• Turkhane Logo

Türkiye-AB ilişkilerinde eksen kaydı

Erdoğan Almanya ziyaretiyle AB ile ilişkileri yeniden canlandırmayı umuyor. Uzmanlarsa tam üyeliğin güncel olmadığını, güçlendirilmiş ekonomik işbirliği için hukuk devletinin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söylüyor.

21:52 27 Eylül 2018 Perşembe
Türkiye-AB ilişkilerinde eksen kaydı
Erdoğan Almanya ziyaretiyle AB ile ilişkileri yeniden canlandırmayı umuyor. Uzmanlarsa tam üyeliğin güncel olmadığını, güçlendirilmiş ekonomik işbirliği için hukuk devletinin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söylüyor.

Deutsche Welle Türkçenin haberine göre; Almanya ziyaretiyle ikili ilişkilerinde yeni bir sayfa açmayı umut eden AKPli Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu yolla Türkiyenin AB ile ilişkilerini de yeniden canlandırmayı, Gümrük Birliğini genişletmeyi hedefliyor. Oysa AB başkentleri için, demokratik hukuk devletinden uzaklaşan Türkiyeye tam üyelik teklifi güncelliğini yitirmiş durumda.

Üyelik artık masada değil”

ABnin eski Ankara Büyükelçisi Marc Pierini, DW Türkçeye yaptığı değerlendirmede, Türkiyenin ABye üyeliğinin artık masada olmadığını belirtirken, Türkiye ABnin hukuk devleti standartlarına o kadar uzak ki tam üyelik teklifinin yeniden gündeme taşınması artık hiç gerçekçi değil” görüşünü kaydetti.


Düşünce kuruluşu Carnegie Uluslararası Barış Vakfının uzmanlarından olan Pierini, Almanya, Avusturya ve Hollandadaki koalisyon hükümetlerinin, koalisyon sözleşmeleriyle Türkiyenin AB üyeliğine kapıları kapattıklarını, Fransa Cumhurbaşkanı Macronun da yaptığı açıklamayla tutumunu açıkça ifade ettiğini anımsatarak, Bu pozisyonlar kelime oyunlarıyla değiştirilemez” dedi.

Erdoğanın beklentisi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hafta sonunda yaptığı açıklamada Almanya ziyaretinden beklentisini şu sözlerle aktarmıştı: Avrupa Birliğinin lider ülkelerinden Almanyanın gerek Avrupa Birliğine tam üyeliğimiz gerek Gümrük Birliğinin genişletilmesi ve Türk vatandaşlarına vize serbestisi tanınması süreçlerinde yapıcı bir rol üstlenmesini de bekliyoruz.”

Erdoğanın bu beklentisini değerlendiren Avrupa Dış İlişkiler Konseyinin (ECFR) Berlin Direktörü Josef Janning, Türkiyede demokrasi ve hukuk devletindeki gerilime nedeniyle koşulların değiştiğine dikkat çekti.

Janning, Erdoğan kendine inşa ettiği yeni sistemle Türkiyeyi ABden uzaklaştırdı ama aynı zamanda aday ülke konumundaki eski Türkiyeye sağlanan avantajlardan yararlanmaya devam etmek istiyor. Bu beklentisine karşılık bulamayacak, bu gerçekle yüzleşince de büyük hayal kırıklığına uğrayacak” şeklinde konuştu.

İlişkilerde eksen kaydı

Erdoğanın cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin yürürlüğe girmesinin ardından ilk resmi devlet ziyaretini ABnin kilit üyelerinden Almanyaya yapıyor olması Alman muhalefet partilerinin sert eleştirilerine yol açıyor. Bu eleştirilerin başında, davetin Erdoğanın tek adam konumunu meşrulaştırdığı” görüşü geliyor.

ECFR Berlin Direktörü Josef Janning, bu eleştirilerde haklılık payı olduğunu söylemekle birlikte Türkiyedeki değişim ışığında Almanyanın da kendi çıkarlarını korumak adına ikili ilişkileri gerçekçi politikalar zeminine kaydırdığına dikkat çekti.

Almanya, Erdoğan Cumhuriyetini AB yolunda ilerleyen, bu nedenle de mali olarak desteklenmesi gereken bir devlet olarak görmüyor” diyen Janning sözlerini şöyle sürdürdü:

Günümüzdeki Türkiye kendini ABye aday bir ülkenin ilkeleri ve değerleriyle özdeşleştirmiyor, kendisini bölgesinde jeopolitik bir aktör olarak tanımlıyor. Dolayısıyla Alman hükümeti adaylık ekseninden çıkmayı tercih eden bir Türkiyeyi Almanyanın temel çıkarlarına oluşturabileceği fayda veya zarar ekseninde değerlendirmeye tabii tutuyor.”
Ekonomik ilişkiler güçlendirilebilir mi?

Alman hükümeti, son haftalardaki açıklamalarında Türkiyenin ekonomik istikrarının Almanyanın çıkarına olduğunu sıklıkla vurguluyor. Bu açıklamalar, ekonomik krizle mücadele eden Ankarada, Almanyanın ekonomik ve mali işbirliği için büyük adımlar atmaya hazırlandığı şeklinde beklentilerine yol açıyor.

Ancak Janninge göre hem ekonomik işbirliğinin geliştirilmesi hem de Gümrük Birliği modernizasyonu ancak Erdoğanın politikalarını değiştirmesi halinde mümkün. Almanyanın ancak Erdoğanın doğru ekonomi politikalara yönelmesi halinde adım atacağına dikkat çeken Janning, Örneğin Türkiyede çok büyük kamu ihalelerin tamamı Erdoğanın çevresine veriliyor. Rekabet açık olmayan, şeffaf olmayan, yabancı yatırımcıların güvenmediği bir yönetime Almanya neden destek olsun?” diye konuştu.

Türkiye ABsiz gelişemez”

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı uzmanı Marc Pierini ise ekonomik işbirliğini güçlendirecek Gümrük Birliği modernizasyonunun her iki tarafın da çıkarına olduğuna söylemekle birlikte, Ancak bunun gerçekleşmesi için Türkiye rekabet hukuku, kamu ihale yasası, sendikal haklar gibi pek çok alanda çok ciddi reformlara girişmek zorunda” dedi.

Erdoğanın yeniden hukuk devletini tesis etmeye yönelmesinin ABnin Türkiyeye yönelik tavrında belirleyeci olacağını söyleyen Pierini sözlerini şöyle tamamladı: ABsiz ve etrafına duvarlar ören bir Türkiye zenginleşemez, gelişemez. Bu nedenle Türkiye Avrupalı liderlerle ortak bir paydada buluşmak zorunda.”

Deutsche Welle Türkçe


Son güncelleme: 21:52 27.09.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı