• Turkhane Logo

'Türkiye'yi Erdoğan devletine dönüştürme süreci tamamlandı'

Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi, Alman gazeteleri Erdoğan'ın Türkiye'de devleti ele geçirmesine ilişkin yorumlar yer aldı.

11:48 09 Temmuz 2018 Pazartesi
'Türkiye'yi Erdoğan devletine dönüştürme süreci tamamlandı'
Türkiye Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi, Alman gazeteleri Erdoğan'ın Türkiye'de devleti ele geçirmesine ilişkin yorumlar yer aldı.

Türkiye’de cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesi, Alman gazetelerinde öne çıkan yorum konuları arasında yer aldı. Neue Osnabrücker Zeitungun haberinde Türkiyeyi Erdoğan devletine dönüştürme süreci tamamlandı. Yeni sistem mükemmel biçilmiş elbise gibi Başkanın üstüne oturuyor. Türkiyenin parlamenter demokrasiler camiasından ayrılması üzücüdür. Karşılığında ülke hiç olmazsa içte daha istikrarlı, dış politikada da daha hesaplanabilir hale gelecek mi? Hiç sanılmasın dendi.

Deutsche Welle Türkçenin derlediği habere göre, Frankfurter Allgemeine Zeitung (FAZ) son KHK ile on binlerce devlet görevlisinin azledilmesinin ekonomik kriz tehlikesiyle karşılaşan Türkiyeyi daha da zayıf düşüreceğini yazdı:

Cumhurbaşkanı Erdoğan yetkisini kullanıp, geniş kapsamlı sonuçlara yol açacak olan bir kanun hükmündeki kararname daha imzaladı. Erdoğan yedi kez uzatılan OHAL uygulamasının muhtemelen son gününde çoğunluğunu polis, silahlı kuvvetler ve yargı üyelerinin oluşturduğu binlerce devlet görevlisinin işine son verdi. 2016 Temmuzundaki darbe girişiminden bu yana görevden uzaklaştırılanların sayısı böylece 130 bini aşmış oldu. Bu muazzam bir kan kaybıdır. Devlete hizmet etmiş bu kadar insan gerçekten güvenlik riski olabilir mi? Görevden uzaklaştırmalar bürokrasiyi zayıflattı ve devletin hizmet verebilmesini tehlikeye soktu.  Halbuki Türkiyenin bir an önce normal hayata dönmesi gerekir. Başta kapıda bekleyen ekonomik kriz olmak üzere Türkiyeyi bir dizi tehlike bekliyor. OHAL kaldırılarak krizin önüne geçilmeye çalışılıyor. Aksi takdirde Türkiyenin sonbaharda Uluslararası Para Fonundan yardım istemek zorunda kalmasından endişe ediliyor.”


TÜRKİYEYİ ERDOĞAN DEVLETİNE DÖNÜŞTÜRME SÜRECİ TAMAMLANDI

Neue Osnabrücker Zeitung (NOZ) gazetesi Türkiyenin cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmesini konu alan yorumunda şu satırlara yer verdi:

Türkiyeyi Erdoğan devletine dönüştürme süreci tamamlandı. Yeni sistem mükemmel biçilmiş elbise gibi Başkanın üstüne oturuyor. Türkiyenin parlamenter demokrasiler camiasından ayrılması üzücüdür. Karşılığında ülke hiç olmazsa içte daha istikrarlı, dış politikada da daha hesaplanabilir hale gelecek mi? Hiç sanılmasın. Aksine, Erdoğanın Türkiyeyi bir aile şirketi gibi yönetmesinden endişe edilmeli. Yetkilerini sonuna kadar kullanacaktır. Ahenk ve denge onun hedefleri arasında yer almaz. Ne sadece her iki kişiden birinin onu seçtiği bölünmüş vaziyetteki toplumda, ne de, ‘önce Türkiye popülizmine hazırlıklı olmak zorundaki Avrupa ile ilişkilerde. Erdoğanın son kurbanları Ankaradaki halkın seçilmiş temsilcileri oldu. Onlar bugün itibariyle süs vazifesi görecekler.”

İSTİKRARLI DIŞ POLİTİKA BEKLENTİSİ İÇİNDE OLUNMAMALI

Tagesspiegel gazetesi Türkiyedeki başkanlık sisteminin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri ne yönde etkileyeceğini dair tahminlerini sıraladığı yorumunda şu görüşlere yer verdi:

Erdoğanın iktidarını yoğunlaştırması karşısında Avrupalıların ani yön değiştirmelere hazırlık olmaları gerekecek. Yeni sistemde Dışişlerindeki uzman kadroların söyleyecek fazla şeyi olmayacak. Dışişleri bakanının akıbeti yalnızca, danışmanlarının kısmen Avrupa karşıtlarından oluştuğu Erdoğana bağlı olacak. Sonunda, geçen yılki Nazi kıyaslamalarıyla yakınlaşma arayışları arasında gelgitlerin yaşandığı bir dış politika ortaya çıkabilir. İstikrarlı dış politika beklentisi içinde olunmamalı.”

AB HİÇBİR ZAMAN ERDOĞANIN GÖNÜL DAVASI OLMADI

Rheinpfalz gazetesinde ise şu satırlar yer aldı:

Avrupa ile köprüleri atmak Erdoğanın bile işine gelemez. Avrupa Birliği zaten hiçbir zaman onun gönül davası olmadı. Ama Avrupaya ihtiyacı var. Avrupa Birliği liderlerinin mültecilere harcanmak üzere üç milyar euroluk yardımı onaylamalarına Erdoğan sevinmiş olmalı. O Türkiyenin ekonomik bakımdan Avrupaya ne kadar muhtaç olduğunu biliyor. Geçen yıl Türkiyedeki doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının yüzde 70i AB ülkelerinden geldi. Türk şirketlerinin en önemli ihracat ve ithalat pazarlarının başında da Avrupa geliyor.”


Son güncelleme: 11:48 09.07.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı