• Turkhane Logo

Türkiye Tribünali - Luca Perilli: Türkiyede yargı bağımsızlığı tamamen çökmüştür

Türkiye Tribunali halk mahkemesi üçüncü gününde Cenevre’de devam ediyor. Öğleden sonra oturumunda son katılımcı olarak yer alan raportör Luca Perilli “Türkiye'de Yargı Bağımsızlığı ve Adalete Erişim” raporunun sundu.

19:35 22 Eylül 2021 Çarşamba
Türkiye Tribünali - Luca Perilli: Türkiyede yargı bağımsızlığı tamamen çökmüştür
Türkiye Tribunali halk mahkemesi üçüncü gününde Cenevre’de devam ediyor. Öğleden sonra oturumunda son katılımcı olarak yer alan raportör Luca Perilli “Türkiye'de Yargı Bağımsızlığı ve Adalete Erişim” raporunun sundu.

Türkiyedeki yargı bağımsızlığı ve yargı sistemi ile ilgili pek çok rapora imza atan Luca Perilli, Türkiye Tribunali halk mahkemesi üçüncü gününde jüri üyelerini şoke eden bir rapor sundu.

Perilli, sunumuna başlarken, bir önceki tanık olan Kemal Kurkutun ağabeyi Ercan Kurkutun açıklamalarına değinerek, Diyarbakır ve Nevruz kelimelerinin yan yana geldiğinde oluşan manzarayı jüri üşelerinin gözünde daha somut bir hale getirdi. Türkiyede uzun zamandır adalete erişimle ilgili derin bir sorun var. Az önce Nevruzdan bahsedildi, Ben bir rapor yazmak için Diyarbakıra gitmiştim. gördüğüm manzara şu şekildeydi: Şehrin her yanı zırhlı araçlarla çevrelenmiş, sokaklar militarize edilmiş, gergin bir ortam vardı. şeklinde konuştu.

Perilli, Türkiyede Yargı Bağımsızlığı ve Adalete Erişim başlıklı raporunda öncelikle Türkiyenin ABye katılım müzakereleri sırasında attığı olumlu adımları sıralayarak bunların övülmeyi hak eden reformlar olduğunu vurguladı.
Yargı bağımsızlığı ve yargı sistemi ile ilgili olumlu gidişatın 2013te yaşanan iki olayla trajik bir kırılmaya uğradığını söyleyen Perilli, Türkiyenin adalet ve demokrasi yolculuğu 2013te geriye dönüşü mümkün olmayan derin iki yara aldı. Bunlar Gezi olayları ve 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları. dedi.

GEZİ PARKI OLAYLARI

Bir şehir planı değişikliğini protesto etmek için başlayan barışçıl protestolar ile karşılaşan AKP hükümeti, ülke genelinde 2,5 milyon kişinin bu gösterilere katılmasından derin endişe duydu ve ağır bir polis şiddeti ile bastırıldı. diyen Perilli, Avrupa parlamentosunun resmi raporlarında da bunun net bir şekilde ifade edildiğini görürsünüz şeklinde konuştu. Gezi olaylarında 6 kişinin hayatını kaybetitğini ve 100den fazla kişinin kafa travması yaşadığı 11 kişinin gözünü kaybettiğini vurgulayan Perilli, bu ülümlerin ve yaralanmaların sorumluları hakkında hiç bir soruşturulma başlatılmadı ve bunları yapanlar cezasızlık kalkanınının koruımasına alındılar.

17-25 ARALIK BÜYÜK YOLSUZLUK OPERASYONU
İkinci önemli olay ise 17 Aralık 2013te yaşandı, hükümet büyük bir yolsuzluk operasyonu ile karşı karşıya kalındı. 17-25 AralıkIn bir ucu hükümet üyesi bakanlara diğer ucu da Erdoğan ailesine uzanıyordu. Hükümet bu yolsuzluk operasyonunu adli sistemi yerle bir ederek bastırdı.

Erdoğan Rejimi bu iki kırılma olayından sonra hakim ve savcılar üzerinde ağır bir baskı oluşturdu. Bu baskı atmosferi 15 Temmuz 2016 ile zirve yapmış ve hakim ve savcılar bağımsız kararlar alamaz duruma getirilmişlerdir. tespitinde bulunan Perilli, Temmuz 2016dan sonra Türkiyede yargı bağımsızlığı tamamen çökmüştür. tespitinde bulundu.

Doğal görevleri Hükümetin de yolsuzluklarını soruşmak olan savcılar AKP hükümeti tarafından hedefe kondu, Erdoğan rejiminin yolsuzluklarını araitıran ne kadar savcı yarsa görev yerleri değiştirildi, yerlerine yeni savcılar atandı ve yolsuzluk dosyalarını kapattırdı. yiyen Perilli, 16 temmuz 2016da 2145 hakim ve savcı görevden alındı. Bir anda isim isim saymaya kalkın 2000 kişinin ismini sayamazsınız ama darbe girişiminden bir gün sonra isimleri daha önceden belirlendiği belli olan 2145 hakim ve savcı görevden alındı ve pek çoğu tutuklandı. dedi.

HSYK
HSYK değişikliğini manüpüle eden Erdoğan Rejimi yargıyı tamamen kontrolü altına aldı. HSYKda yargıçların 6 üyesi Başkan tarafından geri kalanı da TBMM tarafından seçiliyor. Yani mevkidaşları tarafından seçilen bir iye kalmadı. tespitinde bulunan raportçr Perilli, Türkiyede 15 Temmuz 2016dan sonra 4.560 hakim ve savcı görevden atıldı, kısa bir üsre sonra da 10,692 yeni hakim ve savcı atandı, bu kadar kısa bir sürede bu kadar hakim ve savcının nasıl eğitilip bu göreve liyakatlı hale getirilmiş olabileceğini taktirlerinize sunuyorum. Bu yeni savcı ve hakimler Erdoğan Rejiminin hukukun bağımsızlığına vurduğu büyük bir darbedir. dedi.

ANAYASA MAHKEMESİ

15 Temmuz 2016dan sonra çok saıda üyesi hakkında tutuklama kararı çıkarıtlmış ve yeniden dizayn edilmiş bir Anayasa Mahkemnesi sizce bağımsız ve adil kararlar vermesi beklenebilecek bir yargı mercii midir? bunu sizin hukuk anlayışınıza bıtakıyorum.

Türk yargı sistemi maalesef, kişiyi değil devleti korumak için dizayn edilmiştir, bunu yıllardır Kürtler hakkındaki yargılama dosyalarına bakarak söyleyebiliriz.

YARGI BAĞIMSIZ DEĞİLDİR

Türkiyede hakim ve savcı adayları siyasi bir organ olan Adalet bakanlığı tarafından çeşiliyor ve Erdoğan Rejiminin direkt kontrolündeki Adalet Akademisinde eğitiliyorlar. Bakın 10 bin yeni hakim ve savcı alındığından bahsettik, bunların yeterince eğitilip eğitilmedikleri bir yana Eğitim alıp almadıkları bile sorgulanmalıdır.
JÜRİNİN ŞAŞKINLIĞI
Tribünal Jürisi, raportör Luca Perillinin raporunu ve sunumunu çok beğendiklerini ama tespitleri karşısında kanlarının donduğunu vurguladı.

Son güncelleme: 19:35 22.09.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı