• Turkhane Logo

Türkiye için tehlike çanları çalıyor! ABD'nin yaptırım tehditleri neler?

Türkiye'yi Brunson ve S-400 krizleri nedeniyle yaptırım uygulayacağını söyleyen ABD, Gül ve Soylu'yu hedef alan hamlesiyle ilk adımı attı.

22:57 02 Ağustos 2018 Perşembe
Türkiye için tehlike çanları çalıyor! ABD'nin yaptırım tehditleri neler?
Türkiye'yi Brunson ve S-400 krizleri nedeniyle yaptırım uygulayacağını söyleyen ABD, Gül ve Soylu'yu hedef alan hamlesiyle ilk adımı attı.

Peki ABDden yeni yaptırım kararları gelebilir mi? Deutsche Welle Türkçe Dört soruda derledi.

Hayata geçirilen yaptırımlar neler?

ABDnin Türkiye ile ikili ilişkilerde gerilime neden olan kriz sürecinde hayata geçirdiği ilk yaptırım Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Soyluya yönelik oldu.


ABD Hazine Bakanlığı, Brunsonın tutukluluğundan ve Türkiyenin yaptığı ciddi insan hakları ihlallerinden sorumlu olan kurumlarda oynadıkları roller gerekçesiyle Gül ve Soylunun ABDdeki mal varlıklarını bloke ederken, ABDlilerin her iki bakanla ticari işlem gerçekleştirmelerini de genel itibarıyla yasakladı.

Hazine Bakanlığı, Gül ve Soylunun, ABDdeki Küresel Magnitsky Yasasına dayanan ve 21 Aralık 2017de yayımlanan Yolsuzluk ya da ciddi insan hakları ihlallerine karışan kişilerin mal varlıklarının bloke edilmesi adlı başkanlık kararnamesi çerçevesinde hedef alındığını açıkladı.

Kararın ardından iki bakanın da bu ülkede herhangi bir mal varlıklarının olmadığını açıklaması, ABDnin hamlesini sembolik bir mahiyette bırakıyor. Ancak ABDnin bir NATO müttefikine ilk kez böyle bir yaptırım uygulaması, tarihi bir adım olarak görülüyor.

ABDnin Gül ve Soylu ile ilgili kararı, Trump yönetiminin Türkiyeye yaptırım uygulanması hâlinde hedef alınacak kişi ve kurumların listesini hazırladığına dair iddianın ardından geldi. Bloombergin haberinde, yaptırımların, dünyanın herhangi bir yerinde insan hakları ihlalleri ya da yolsuzluğa karışmış kişi, şirket ya da kurumların ABD hükümetince hedef alınmasına olanak tanıyan Küresel Magnitsky Yasası kapsamında uygulanmasının planlandığı belirtildi. Bu yasa, hedef alınan kişi, şirket ya da kurumların ABDdeki varlıklarının bloke edilmesi, seyahat engeli ve ABDlilerle iş yapılmasının yasaklanması gibi yaptırımları içeriyor. Söz konusu yaptırımlardan seyahat yasağı, Gül ve Soyluya uygulanmadı. ABD tarafından hazırlandığı öne sürülen yaptırım listesinde başka isimlerin olup olmadığı ise bilinmiyor.

Ancak geçen hafta Bloomberge konuşan analistler, ABDnin Rusyaya karşı izlediği politikada olduğu gibi, Türk hükümetine yakın iş insanlarına yaptırım uygulayabileceğini öne sürmüştü.

Adını Rusyada devlete yönelik yolsuzluk iddialarıyla tanınan ve 2009 yılında Moskovadaki bir cezaevinde ölen Rus vergi uzmanı Sergey Magnitskyden alan Magnitsky Yasası, ABDde 2012 yılında çıkarılmıştı. Magnitskynin ölümünden sorumlu tutulan ve büyük bölümü Devlet Başkanı Vladimir Putine yakın isimler olan Rus yetkililer ile oligarklara yönelik yaptırımlar getiren yasa, 2016 yılında tüm dünyadaki kişi ve kurumları hedef alabilecek şekilde genişletilerek Küresel Magnitsky Yasası ismini almıştı.

F-35lerin teslimatı durdurulur mu?

ABDnin yürürlüğe koyma aşamaları bakımından en fazla ilerlediği ikinci yaptırım konusu ise yeni nesil savaş uçakları F-35lerin teslimatı oldu. F-35lerin Türkiyeye teslimatının engellenmesi için ABD Kongresinde aylardır sürdürülen girişimde Çarşamba günü yeni bir adım atıldı. ABD Senatosu, uçakların Türkiyeye teslimatının geçici olarak durdurulmasına imkân tanıyan bir yasa tasarısını onayladı.

Türkiyeye yönelik yaptırım maddesi, ABD Savunma Bakanlığının 2019 mali yılı bütçesine ilişkin geniş kapsamlı bir tasarının içinde yer alıyor. Tasarının söz konusu yaptırıma değinilen bölümünde, ABD Savunma Bakanından Dışişleri Bakanı ile de istişare ederek, tasarının ABD Başkanı Donald Trumpın imzasıyla yasalaşmasından sonra en geç 90 gün içinde ABD-Türkiye ilişkilerinin durumu konusunda bir rapor hazırlaması isteniyor. Bu rapor Kongreye sunuluncaya kadar F-35 savaş uçaklarının Türkiyeye teslimatının durdurulması öngörülüyor.

Raporun özellikle Türkiyenin Rusyadan alacağı S-400 hava savunma sistemi ve bu sistemin Türkiyeden ortaklaşa yönetilen Amerikan silah sistemlerine etkileri konusunda değerlendirmeleri içermesi talep ediliyor. Washington daha önce S-400 hava savunma sisteminin NATO hava ve füze savunma sistemine entegre edilemeyeceği konusunda Ankarayı uyarmıştı.

Senatoda kabul edilen tasarıda, ABD ile Türkiye arasında uzun süredir gerginliğe neden olan papaz Andrew Brunsonın durumundan duyurulan endişeye de yer veriliyor. Tasarıda, haksız yere ve kanunsuz bir şekilde tutuklanan Brunson dâhil bazı ABDli vatandaşların Türkiye tarafından NATO yükümlülüklerine uygun olarak derhal serbest bırakılması ve bu kişilerin yargılandığı davaların vakitlice, adil ve şeffaf biçimde sonuca bağlanması isteniyor.

ABD Savunma Bakanlığının bütçesine ilişkin tasarı, daha önce Senato ve Temsilciler Meclisinde iki farklı versiyon hâlinde ele alınıp onaylanmıştı. Senato ve Temsilciler Meclisinin Silahlı Kuvvetler Komiteleri 23 Temmuzda ise nihai versiyon üzerinde anlaşarak tasarıyı tek bir metin hâline getirmişti. Nihai metin de geçen hafta Temsilciler Meclisinde, dün ise Senatoda kabul edildi. Tasarının Senatodan geçen ilk versiyonu, Türkiyeye yönelik F-35 yaptırımları konusunda daha ağır önlemler içeriyordu.

Trumpın tasarıyı onaylaması hâlinde, ABD Savunma Bakanı Jim Mattisin yazacağı raporun içeriği önem kazanacak. Mattis 7 Temmuzda Kongrenin her iki kanadının Silahlı Kuvvetler Komitelerine gönderdiği mektupta, tasarının Senatodan geçen versiyonunda talep edilenin aksine, Türkiyenin F-35 programından tamamen çıkarılmasına karşı olduğunu bildirmişti. Türkiyenin 2002 yılında katıldığı çok uluslu F-35 programına şu ana kadar 1.25 milyar dolar yatırım yaptığını belirten Mattis, öngörülen yaptırımın gerçekleşmesi durumunda Türkiyenin de parçası olduğu tedarik zincirinin bozulacağı ve projede 1.5-2 senelik gecikme yaşanacağı uyarısında bulunmuştu. Mattisin mektubunun ardından, Türkiyenin F-35 programından çıkarılmasını öngören maddeye tasarının nihai versiyonunda yer verilmedi.

ABD merkezli üretici şirket Lockheed Martin, Türkiyenin almayı planladığı 100 adet F-35ten ilk ikisini Haziran ayında Teksasta düzenlenen törenle teslim etmişti. Teslim edilen ilk iki uçak, ABDdeki Türk pilotlara uçuş, mühendislere ise bakım eğitimleri verilmesi için kullanılacak. Türk pilotlarına ABDde verilecek eğitimin 1-1,5 yıl sürmesi bekleniyor. Uçaklar eğitim boyunca ABDde kalacak. Ancak F-35 yaptırımının Mattisten gelecek raporun ardından da sürdürülmesi hâlinde, Türkiyeye hem yeni F-35 teslimatı yapılmayacak hem de Türkiye elindeki iki uçağı ABDden çıkaramayacak.

Kredi engeli için yapılan girişim hangi aşamada?

Trumpın ABDli papaz Brunsonın uzun süreli tutukluluğu nedeniyle büyük yaptırımlar uygulayacaklarını açıkladığı 26 Temmuz günü, Amerikan Senatosunun Dış İlişkiler Komitesi Türkiyeyi hedef alan bir yasa tasarısını onayladı.

Türkiyeye uluslararası finans kurumlarınca yeni kredi verilmesinin engellenmesi için hazırlanan tasarı, İzmirdeki mahkemede Brunsonın tutukluluk hâlinin devamına karar verilmesinin ardından 19 Temmuzda ABD Senatosuna sunulmuştu.

Tasarıda, Türk hükümetine ya da herhangi bir kuruma Türkiyedeki projeler için yeni kredi ve mali ya da teknik destek verilmesinin engellenmesi amacıyla Hazine Bakanı Steven Mnuchindan, Dünya Bankası ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının (ERBD) yönetim kurullarındaki ABDli üyelere talimat vermesi isteniyor. ABDli yönetim kurulu üyelerinden söz konusu bankalarda ABDnin nüfuzunu ve oy gücünü bu doğrultuda kullanmalarının talep edildiği tasarıda, Türkiyeye insani amaçlarla verilebilecek kredi ya da destekler ise yaptırım dışında tutuluyor.

Tasarıda, Uluslararası Para Fonu (IMF) dâhil diğer uluslararası finans kurumlarının ABDli yönetim kurulu üyelerine de çağrıda bulunuluyor. Bu kurumlardaki ABDli yönetimi kurulu üyelerine, Türk hükümetine gelecekte verilecek taahhüt ve borçlar konusunda, Türkiyede insan haklarının gelişimini sağlayacak bir tutum içinde uyumlu bir politika geliştirilmesi için diğer donör ülkelerle birlikte çalışılması için talimat veriliyor.

Tasarıda bu taleplerin dile getirildiği maddelerin, Türkiyedeki çifte vatandaşlar dâhil ABD vatandaşlarına ve diplomatik temsilcilik çalışanlarına yönelik keyfi gözaltılar sona erdiği takdirde hükmünü kaybedeceği belirtiliyor.

Benzer bir tasarı ABD Temsilciler Meclisine de sunuldu.

Türkiye 2017 yılında Dünya Bankası Grubundaki Uluslararası Finans Kurumundan çektiği 927 milyon dolarlık uzun vadeli kredi ile bu kuruluştan en fazla kaynak sağlayan ikinci ülke oldu. Türkiye aynı yıl EBRDden aldığı 1.8 milyar dolarlık yeni finansmanla bu bankadan en fazla kaynak kullanan ülkeydi. 

İran konusunda yaptırım gelebilir mi?

ABDnin İrana yönelik Amerikan yaptırımlarının delinmesinde aldığı rol gerekçesiyle Halkbanka para cezası vermesi de gündemde. Bankanın bu suçlamayla yargılanan eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla, New Yorktaki davada 32 ay hapse mahkûm edilmişti. ABDnin Halkbanka vermeyi planladığı cezanın boyutunun ise papaz Brunsonın serbest bırakılması için Washington-Ankara arasında yapıldığı öne sürülen pazarlık konularından biri olduğu iddia edilmişti.

Türkiyenin Atilla davasından bağımsızlık olarak, İrana ABD tarafından uygulanan yaptırımlara uyma zorunluluğu bulunmadığını açıklaması da Ankara-Washington hattındaki bir başka gerginlik konusunu oluşturuyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu geçen haftaki Bakü ziyareti sırasında, Birleşmiş Milletlerin yaptırımlarına her ülke gibi Türkiyenin de uyacağını belirtirken, Ama ABD olsun veya İngiltere olsun veya başka bir ülke olsun, Avrupa Birliği olsun, onların bir ülkeye yönelik yaptırım kararlarına biz uymak zorunda değiliz diye eklemişti.

20 Temmuzda Ankaraya gelen bir ABD heyeti, Tahran için alınan yaptırım kararının müttefiklik ilişkisi doğrultusunda Türkiye tarafından da benimsenmesi gerektiği mesajını vermişti. Ancak Baküdeki basın toplantısında, ABDnin yaptırım kararını doğru bulmadıklarını ifade eden Çavuşoğlu, bu tutumlarını Ankaraya gelen Amerikan heyetine de illettiklerini söylemişti.

Cengiz Özbek

© Deutsche Welle Türkçe

Son güncelleme: 22:57 02.08.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı