• Turkhane Logo

Troller Harvard'ı bakın nasıl kullanmaya kalktı?

Samanyoluhaber.com yazarı Kadir Gürcan'ın haftalık yazısı

19:35 18 Aralık 2023 Pazartesi
Troller Harvard'ı bakın nasıl kullanmaya kalktı?
Samanyoluhaber.com yazarı Kadir Gürcan'ın haftalık yazısı

KADİR GÜRCAN

Ne olacak bu Harvard?
Sarayın maaşlı medya ekibi son zamanlarda “Biz bize yeteriz!” rahatlığında değiller. Haklı olduklarına delicesine inanmak ve aksine ihtilamallerin tamamını ıskartaya çıkarmak zorundalar. Batı ve ABD düşmanlığı takıntıları biraz mevsimlik, biraz hercai ve duruma göre şekillenen bir zaafiyet içinde. Saray iç avlusunda gerdan kırarken esneyen omurgaları gibi. 
Despotizm ve diktatörlüğü kutsamak için demokrasi, geri kalmışlığı makulleştirmek için modernizme ve Ortadoğudaki kargaşayı ABDye fatura ederek oluşturdukları karışımdan içtikleri zaman kendilerini emniyete alıyorlar ama bir yere kadar. Haklılıklarına inandırmak için dış ülkelerden vitrine koyacakları yabancı oyunculara delicesine düşkünler.
Sarayın ucuz tetikçilerinden biri geçtiğimiz hafta “Bakın Harvardda bizim durduğumuz yerde!” demeye getirince şaşırdım. Dünya çapındaki şöhreti tartışmasız bu kadim üniversitenin akıl fukarası tiplere prim vermeyeceği kesin de, o zavallı nasıl oldu da böyle bir sevdaya düştü merak ettim. Harvard Rektörünün sonradan özür dilediği bir açıklamasını hatalı versiyonu ile alıp servis etmek gibi zihni bir arıza ile karşı karşıyayız. Olay sonrasında rektörün istifa etmesi yönünde ciddi bir kamuoyu oluşmuştu ancak üniversite yönetim kurulu istifaya gerek olmadığı kararına vardı. Anlayacağınız, Hollywood, ABD üniversiteleri, devlet kurum ve kuruluşları ermiş karpuz gibi çatır çatır ortadan ikiye ayrılmadı.
Aslında Harvard rektörü ile birlikte, MIT ve Penn State Ünivesitesinde de benzer açıklamaların ardında rektörler istifa etti ama, saray medyası nedense Harvarda sırtını dayamayı tercih etti. Bu tercihin bir başka duygusal yönü de var. Detaylardaki şeytanın peşine düşen yazarınız onu da buldu. Saray Ailesinden biri MAini (Master Degree) Harvardda tamamlamış. Kim olduğunu söylemeyeyim de, Harvard hakkındaki hüsn-i zannınız kırılmasın. MITnin ne iş yaptığını bilmiyoruz Penn State zaten şaibeli(!). Pennsylvaniada olması ona günah olarak yeter de artar. Harvarda sırtınızı dayayınca, başka desteğe ne hacet!
Filistin Meselesinde omuz uçlarından sürekli sağı-solu kolaçan ederken durdukları yeri güçlendirecek hemen her şeyi paylaşıyorlar. İç piyasadaki hepsi aynı menü de işlem gören ırkçılık, etnik temizlik, anti-semitism, ideolojik çatışma, yabancı düşmanlığı, dine dayalı nefret söyleminin dış dünyada ağır cezai karşılıkları var.
Uluslararası standartlarda yapılan boykot, gösteri ve protestolar tarafları incitecek kırmızı çizgilere dikkat etmek zorunda. Fikir hürriyeti ile toplumsal linç arasındaki çizgi alabildiğine belirgin. Saray ve ona bağlı medya palyoçaları hoşlanmasalar da realite bu. Genocide, Auschwitz Toplama Kampı, Holocaust, anti-semitism, ırkçılık ve ötekileştirme gibi zehirli ve parça tesiri yüksek kavramlar fikir ve ifade hürriyeti kapsamında değil. Holocaustda birinci dereceden yakınlarını kaybedenler hala hayatta ve onlardan biri hissettiklerini; “Sizin kitaplarda okuduğunuz ve sadece filmini seyrettiğiniz insani faciayı biz hala yaşıyoruz!” şeklinde paylaşıyor. Açık yaraya tuz basmanıza kimse göz yummaz.
ABD üniversiteleri, idari yapıları, akademik hiyerarşileri, milyar dolarlık bağış ve yardım gelirleri ile oldukça gelişmiş durumdalar. Hatta bazı üniversitelerin kampüs içinde asayişi sağlayan özel güvenlik birimleri de var ve maaşlarını üniversite veriyor. Harvardda olduğu gibi idari yapıdaki bir krizi halledebilecek medeni olgunluğa da sahipler. Beyaz Sarayın konuya dahil olmak gibi bir gündemi hiç olmadı. Yukarıda bahsettiğimiz Saray soytarısı bu meseleyi de yanlış anlamış ve Boğaziçi Üniversitesi yetkililerine “Bakın Harvardda neler oluyor? Rahatınızın kıymetini bilin!” demeye getiriyor. Yıllar önce aynı üniversitedeki rektör değişiminin ülkeye maliyetini hatırlarsınız.
Siyasi fıkraları ile meşhur ABD Başkanı Ronald Reagan soğuk savaş dönemlerini de yaşamış liderlerden biri. Bir konuşmasında anlattığı fıkrayı kahramanlarını güncelleyip buraya almakta fayda var. Amerikalı ve Rus iki siyaset adamı arasında şöyle bir diyalog geçer. Amerikalı siyasetçi “Bizim ülkemizde, Başkanın kapısını çalıp içeri girersin ve Sayın Başkan ne olacak bu Amerikanın hali? diyerek başkandan hesap sorabilirsin!” der. Rus siyasetçi de “Bizde de öyle. Putinin kapısını çalıp içeriye girersiniz ve Sayın Başkan Ne olacak bu Amerikanın hali! diyerek şikayetlerinizi dile getirebilirsiniz.” diyerek ülkesini savunur.
Harvard Yönetim Kurulu, siyahi ve göçmen bir aileden gelen başarılı akademisyen Claudine Gayin görevine devam edebileceğini duyurdu. Şimdilik Harvardda Hollywood gibi kamplara ayrılmada işi tatlıya bağladı. Siz de eğer “Ne olacak bu Harvardın hali?” diye endişelenenlerdenseniz, rahat olun asayiş berkemal.

Son güncelleme: 19:35 18.12.2023
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı