• Turkhane Logo

"Türkiye, mafya devletine mi dönüşüyor?"

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la sıkı ilişkileri olan Zarrab'ın, olan ilişkileri ve yaşanan sürece ilişkin önemli bir makale ele alındı.

16:47 13 Aralık 2017 Çarşamba
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la sıkı ilişkileri olan Zarrab'ın, olan ilişkileri ve yaşanan sürece ilişkin önemli bir makale ele alındı.

Foreign Policyde Ryan Gingeras tarafından kaleme alınan makalede, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanla sıkı ilişkileri olan Zarrabın, İrana yönelik uluslararası yaptırımlardan kaçınmak için, büyük ihtimalle de Türk hükümeti bakanlarının akrabaları ve ittifaklarının yardımıyla, özenle hazırlanmış petrolü altına dönüştürme düzenini yönettiği iddiası (ABD yetkilileri Zarrabı Mart 2016da, Miami, Floridada tatildeyken tutuklamıştı) aktarılıyor.

Yargılamanın başlamasından hemen sonra suçlamalar düşürüldü ve Çarşamba günü, tanık kürsüsündeki Zarrab, yaptırımların çevresinden dolanmak için çevirdiği dolabın bir parçası olarak ekonomi bakanına rüşvet verdiğine yönelik aleyhte iddialarda bulundu.  

Erdoğanı da içeren tüm mesele, Türk lideri uçurumun kenarına itiyor, Erdoğan ie ABDye şiddetle tepki göstererek, Türk rejimini devirmek isteyen özenle hazırlanmış bir komplo teorisinin tuzağına düşmekle eleştiriyor.

Erdoğan, 2016 Temmuzunda kendisine karşı yapılan darbenin planlayıcısı olduğunu iddia ettiği, ünlü Hizmet (ya da “Gülenci”) hareketinin Pensilvanyada yaşayan sürgündeki manevi lideri lideri Fethullah Gülenin tüm soruşturmanın asıl faili olduğunda ısrar ediyor.

Zarrabın sansasyonel davası sadece bir örnek, bununla birlikte Türkiyede daha bir büyük bir akım söz konusu: Organize suçun yeniden doğuşu. Son 10 yılda yasa dışı ticaret ve kaçakçılık belirgin şekilde genişledi.

Bu artışın bir nedeni 2011de Suriyede baş gösteren iç savaş ile 2014te İslam Devletinin (IŞİD) yükselişiyle birlikte Irakın içişlerini kötüleşmesi. İstikrarsızlık Türkiyenin güney sınırındaki kaçakçılık faaliyetinde patlamaya sebep oldu.

Örneğin, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi (KOM olarak biliniyor) 2009da yasadışı petrol ticaretiyle ilgili 800e yakın operasyon gerçekleştirdi, bu rakam 2014te 5 bine fırladı. 2014te 8 binden fazla kişi eroin kaçakçılığından gözaltına alındı, bu sayı 2009daki gözaltıların iki, 2001dekilerin beş katı.

Türkiyede yasadışı endüstrinin aniden yükselmesi Erdoğan ve yönetimiyle de ilişkili. Bu zorluklarla ivedilikle yüzleşme ve çözme konusunda genel olarak başarısız oldular. Hükümet yetkilileri kaçakçılık konusunda bunaltıcı bir şekilde sessiz. Ve çok sayıda yabancı savaşçının Türkiye sınırından Suriyeye geçmesine rağmen, Ankara, sınırı kapatma konusundaki uluslararası çağrılara uzun süre direndi.

Ancak Türkiyenin 2016 Ağustosunda Suriyeyi istilasından sonra hükümet Suriye sınırına 911 kilometrelik bir duvar inşa etmeye başladı. Mart ayında ele geçirilen 100 tonluk kaçak petrol de dahil olmak üzere son dönemki yakalama ve tutuklamalar, ancak Türkiye ile IŞİD denetimi altındaki bölgede gerçekleşen kaçak petrol ve diğer yasadışı faaliyetlere yönelik uluslararası baskının artmasıyla gerçekleşti.

Bu savsaklamaya ek olarak, Türkiye hükümetinin bu yasadışı faaliyete doğrudan dahil olduğu görülüyor. Türk savcılar, Aralık 2013te Zarrab ile iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisinin (AKP) dört öne çıkan bakanının oğullarının gözaltına alınmasındaki en önemli etken kara para aklama, kaçakçılık ve rüşvet suçlamalarıydı.

O dönem başbakan olan Erdoğanın, 2001de partiyi kurmasına yardımcı olan bu bakanlarla yakın ilişkileri vardı. Her ne kadar soruşturma birçok AKP bakanının istifasına yol açsa da Erdoğan açık bir şekilde KOM ve diğer şubelerin yetkililerini kendisinin deyimiyle “yargı darbesi” yapmakla eleştirdi.

Güleni suçladı ve  bir intikam yöntemi olarak Gülenin Türkiyedeki çok sayıda destekçisine soruşturma açtırdı. Ocak 2014te, Cumhurbaşkanlığını düşünen Erdoğan, binlerce KOM yetkili ve çalışanını kovdurdu ya da açığa aldırdı. Bir ay sonra Zarrabı cezaevinden tahliye ettirdi ve dava tamamıyla kapandı.

Bir diğer endişe verici işaret de, Nisan 2015te, Türk hükümetinin, görünüşte yabancı yatırımı cesaretlendirmek amacıya ülkeye giren nakit para sınırlamasını kaldırması oldu. Bu hareket Financial Action Task Force [Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu] gibi Türkiyenin para aklamaya karşı kanunlarını güçlendirmek için lobi yapan uluslararası örgütlerin endişelerini arttırdı.

Dahası, Mart 2016da ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiyenin finansal sektörünü denetleyen mahkeme ve yetkililerin şeffaflığı ve liyakatı üzerine yayınladığı raporda, Türkiyenin para aklamaya karşı mekanizmalarını “zayıf, [terör finansmanına] karşı etkili mücadele için gerekli araçlardan noksan” olarak nitelemişti.

Dışişleri Bakanlığının raporundan sadece bir ay sonra, İtalyan savcılar Erdoğanın büyük oğlu Bilal hakkında kara para aklama şüphesiyle bir soruşturma başlattı. Her ne kadar soruşturma peşi sıra terk edilip suçlamalar düşürülse de Bilal Erdoğanın yasal sorunları, 2013te, babasının ilişkilerini rahatsız eden ceza davasının bir yankısı olarak görüldü.

Halk bu gelişmeler karşısında öfkelense de, öfkeleri 15 Temmuz 2016daki darbe girişimi ve onu takip eden temizlik ve tutuklamaların ardından söndü.

Erdoğanın, hemen ardından Gülenin darbedeki rolüne ilişkin sarsılmaz ısrarı, halkın ve Türkiye medyasının büyük kesiminin 2013teki yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarına daha tedbirli bakmalarına yol açtı.

Devletin, KOMun da darbede suç ortağı olduğu yönündeki suçlamaları, halkın diğer soruşturmalara da Gülenci yetkililerin Türk hükümetini devirmek için uydurdukları girişimler olarak görmesine neden oldu. Bu bahaneyle 2014te bir Türk yargıç, sağcı görüşleriyle kolaylıkla Erdoğanın etki alanına giren ünlü mafya patronu Sedat Peker hakkında önceden verilmiş cezaları bozdu.

Daha sonra, hükümet yanlısı gazeteler, önde gelen bir AKP taraftarı bir uzmanın düğününde Erdoğanın Pekeri kucaklarkenki fotoğraflarını dolaşıma soktu. Bu görüntüler Türkiyenin bilfiil mafya devleti haline dönüştüğüne yönelik kuvvetli kanıya katkıda bulundu.

KAYNAK: AHVAL

Son güncelleme: 16:47 13.12.2017
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı