Çeşitli STKların bir araya gelerek oluşturduğu Peaceful Actions Platform ( Barışçıl EylemlerPlatformu) ile Avrupa Parlementosu Dünya Kadınlar günü münasebetiyle Brüksel’de özel Çatışma ve İstikrarsız Durumlarda Kadın Hakları bir program düzenledi. 
Antropolog ve Two Foxes Consultingin direktörü Dani Kranz başkanlığındaki konferansta Türkiyede Kadın haklarına yapılan saldırıla anlatıldı. 
Konferansta ilk olarak Alman-Türk Sosyal Antropolog Friede Diyalog Enstitüsü’nün başkanı Yasemin Aydın konuştu.
Saldırı Altında Kadın Hakları: Türkiyede Kadının Durumu başlıklı bir konuşmasında Aydın Türkiyede son yıllarda kadınlara yapılan insan hakları ihlallerini anlattı. AKPnin iktidar döneminde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sürekli geriye gittiğine dikkat çeken Aydın , Başta Erdoğan olmak üzere ikdidar yetkililerinin cinsiyet eşitsizliğinin erkekler lehine açık bir şekilde benimsendiğini söyledi . Özellikle OHAL döneminde hukukkun da çoğu zaman çiğnendiğini hatırlatan Aydın cezaevilerinde ihmal yüzünden bir çok kadının hastalandığını , doğum yapmak zorunda olduğunu söyledi .
Bu tür vakaalarla ilgili örnekler veren Aydın Cezaevinde ihmal yüzünden vefat eden Halime Gülsu olayını anlattı. 
Cinsiyete dayalı şiddet konusunda beş yıllık istatistikler kullanan Aydın, kamuya açık kayıtların son beş yılda yaklaşık 2000 kadının öldürüldüğünü gösterdiğini söyledi.
Daha sonra Suriyeli gazeteci ve Savaş ve Barış Raporları Enstitüsü İletişim Müdürü Zaina Erhaim,Savaşlarımızda Kadınlara Özel Mücadeleler başlıklı bir konuşma yaptı. Erhaim, çatışmalar ve istikrarsızlık sırasında baskının cinsiyete özgü doğasını ve erkek egemen toplumda bu sonuçları yeniden üreten ve çoğaltan rolünü vurgulayarak başladı. Orta Doğu ve Kuzey Afrikadan örnekler ele alan Erhaim, eşitlik getirmeyi amaçlayan uygulamaların kendilerinin eşitsizlik yanlısı olabileceğini söyledi.
Konferansa Erhaimin ardından, bir mülteci ve insan hakları aktivisti olan Samar Bradan’ın konuşası ile devam edildi. Bradan çatışma nedeniyle şiddetli travmalar geçiren bir kadın olarak deneyimlerinden örnekler verdi . Bradan konuşmasında , Ankaranın mültecilerin ülkeden kaçmasını engellemeyeceğini açıklamasının ardından binlerce mültecinin Avrupaya gelmeyi umduğu Yunanistan-Türkiye sınırındaki mevcut insani krize dikkat çekti . Kendi yaşadıklarını da anlatan Bradan . Rüyalarımda beni güvende olacağım bir yere götürmesi gereken trenlerden atıldığımı görüyorum,dedi . Bradannın konuşmasındaki en dikkat çekici yerden birde şu sıralar sıcak çatışmaların yaşandığı bir kadının anlattıkları aktardığı bölümdü . 
Suriyenin İdlib vilayetinde yaşananları , BM tarafından 21. yüzyılın en büyük insani korku hikayesi olarak adlandırıldığını hatırlatan Bradan orada yaşayan bir kadının Haklarımız yok, herkes, bizi haklarımızdan mahrum bırakıyor. Burada bir kadın olmak zor. Her türlü şiddet ve baskı ile karşı karşıyayız. Esadın kuvvetleri bizi ölü istiyor ve bazı fiili makamların avcıları bizleri zayıf, kontrollü ve eylemsiz hale getirmeye çalışıyor, diyen sözlerin aktardı
