• Turkhane Logo

Uluslararası Çalışma Örgütü 'hukuka aykırı' dedi! 140 bin KHK’lı için umut

Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) KHK ile işten atılmaların ve sendikaların kapatılmasının hukuka aykırı olduğu yönünde karar verdi. İşten çıkarmaların OHAL döneminde bile yapılamayacağı kararına vardı.

21:38 29 Nisan 2021 Perşembe
Uluslararası Çalışma Örgütü 'hukuka aykırı' dedi! 140 bin KHK’lı için umut
Birleşmiş Milletler Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) KHK ile işten atılmaların ve sendikaların kapatılmasının hukuka aykırı olduğu yönünde karar verdi. İşten çıkarmaların OHAL döneminde bile yapılamayacağı kararına vardı.


Türkiye’de 15 Temmuz sonrası gerçek darbeyi Hizmet insanlarına karşı gerçekleştiren Erdoğan ve partisi, adalet dağıtmak yerine halkın anayasal haklarını elinde alabilmek için ilân ettiği OHAL ile hak ihlalleri gerçekleştirdi. Türkiye’de KHK’larla yapılan zulüm ve hukuksuzlukların bir parçası olarak 23 Temmuz 2016 tarihinde çıkarılan 667 sayılı KHK ile, Aksiyon-İş Konfederasyonu, konfederasyona bağlı 9 sendika ile Cihan-Sen Konfederasyonu ve konfederasyona bağlı 10 sendika olmak üzere, toplam 19 iş örgütünü kapatılmıştı. Tüm malvarlıklarına el konuldu, yönetici ve üyeleri işlerinden atıldı, yöneticileri de çeşitli hukuksuzluklara maruz bırakıldılar.

Aksiyon-İş sendikasının yurtdışına çıkabilmeyi başarmış az sayıdaki eski yöneticisi ve üyeleri Türkiye’de kalan arkadaşları ve sendikaları için yurtdışına çıktıkları günden itibaren hukuk mücadelesi başlattılar. Bu mücadeleleri sonuç verdi ve seslerini dünyanın en büyük çalışma grubu ILO duydu. BM Uluslararası Çalışma Örgütü 23 Temmuz sivil darbesinin hukukta yeri olmadığını hatırlattı.


Aksiyon-İş’in eski yöneticilerinin bu kapsamda yaptıkları müracaatlardan iki tanesi KHK ile kapatılan sendikalar ve üyeleri açısından olumlu sonuçlandı.

Aksiyon-İş Sendikaları Konfederasyonu ve Mağdur Emekçiler Platformu ILO’ya iki farklı konuda müracaatta bulundu. Aksiyon-İş Sendikaları Konfederasyonu tarafından ILO mevzuatının 24. maddesi uyarınca, Türkiye’nin 1948 tarihli (87 sayılı) Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının Korunması Sözleşmesi ile 1982 tarihli (158 Sayılı) Hizmet İlişkisine Son Verilmesi Sözleşmesine riayet etmediği belirtilerek 4 Temmuz 2017 ve 27 Kasım 2017 tarihli dilekçelerle ILO’ya müracaat edildi.

2017 yılında yapılan iki ayrı müracaatı önce kabul eden ILO, daha sonra müracaatları incelemek için iki ayrı komisyon kurulmasına karar verdi. İki yıl süren incelemenin ardından Türkiye’nin de savunmasını alan uluslararası kuruluş kararını vererek yazılı açıklamada bulundu. AKP hükümetinin savunmaları da alındıktan sonra yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda söz konusu iki komite raporunu hazırlayarak yönetim kuruluna sundu. Yönetim kurulunun 341. oturumunda iki komitenin raporu görüşülerek 24 Mart 2021 tarihinde onaylandı. Daha sonra, iki komitenin raporları ve yönetim kurulunun komitelerin tavsiyelerini onaylama kararının birer örneği 6 Nisan 2021 tarihli yazı ile Aksiyon İş Sendikaları Konfederasyonu’na ve Türkiye’deki yetkililere tebliğ edilerek rapor kamuoyuna da açıklandı.

Aksiyon-İş sendikalarının müracaatını kabul eden ILO, KHK ile işten atılmaların ve sendikaların kapatılmasının hukuka aykırı olduğu yönünde karar verdi. İşinden atılanların mağduriyetlerinin giderilmesini talep etti.

140 BİN KHK’LI İÇİN UMUT OLDU

Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) bu kararı ne anlama geliyor? Uzmanlar ILO’nun kararının uluslararası anlaşmalardan kaynaklandığı için Anayasa gereği Türkiye’nin iç hukukunun bir parçası olduğuna dikkat çekiyorlar. KHK’larla yapılan işten çıkarmalar 158 no’lu sözleşmeye açık bir biçimde aykırı bulunmuştur. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin, KHK’larla yaptığı işten atmaların hukuka aykırı olduğu en yetkili kuruluş olan ILO tarafından tespit edilmiştir. Bu karar ışığında KHK ile işinde atılan 140 bin kişinin görevlerine derhal iade edilmesi gerekmektedir.

HUKUKSUZ TUTUKLAMALAR

Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin, kapatılan sendikaların terör ile ilişkisini ortaya koyabilecek en küçük bir delil bile sunmadığı tespit edildiğini ifade eden ILO, legal bir sendikaya üyeliğin terör örgütü üyesi sayılmak için kanıt sayıldığını, sonra da belirli bir eylem veya kanıt aranmadan, bir sendikaya üye oldukları için şahısların cezalandırıldıklarını endişe ile tespit edildiği rapor edildi.

TÜM HAKLARIN İADESİ TALEBİ

Adil yargılanma hakkının tam sağlanması ve bu kapsamda sendikaların yargılamalarının yeniden yapılması, kapatılması için yeterli bir kanıt bulunamazsa el konulan mülklerin hemen iade edilmesini, işcilerin üyelikleri dışında işten çıkarılmalarını gerektiren bir durum olup olmadığının eksiksiz, bağımsız ve tarafsız bir inceleme ile araştırılması, işten çıkarılmaları için ‘yeterli kanıt bulunmayanların’ derhal işbaşı yaptırılmasını, tüm haklarının ve tazminatlarının verilmesini istendi.

OHAL KOMİSYONU HUKUKA UYGUN DEĞİL

ILO kararıyla ilk defa uluslararası bir örgüt tarafından OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun etkili bir hukuk yolu olmadığı belirtildi. ILO, OHAL Komisyonunu etkin bir başvuru yolu olarak görmeyerek, OHAL komisyonunun, kapatılan sendikalara üye olmaları gerekçe gösterilerek işlerinden atılan kişilerin dosyalarını, sendikaların kapatılmasının hukuksuz olmasından dolayı inceleyemeyeceğini tespit etti. OHAL Komisyonunun çalışma usullerinin hukuka uygun olmadığını ekledi.

HUKUKSUZ KAPATMALAR

Bu karar ile 667 sayılı KHK ile kapatılan Aksiyon-İş Sendikaları Konfederasyonu ve Cihan-Sen Konfederasyonu ile bağlı sendikalarının, uluslararası sözleşmelere göre hukuksuz bir şekilde kapatıldığı tescillendi. 87 sayılı sözleşmenin 4. maddesinin OHAL döneminde de geçerli olduğunu, olağanüstü halin kapatılmalara gerekçe olamayacağını tespit ederek, Türkiye Cumhuriyeti devletinin sunduğu gerekçeler hukuka aykırı bulundu. ILO, Aksiyon-İş ve Cihan-Sen Konfederasyonları ve bağlı sendikaların mallarına hukuka aykırı bir şekilde el konulduğunu ve sendika yöneticilerinin 87 sayılı sözleşmeye aykırı bir biçimde tutuklandığını da aktardı.

ILO SÖZLEŞMESİ ÇİĞNENMİŞTİR

KHK’larla işinden atılan kişiler hakkında “Parlamento veya yargı organlarının denetimi olmaksızın”, “hiçbir soruşturma yapılmaksızın” ve “masumiyet karinesi ilkesi ILO sözleşmelerinin sağladığı haklar dikkate alınmaksızın” işlem yapıldığı belirtildi. Raporda, işten çıkarmalara ilişkin yapılan incelemeler sonucunda ILO’nun yetkili olduğu vurgulanırken, bu konuda yapılacak incelemenin, hukukilik ve adil yargılama hakkı sağlanarak yapılması gerektiğini vurgulandı. Olağanüstü bir durumda bile, 158 sayılı sözleşmenin uygulanmamasına gerekçe yapılamayacağı belirtildi.

HUKUKA DAVET

OHAL Komisyonunun yaptığı değerlendirmelerin hukuka uygun olmadığını tespit eden ILO, hukuka uygun hale getirilebilmesi için yapılması gerekenleri sıraladı. Adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, birçok davada ispat yükünün işçiye yüklendiği ve aynı zamanda savunma yöntemlerinin de kısıtlandığı tespit edildi. Hapsedilen sendikacıların hızlı ve tarafsız bir şekilde yargılanması ve ilgili kararların örneklerinin ILO’nun uzmanlar komitesine (CEACR) sunulması istendi.

Karar sonrası aradan geçen 5 yıllık süreye rağmen haklarında ceza davası açılmayan Aksiyon İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun faaliyetlerine devam edebilmesi ve tüm malvarlığı haklarının da iade edilmesi gerekiyor. Sendikal faaliyetleri sebebiyle tutuklanan yöneticiler ile üyelerinin de yaşadıkları mağduriyetlerin giderilmesi gerekiyor. Bu karar ile birlikte 140 bin KHK mağduriyeti yaşayanlar için başka bir umut oluşmuş oldu.

Yüksel Durgut / KaranlıktakiAydınlık

Son güncelleme: 21:38 29.04.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı