbaası’na kayyım atanmasının ardından hiçbir matbaa tarafından  basımı yapılmadığı için dün  fotokopiyle çoğaltılarak dağıtılan Türkiye’nin tek günlük Kürtçe gazetesi olan Welat gazetesi çalışanalrı,  Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Diyarbakır Temsilciliği’nde basın toplantısı düzenledi. HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp, HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanları, DTK yöneticileri ve çok sayıda gazetecilerin katıldığı basın toplantısında  “Gazetecilik suç değildir”, “Gazetecilik hapsedilemez”, “Gerçekler hapsedilemez” ve “Medya meydanda” yazılı dövizler taşındı.

“BU FİLMİ 1990LI YILLARDA DA GÖRMÜŞTÜK”

Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ile Gün Matbaacılık şirketlerine kayyum atandığını hatırlatan TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral,    “İşyerleri basıldı, kilitler kırıldı ve değiştirildi. Bununla yetinmeyen iktidar, bu şirketlerin tüzel kişiliklerinde çeşitli görevlerde bulunan çok sayıda kişi ile onlarca gazeteciyi de gözaltına aldırdı. Bu sıradan bir gelişme değildir” dedi. İktidarın ülkeyi tek tipleştirmek için basın üzerindeki baskıları arttığını ifade eden Oral, bu operasyon bir turnusol kağıdı gibi medya mahallesindeki baskıyı da gün gibi ortaya çıkardığını söyledi.






Matbaaların Welat Gazetesini basımını yapmamasını eleştiren Oral, “Biz bu filmi 1990lı yıllarda da görmüştük. O zamanlarda da iktidar sahipleri, Gündem Gazetesi ve öncülerinin bölgede hatta ülkede dağıtılmasına engel oluyordu. O dönemde de gazeteler fotokopi ile çoğaltılıyor, elden ele dolaştırılıyordu. Bu baskılar bu nedenle bugün de bir sonuç vermeyecek. Tekrar ediyoruz; Güç sahibi efendiler, Türkiye tek sese, tek renge, tek görüşe sığmaz. Giydirmek istediğiniz bu elbise bize dar gelir” diye konuştu.

Welat Gazetesi İmtiyaz Sahibi Zeynel Abidin Bulut, gazetelerinin basımının yapılmaması ve kendilerine yönelik baskılara tepki gösterdi. “Baskılar, ülke tarihinin hiçbir döneminde görülmemiş kadar arttı. Zorbalık ve sansür 1990’lı yılları çok geride bırakacak bir düzeye ulaştı” ifadelerini kullanan Bulut,  şunları söyledi:  “AKP hükümeti hukuku hiçe sayarak muhalif basın kurumlarını susturdu. Tekçi zihniyet ‘tek sesli basın’ istedi ve bu amacına ulaşmak için birçok yayın grubunu tekeline aldı. Bunla sınırlı kalmayan iktidar en son Özgürlükçe Demokrasi gazetesine ve Gün Matbaası’na kayyım atadı,  gazete ve matbaanın onlarca çalışanını gözaltına aldırdı. Bugün Türkiyede yüzlerce gazeteci cezaevinde ve gazeteciler için bütün ülke, yarı açık bir hapishaneye dönüşmüş durumdadır. Farklı tek bir sese ve dile tahammül edemiyorlar. Özellikle Kürt kültürü ve dili hedef alınıyor. OHAL ile beraber bu ülkede Kürt dili fiili olarak yasaklanmış durumdadır. Belediyelere atanan kayyımlar Kürt kültürünü ve dilini sembolize eden her şeyi ortadan kaldırmakla işe başladı. İktidar ilk günden bu yana özellikle Kürtçe yayıncılığa karşı büyük bir baskı uygulanmaktadır. AKP döneminde Kürtçe gazeteler onlarca kez kapatıldı, binlerce dava açıldı, gazetenin çalışanlarına yüzlerce yıllık cezalar kesildi.

“GAZETEMİZİ BASACAK MATBAA BULAMADIK”

Türkiye’de Kürtçe yayın yapan tek günlük gazete Welat gazetesidir ve bu ülkede bu gazeteyi basacak matbaa bulunamıyor. Özgürlükçü Demokrasi Gazetesi ve Gün Matbaası’na kayyım atandıktan sonra, merkezi Adana’da bulunan ve yıllardır gazetemizi basan matbaa, baskı saatine dakikalar kala gazetemizi basmama kararını aldığını bildirdi. Basılmasında hukuki bir engelin olmamasına rağmen matbaa sahibi gazetemizi basamayacağını ve bu sorunun kendilerini aştığını söylemiştir.  Gelişen baskı ortamından, tehdit ve şantaj politikalarından dolayı tüm arayışlarımıza rağmen iki gündür gazetemizi basacak matbaa bulamıyoruz. Birçok matbaa ile görüştük fakat tehdit ve yaratılan korku ortamından dolayı bu ülkede yayın yapan tek Kürtçe gazete olan Welatı basmayı göze alacak bir matbaa bulamadık. Gelinen bu aşamadan elbette iktidarı ve onun muhalif basın kurumlarına olan düşmanlığını sorumlu tutuyoruz. Kürtçe gazete çıkarmamamız için akla gelebilecek her türlü engel ile karşı karşıya kaldık.
 
GAZETE YOLUNA DİJİTAL OLARAK DEVAM EDECEK

Her gün gazete dağıtımcılarımız, tehdit ediliyor ve birçoğu gözaltına alınıp tutuklanıyor. Toplatma kararı olmamasına rağmen gazetelerimize el konuluyor ve Kürtlerin yaşadığı birçok kente Welatın girmesine izin verilmiyor. Gazete çalışanı, dağıtımcısı, matbaa, okur hepsi adeta hedef haline gelmiş ve ülke tarihinin hiç bir döneminde görülmemiş baskı çeşitleriyle karşı karşıyayız. Bu koşullarda gazetecilik yapmamız adeta imkansız hale gelmiş. Ülkeyi yönetenler için utanç verici bu durum karşısında; iki gündür gazetemizin sayfalarını fotokopi kağıdına basarak okuyucularımıza ve abonelerimize ulaştırıyoruz.  Bu zorunlu nedenlerden dolayı bugünden itibaren gazetemiz Welatın kağıt baskısına son veriyor ve hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimiz anadil yayıncılığımızı internet üzerinde daha yaygın ve etkili bir şekilde sürdüreceğiz. Susturma politikasına karşı kısa bir süre içinde dijital gazetemizle yayınımızı sürdüreceğiz. Bütün halkımıza, abonelerimize, ulusal ve uluslararası basın yayın kuruluşlarını destek vermeye çağırıyoruz.”

“MART AYINDA BASINA YÖNELİK BASKILAR ARTTI”

Özgür Gazeteciler İnisiyatifi (ÖGİ), Mart ayı basın ihlalleri raporunu İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde yaptığı basın toplantısıyla açıkladı. Her ay Diyarbakır’da açıklanan rapor, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi ve Gün Matbaası’nın polis baskınıyla TMSF’ye devredilmesi nedeniyle bu kez İstanbul’da açıklandı. “Özgür Basın Susturulamaz” pankartının asıldığı açıklamaya, Özgürlükçü Demokrasi gazetesi çalışanları, sivil toplum örgütü temsilcileri, basın meslek örgütleri ile çok sayıda gazeteci katıldı. Raporu ÖGİ Sözcüsü Hakkı Boltan açıkladı. 

Mart ayında gazetecilere yönelik baskıların arttığını ifade eden Boltan, Türkiye’de tek tip insan ve basının yaratılmaya çalışıldığını söyledi. 15 Temmuz darbe girişimi ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK)  onlarca basın-yayın organının kapatıldığına dikkat çeken Boltan, iktidarın  basına yönelik baskıları eleştirdi. Tüm muhalif basın kuruluşlarını  dayanışmaya çağıran Boltan, Mart ayı basın ihlal raporunu açıkladı. “170 gazeteci tutuklu. 41 gazeteci gözaltına alındı.  2 gazeteci tutuklandı. 3 gazeteci hakkında dava açıldı.  83 gazeteci yargılandı. 30 gazeteci cezalandırıldı. (30 gazeteciye toplam 178 yıl 4 ay hapis cezası verildi) 1 gazete ve 1 matbaaya kayyum atandı.  1 gazetecinin bazı köşe yazıları sansürlendi, 1 dizi yayınlanmadan sansürlendi. Doğan Medya Grubu satıldı.  İnternet RTÜK’ün denetimine girdi.  1 gazete 12 kez BTK tarafından engellendi.”
 
“170 GAZETECİ TUTUKLU”

 Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Basın İş Başkanı Faruk Eren, tüm toplumun kuşatma altına olduğunu söyledi. Seçimlerin yaklaşmasından dolayı iktidarın medyayı kuşatmaya çalıştığını ifade eden Eren, “Tek elden yönetmek istiyorlar. Gazeteciler davalar açılarak, ceza verilerek baskı altına alınıyorlar. 170 tutuklu gazeteci var. Şimdi de kapatıyorlar. Özgürlükçü Demokrasi gazetesine ve Gün Matbaası’na baskın yapıldı. Bir el koyma var. Tamamen hukuksuz. Gazeteciler gerçekleri anlatmaya yazmaya devam edecek. Bu kuşatmayı dayanışma ile kıracağız” dedi.

Son güncelleme: 21:22 31.03.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı