Yandaş yazar çizer tayfasının AKPli Cumhurbaikanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptıkları yolculukları, yolculuk esnasındaki sıradan bir olayı bile yalakalıkta sınır tanımaksızın ballandıra ballandıra anlatmaları bir gelenek halini aldı.
Bu görgüsüzlüğün yeni ismi yandaş Türkiye gazetesi yazarı Fatih Selek.
Cumhurbaşkanı uçağından notlar başlıklı yazısında ilk olarak dört yıl kadar önce Cumhurbaşkanlığı uçağına binen gazetecileri kaleme aldığını hatırlattı.
Bahsini geçirdiği yazısında gezilere kimin, ne kadar katıldığının listesini çıkardığını belirten Selek, Bilhassa medyada çok ilgi görmüş, köşe yazılarına malzeme olmuş, listenin bol bol dedikodusu yapılmıştı. O listedekilerden kahir ekseriyetinin bugün esamesi okunmuyor. Kimileri en keskin muhalifler arasında çoktan yerini aldı bile dedi.
Selek, şöyle devam etti:
Bunu neden mi anlatıyorum? Cumhurbaşkanının iki günlük tarihî Bosna Hersek ve Karadağ gezisine ben de davet edildim. Daha evvel A330-200 yolcularının kritiğini yazmış ve makam uçağına ilk defa binen bir gazeteci olarak gözlemlerimi aktarmasam olmazdı.
Abartıldığı gibi değil
Bir defa Cumhurbaşkanlığı uçağı çok güzel... İhtişamı ülke adına güven ve gurur veriyor. İçinin tefrişatı abartılı değil. Uçak beş bölümden oluşuyor. İlk bölümde Cumhurbaşkanı ve maiyeti bulunuyor. İkinci bölümde gazetecilerle sohbet ettiği ay yıldızlı salon var. Bir sonraki kısımda üst düzey bürokratlar oturuyor. Onların ardında basın mensupları. Son kısımda da personel yer alıyor. 12 civarında kabin görevlisi misafirlerle ilgileniyor.
Hizmet güzel, ikram normalin bir tık üstünde... Kahvaltıda peynir, zeytin, bal, tereyağı, menemen, domates ve salatalık vardı mesela. Dönüşte de köfte.
Nasıl uyanıklık yaptım? (!)
Uçak havalanıp kemer ikaz ışıkları sönünce Cumhurbaşkanı, tura çıkarak davetlileri selamladı. Bizim sıraya geldiğinde birçoğunun aklından geçip yapamadığını yaptım ve telefonu çıkarıp günün hatırasına bir selfie çektim. Uyanık ya... diye takıldı.
