• Turkhane Logo

"Türkiye ile AB müzakerelerine son verilsin"

Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi, Avrupa'da Türkiye ile ilişkilerin geleceği ile ilgili tartışmaların fitilini ateşledi. AB müzakerelerine son verilmesi ve koşullu ekonomik destek önerileri gündeme taşındı.

13:46 29 Mayıs 2023 Pazartesi
Erdoğan'ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi, Avrupa'da Türkiye ile ilişkilerin geleceği ile ilgili tartışmaların fitilini ateşledi. AB müzakerelerine son verilmesi ve koşullu ekonomik destek önerileri gündeme taşındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın ikinci tur seçim galibiyetinin Avrupadaki yankıları sürüyor.
Avrupa Parlamentosunun (AP) muhafazakar milletvekillerinden oluşan, Avrupa Halk Partisinin (EPP) lideri Manfred Weber, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) üyelik müzakerelerine artık son verilmesi gerektiğini söyledi. Avrupa Parlamentosu’ndaki en büyük grubu oluşturan EPPnin lideri, bu önerisini Funke Medya Grubuna verdiği söyleşi ile gündeme taşıdı.
Ne Türkiye istiyor, ne de ABÖnerisini, Üyelik müzakereleri Türkiye ile ilişkileri desteklemek yerine bloke ediyor sözleriyle savunan Weber, Son bir kaç yıl, Türkiye ile yakın bir partnerliğin önemli olduğunu gösterdi, ancak kimse Türkiyenin ABye üye olmasını istemiyor, ne Türkiye ne de AB ifadelerini kullandı.
Weber, Ukrayna ile Rusya arasında barışın tesis edilmesi hedefi, göç politikaları, ekonomide modernizasyon ve Kıbrıs meselesi nedeniyle seçimlerden galip çıkan Erdoğan ile iş birliğine ihtiyaç duyduklarını dile getirirken, Erdoğan şimdi derhal İsveçin NATO üyeliğine onay vermeli dedi.
Yeni dönemin ilk işaretleriAlmanya Federal Meclisindeki Hristiyan Birlik (CDU/CSU) Grubu Dış Politika Sözcüsü Jürgen Hardt ise Erdoğandan yeni dönemde daha uzlaşmacı bir tavır beklediklerini kaydetti.
Erdoğanın seçimlerden sonra Almanya ve Batıya yönelik provokatif yöneliminden geri adım atmasının ihtimal dışı olmadığına işaret eden Hardt, Erdoğan aklı selim bir analizin ardından, ülkesinin büyük ekonomik sorunlarının ancak AB ve Almanya ile çözülebileceği sonucuna varabilir ifadesini kullandı.
CDUlu siyasetçi aşırı borçlanma ve TLdeki değer kaybı nedeniyle Türkiye ekonomisinin zorda olduğunun altını çizerken, öncelikle ülkesinin çıkarlarını gözetmek zorunda kalacak olan Erdoğanın, AB’nin iş birliği yapabileceği tek partner olduğunu da kabul etmek durumunda kalacağını aktardı.
Zordaki ekonomiye koşullu yardımAlman siyasetçi Türkiyenin borçlarını dolar ve euro ile ödemesi gerekeceğini söylerken, Ankaranın Rusya ve Çin ile kurduğu yakın ilişkilerin bu kaynağı temin etmeye yetmeyeceğini belirterek, Putin ve Rus rublesi Türkiyeye yardım edemeyecek dedi.
Alman Hükümetinin Türkiyeye, Zordaki iktisadi durumdan çıkışı için destek işareti vermesinin önemli olduğunu anlatan Jürgen Hardt, buna karşılık olarak da Ankaradan bazı taleplerde bulunulması gerekeceğini aktardı. Hardt, Ankaranın verilecek destek karşılığında Avrupa ve Almanyaya dostane bir tutum sergilemesi gerekeceğini vurgularken, aynı zamanda insan hakları ile ilgili de bazı beklentilerin formüle edilebileceğini vurguladı.
ürgen Hardt ayrıca, Temmuz ayındaki NATO zirvesini Türkiye ile ilişkilerin geleceği açısından ilk sınav olarak gördüğünü de kaydetti. CDUlu siyasetçi, Erdoğan’ın aylardır engellediği İsveçin NATO üyeliğine yeşil ışık yakarak nerede durduğunu kanıtlayabileceğini belirtti.
Zor bir dönemin kapıları aralanıyorAB uzmanları, 14 Mayıs seçimleri öncesinde yayımladıkları analizlerde, demokrasi ve hukuk devleti alanında gerilemeye yol açan Erdoğanın seçimleri kazanması halinde, Türkiyenin AB ile üyelik müzakerelerine son verileceğine dikkat çekmişti.
Uzmanlar hem AB hem de Avrupa hükümetlerinin kendi çıkarları gerektirdiği ölçüde Erdoğan yönetimi ile iş birliği yapacağını, Türkiye’yi stratejik öneme sahip bir komşu olarak konumlandırıp, al-ver ilişkisi olarak nitelendirilen transaksiyonel ilişkilere ağırlık verileceğini kaydetmişlerdi.

Son güncelleme: 13:46 29.05.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı