• Turkhane Logo

Türkiye'den Almanya'ya uzanan paramiliter yapılar: Her şey Erdoğan'ın kontrolünde

Suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla yeniden gündeme gelen Almanyalı Osmanlılar örgütünün yapısı bağlantılarıyla mercek altına alınıyor.

20:30 11 Haziran 2021 Cuma
Türkiye'den Almanya'ya uzanan paramiliter yapılar: Her şey Erdoğan'ın kontrolünde
Suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarıyla yeniden gündeme gelen Almanyalı Osmanlılar örgütünün yapısı bağlantılarıyla mercek altına alınıyor.


Gazeteci Erk Acarer, Erdoğan azade edilmeye çalışılıyor ya, sanki hiçbir şey bilmiyor gibi. Öyle değil diyerek, Türkiyeden Almanyaya uzanan paramiliter yapılar ve AKP bağlantılarını anlattı.

Her şeyi Erdoğan biliyor, her şey Erdoğanın çevresinde olup bitiyor diyen Acarer, yapının Cumhurbaşkanlığı MİT Müşteşarlığı, AKPli Metin Külünk, Avrupalı Türk Demokratlar ve sonunda da Almanyalı Osmanlılara kadar uzandığını söyledi. 


Artı TVdeki yayında Acarer, Alman istihbarat raporlarında geçen konuşmalara göre, UETDnin (Union of European Turkish Democrats) Külünkten silah istediğini Külünkün Şimdilik silaha gerek yok. Siz sopalarla Kürtlerin kafasını kırın, bunları kaydedin ve muhaliflere  korku saçalım dediğini belirtti.

Acarer, Toplum güvenliğini tehlikeye atmak gerekçesiyle 2018de kapatılan Almanyalı Osmanlıların tehdit, gasp, uyuşturucu, şantaj, evrakta sahtecilik ve fuhuştan elde ettiği paralarla faaliyetlerini sürdürdüğünü kaydetti. 

Taronis isimli ABD orijinli enerji şirketinin Türkiye ayağı olan ve Almanyalı Osmanlıların eski başkan yardımcısı olan Taner Aya da değinen Acarer, Ankara merkezli şirketin kurulduktan 2 ay sonra 20 milyon dolar kredi aldığını anlattı.

Acarer, Taner Ayın aşağıdaki fotoğraflarını gösterek, Aslında kredinin nasıl alındığını bu fotoğraflardan anlıyoruz dedi.

Acarer, Ayın Polis Özel Harekat Daire Başkanlığında atış talimi yaptığı fotoğrafları da gösteren Acarer, Şüphesiz bunların hepsinde büyük soru işaretleri var. Bir paramiliter durum görüyoruz ve bu saçaklanıyor. Dünyanın herhangi bir yerinde böyle bir şey olsa yıllarca konuşulur ve bir değil birkaç bakanlık ve hükümet devrilir ifadesini kullandı. 

Türkiye neden bu paramiliter çetelere ihtiyaç duydu? diye soran Acarer, Almanyada ve Avrupanın başka yerlerinde çok önemli bir oy potansiyeli var. Aynı Türkiyedeki gibi burada da kutuplaşmaya ihtiyaç duyuluyor. Bu sayede AKPnin oy oranının yükselmesi öngörülüyor. Bu nedenle de kitleler kemikleştiriliyor görüşünü dile getirdi.

Acarer, bu yapının Almanyadaki ilişkilerini Sol Parti Milletvekili Hakan Taş ile de konuştu.

Her şeyden önce yapılan Türkiyedeki varolan hükümetin mafya ilişkilerini ya da yasa dışı ilişkilerinden tabii ki haberimiz vardı. Açıklamalar bizim açımızdan şaşırtıcı olmadı. Mafyayla devletin iç içe olduğu zaten geçmişten bugüne varolan bir gerçek. Alman istihbarat servisinin Almanyalı Osmanlılar ile bilgisi mevcut. Bu örgütün faaliyetleri yasaklandı ama sadece Duisburg değil, birçok yerde faaliyetlerini sürdürdüğünü biliyoruz diyen Taş, şöyle devam etti: 

Biz burada veya Türkiyede bir enerji şirketi kursak ve 3 ay sonra 20 milyon dolarlık bir kredi başvurusu yapsak, almamız mümkün değil. Ama bu insanlar bunu alabiliyorlar, bu da ne kadar güçlü bağlantıları olduğunu gösteriyor bize. Metin Külünk aracılığıyla Ak Parti kaynaklarından buraya para aktarıldığını biliyoruz. Bu örgütün buradaki muhaliflere tehdit mektupları gönderdiği, şantaj ve fuhuş alanlarında faaliyet gösterdiği açığa çıkınca yasaklanmıştı. Fakat örgüt faaliyetlerine devam ettiği için hem Alman polisi hem de istihbaratı çalışmalarına devam ediyor. 

Almanyada 26 Eylülde yapılacak seçimlerden sonra ortaya farklı koalisyon olasılıklarının çıkabileceğini söyleyen Taş, buna bağlı olarak Türkiyeye yönelik politikanın da değişebileceğini söyledi. Her şeyden önce Almanya hükümetinin Türkiyeye karşı ikili oynadığını görüyoruz diyen Taş, ABden Türkiyeye gönderilen mülteciler için kullanılması gereken paraların denetlenmediğini söyledi. 

Türkiye hükümetinin mafyayla doğrudan işbirliği içerisinde olduğu, o mafyanın, o hükümetin ilişkilerinin buraya yani Almanyaya kadar yansıdığından da artık buradaki yaşayanlar haberdar. Dolayısıyla mevcut hükümetin en azından varolan ilişkilerini Almanyada bu şekilde sürdüremeyeceğini görüyoruz. Umarım yeni kurulacak hükümet bu konuda Merkel hükümetinden daha net bir tavır sergiler ve daha doğru adımlar atar diyen Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:

Her zaman söylüyorum, 6 bin Alman şirketi Türkiyede iş yapıyor. Bunun yanı sıra diğer AB ülkelerinin şirketleri de Türkiyede faaliyet gösteriyor. AİHMin verdiği kararları uygulamayan bir Türkiye görüyoruz. Bir yandan Merkelin Türkiyeye gidip Erdoğanı desteklediğini biliyoruz, yani onunla birlikte görülüp güçlü bir lider konumunu desteklediğini en azından seçmen o şekilde anlıyor. Bundan sonra bunun böyle olmaması ve kartların açık oynanması gerekiyor. En azından yeni gelecek hükümetin Türkiyedeki muhalefeti desteklemesini istiyoruz. Erdoğanla yol ayrımına gidilmesi gerektiğini onların da kendisinin görmesi gerekiyor.

Son güncelleme: 20:30 11.06.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı