Örgüt Ankara’ya, Türk güçlerinin halen kontrolu altındaki bölgelerde işlendiğini belirttiği insan hakları ihlalleri ve “birçok durumda potansiyel savaş suçu” kapsamına giren vakaları araştırması ve sorumlularından hesap sorması çağrısında bulundu.
Türkiye, oluşturacağı “güvenli bölgeye” bir milyonun üzerinde Suriyeli mülteciyi yerleştirmeyi planladığını belirtiyor ancak İnsan Hakları İzleme Örgütü kendi bulgularının bölgenin güvenli olmadığını gösterdiğini kaydetti.
Örgütün Ortadoğu direktörü Leah Whitson, “Kişileri infaz etmek, malları yağmalamak ve yerlerinden olanların evlerine geri dönmesini engellemek, Türkiye’nin teklif ettiği ‘güvenli bölgelerin’ neden güvenli olmayacağının güçlü kanıtı” dedi.
Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcü, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporunun sorulması üzerine, Suriyeli savaşçıların, “iddia edilen suistimalleri araştırmak üzere bir komisyon ve askeri mahkemeler kuracakları” yönündeki daha önce çıkan haberlere işaret etti.
Kürt ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri geçen ay Suriye’nin kuzeydoğusundaki harekatın ilk haftasında Türkiye destekli güçleri düzenledikleri bir baskında Kürt politikacı Hevrin Khalaf ve diğer bazı sivilleri öldürmekle suçlamıştı. Türkiye destekli güçler ise bu suçlamayı reddetmişti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Kürt Kızılayı’na mensup üç yardım görevlisinin isyancıların kontrolu altındaki bölgede kaybolması, bu kişilerden en az birinin öldürülmesi iddialarını da araştırdığını belirtti.
Örgüt ayrıca, evlerine Türkiye destekli güçlerin el koyduğunu ve geri dönmelerine de izin vermediklerini anlatan 5 Kürt siville mülakat yaptı.
Örgütün Ortadoğu direktörü Leah Whitson, “Türkiye, silahlandırdığı gruplarca sergilenen menfur davranışlara gözünü kapıyor. Türkiye bu bölgelerin kontrolunu elinde bulundurduğu müddetçe, bu ihlalleri araştırma ve sona erdirmekle sorumludur” ifadesini kullandı.
