Cezaevlerinde bulunan tutukluların çeşitli gerekçelerle istedikleri sevk talepleri son dönemde geri çevriliyor. Daha önce de ailelerinden yüzlerce kilometre uzaktaki hapishanelere gönderilen tutuklular sık sık ailelerin bulunduğu şehirlerdeki cezaevlerine sevk edilmek için talepte bulunmuş ancak bu talepleri yanıtsız bırakılmıştı. Sevk taleplerinin son dönemde pandemi gerekçesiyle reddedildiği öğrenildi.
TALEPLER BAKANLIĞA İLETİLMEYECEK
Hac Bişkinin Gazete Duvarda yer alan haberine göre, Tokat T Tipi Kapalı Cezaevinde bulunan bir tutuklu ailesine yakın bir cezaevine sevk edilmek için Tokat Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulundu. Savcılık bu başvuru üzerine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne yazı yazdı. Bu yazı üzerine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünden savcılıklara sevk talepleriyle ilgili talimat gittiği ortaya çıktı. Ceza ve Tevkifleri Genel Müdürlüğünden savcılıklara giden yazıda “Covid-19 salgınıyla mücadele kapsamında ikinci bir talimata kadar kapalı ve açık ceza infaz kurumlarında kalan hükümlü, hükümözlü ve tutukluların isteğe bağlı nakil taleplerinin alınmaması ve bakanlığa iletilmemesi uygun görülmüştür” denildi.
CEZAEVİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN SİYASİ MAHPUS REDDİ
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü, isteğe bağlı tüm sevk taleplerinin bakanlığa gönderilmeyeceğini ve işlem yapılmaksızın arşive kaldırılacağını da savcılıklara iletti. Yazıda Coronavirusü bilim kurulunun tavsiyeleri doğrultusunda sevk taleplerinin yeniden gündeme gelebileceğini de belirtti.
AHİM NE DİYOR?
Türkiyenin taraf olduğu AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) daha önce de ailelerinden uzak bir cezaevinde tutulan Abdülkerim Avşar ve Abdülkerim Tekin adlı mahpusların başvuruları üzerine Türkiyeyi tazminata hükmetmişti. AİHM 1 yıl önce verdiği kararda, ailelerinden uzak cezaevlerine nakledilen mahpusların hastalık sebebiyle ya da maddi sebeplerle kendilerini görmeye gelemeyen ailelerine yakın bir cezaevine nakledilme taleplerinin başvurucuların somut koşulları dikkate alınmadan reddedilmesinin özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlali olarak değerlendirmişti.
