• Turkhane Logo

Türkiye'de fuhuşa zorlanan Suriyeli kadınların sayısında alarm veren artış

Suriyeli mülteci kadınların suç örgütleri tarafından fuhuşa zorlandığı kayıtlara geçti.

13:51 29 Nisan 2018 Pazar
Türkiye'de fuhuşa zorlanan Suriyeli kadınların sayısında alarm veren artış
Suriyeli mülteci kadınların suç örgütleri tarafından fuhuşa zorlandığı kayıtlara geçti.

Suriye iç savaşı sekizinci yılına girdi. Bu dönemde, Türkiye çatışmadan kaçan mülteci dalgalarını sürekli kabul etti. Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü (United Nations Refugee Agency-UNHCR) veri tabanına göre, 12 Nisan 2018 tarihi itibarı ile Türkiyedeki kayıtlı Suriyeli mültecilerin sayısı 3,5 milyonu geçti.

Bu miktardaki yerinden edilmiş insanları entegre etmek büyük bir zorluk. Son zamanlarda, basın haberleri ve Kriz Grubu (Crisis Group) gibi örgütler, özellikle büyükşehirler başta olmak üzere Türkiyedeki Suriyeli topluluklara yönelik düşmanlığın arttığını gösteriyor.

Seks işçilerinin sağlık ve insan haklarını desteklemek için çalışan Kırmızı Şemsiye örgütü, Türkiye’de fuhuşa zorlanan Suriyeli kadın ve kızların sayısı hakkında da uyarıyor. 


Bazı durumlarda, transseksüel kadınların da içinde bulunduğu Suriyeli kadınlar, suç örgütleri tarafından suistimal ediliyor. Bununla birlikte, kocaların ya da babaların aracı olduğu durumlar da var. Ortalama olarak, ayda 2,500TL kadar para kazanıyorlar.

“Kocamla çalışıyorum. Bana müşterileri buluyor ve ben onlarla kalıyorum. Kocam günlük kiralanan daireler tutuyor ve ben orada müşterilerle birlikte kalıyorum. Onları eve getiremeyiz, çocuklarımızı bu onursuzluğa karıştırmak istemiyoruz. Dört çocuğum var. Kazandığımız gelir, onlara bakmak için ancak yetiyor” diyor Kızıl Şemsiye ile röportaj yapan kadın seks işçilerinden birisi.

Örgüt tarafından Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (United Nations Population Fund-UNFPA) ile ortaklaşa yayınlanan yakın tarihli bir raporda, seks işçileriyle ilgili haberlerin Suriyeliler’e yönelik yabancı düşmanlığının artmasına yol açtığı belirtiliyor. 

Sebeplerden biri onların suçlu olarak görülmesi. Türk Ceza Kanunu’nun seks işçiliğini suç kabul etmemesine rağmen, çevresindeki her şey yasa dışı. Örneğin Hayasızca hareketler (Madde 225) ve müstehcenlik (Madde 226) gibi.

Bazı kadınların kocaları veya aracıları tarafından dövüldüğü bildiriliyor. Bazı hadiselerde, hatta polisler tarafından bile. Yasal durumlarından, çoğunun çalışma izni yok, ve faaliyetlerinden dolayı uğradıkları suistimalleri şikayet edemiyorlar.

Röportaj yapılan kişilerden biri “Bir keresinde çok yorgundum. Almak istemediğim bazı müşteriler vardı, bu yüzden dövüldüm” diyor ve ekliyor “Sessiz kaldım çünkü o benim kocam ve evimin reisiydi.”

Ayrıca, Kırmızı Şemsiye’nin raporu Suriyeli kızların ticari cinsel suistimaline de işaret ediyor. Rapor, reşit olmayan kızların genellikle çok yaşlı Türk erkeklere çocuk gelin olarak “satıldığını” söylüyor. Ne yazık ki, bu vakalar belirlenmesi belki de en zor olanlar.

Mayıs 2014te, Mazlumder insan hakları örgütü, Genç Suriyeli kızların üçüncü ya da dördüncü eşler olarak ya da geçici evlilikler için satıldığını daha önce rapor etmişti.

Türkiyedeki çocuklarla ilgili çalışan ana sivil toplum örgütlerinden birisinin temsilcisi, henüz çocuk seks işçileri vakası ile karşılaşmadıklarını söyledi. 

Bununla birlikte, bazı vakalarda çocuk gelin olduğunu düşünmelerine yol açacak şekilde 3 ya da 4 çocuğu sahip reşit olmayan kızlarla karşılaşmışlar. Ancak, genel olarak, bunları tanımlamak zor. “Onları saklıyorlar, bu yüzden onlara ulaşamıyoruz” diye açıklıyor.

Bazı çocuk istismarı vakaları daha az açık. Bachar Türkiyeye geldiğinde, hâlâ reşit değildi. Ailesi, 2012de Şam’daki ilk patlama esnasında ölmüştü ve hep yalnızdı. 

İstanbul sokaklarında bir süre yaşadıktan sonra, kendisinden daha yaşlı bir Suriyeli ona sığınak ve iş teklif etti. Sevgili oldular. “İlk başta, ondan hoşlanmamıştım. Ama, benim için çok iyiydi” diye açıklıyor. Bugün, Bachar HIV ile yaşıyor ve onun gibi vakalarla çalışan örgütlerin birisinden destek alıyor.

Yerel ve uluslararası yardım gruplarının bu sorunları bireysel olarak ele almalarına ihtiyaç var. Yerinden edilmiş Suriyeliler’in çoğunluğunu kadınların oluşturduğu dikkate alındığında, özellikle de kadın mültecilerin korunması ve bu kadınların kendilerine yönelik suiistimalleri bildirebilecekleri doğru şartların oluşturulması için cinsiyete duyarlı bir plan gerekli.


 

Son güncelleme: 13:51 29.04.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı