• Turkhane Logo

'Tenkil' dönemini anlatan kitap: “Umuda Tutunmak”

Tenkil sürecinde yüz binlerce insan demir parmaklıkların ardına tıkılarak yaşatılan zulmün özetlendiği sekiz gerçek hikâyenin derlendiği 'Umuda Tutunmak' kitabı yayınlandı.

17:14 22 Aralık 2019 Pazar
'Tenkil' dönemini anlatan kitap: “Umuda Tutunmak”
Tenkil sürecinde yüz binlerce insan demir parmaklıkların ardına tıkılarak yaşatılan zulmün özetlendiği sekiz gerçek hikâyenin derlendiği 'Umuda Tutunmak' kitabı yayınlandı.

Mina Leyla’nın yazarı olduğu ‘Umuda Tutunmak: Meriç’ten Geçiyordu Özgürlüğe Giden Yollar’ başlıklı kitap Süreyya yayınlarında basıldı. 
Yayınevi kitapla ilgili, “Bu kıyım sürecinde mesnetsiz suçlarla işlerinden atılanlar, malı-mülkü talan edilenler, hapsedilenler, işkenceye ve hakarete maruz kalanlar; kitapları, dergileri, gazeteleri suç delili sayılanlar, evlerinden ve vatanlarından edilenler… Ve tarihin bu konuda referans alacağı eserler artık yazılmaya başlandı. “Umuda Tutunmak” bu kıyım dönemini anlatmak üzere yayımlanmış ilk eserlerden bir tanesi. Mina Leyla eli kalem tutan birçok fikir insanı gibi bu zulme hedef olmuş ve soluğu yurtdışında almış bir yazar. Bir taraftan gurbet ellerde hayatını idame ettirmeye çalışırken, diğer taraftan yüzbinlerin maruz kaldığı bu zulmü tarihe not etmek için harekete geçmiş. Yazar, “Set Them Free” projesi kapsamında gönüllü arkadaşlarının da yardımlarıyla yaşananları kayıt altına almak üzere yüzlerce kişiyle görüşme yapmış. Bunlardan sadece sekizinin hikayesini bu kitap için derlemiş.” ifadelerini kullandı.


Yazar Mina Leyla kitabı hazırlamaktaki maksadını anlatırken şunları ifade ediyor: “Bu kitap, kendilerine başka seçenek bırakılmadığı için varını yoğunu bir kaçakçıya teslim edip, sonra da Meriç’in serin sularında şehit olan masumları unutturmamak için yazıldı. Adeta bir açık ve kapalı cezaevine dönüştürülen canım ülkemdeki mağdurların yaşadığı acılara tercüman olmak için yazıldı. Bavuluna sığdırdığı kederleri kendisine kamçı yapanların, sürgün edildikleri ülkelerde bir fidan gibi yeniden sürgün verme gayretine girenlerin adına yazıldı. Bu kitap, toplumun orta yerinde fakat toplumdan tecrit edilmiş bir halde yaşamanın, her kapı çalınışında yüreği ağzına gelmenin, çocuğunu gönül rahatlığıyla parka bile götürememenin, kendi devletin tarafından terörist diye yaftalanmanın kitabı.”Kitapta anlatılanların her biri yaşanan zulmün boyutlarını sergiliyor. Bir taraftan yaşanan acılara gözyaşlarıyla tanıklık ettirirken, diğer taraftan yeni hicret diyarlarında yeşeren tohumlarla gönüllerimize inşirah veriyor.”

Kitaptan bölümler:
Gitmeden bir gün önceydi... Büyük oğlum bana dedi ki: Sana işkence ederlerse ben ölürüm baba! Lütfen bizi düşünme, arkana bakmadan git... Hatta bizi düşünüyorsan git... O gün öğrendim, gitmem için annesini ikna eden de oydu. Çocuklarım gideceğim günü bilmiyorlardı. Ben de bilmiyordum, telefon gelince öğrendim.  Söylemedim de... Çünkü onlarla vedalaşacak cesareti kendimde bulamamıştım. Uyuyorlardı... Usulca odalarına girdim, hıçkırıklarımı tutmaya çalışarak ikisinin yanağına da birer öpücük kondurdum. Bu vedanın, onları son görüşüm olmaması için Allaha dua ettim ve çıkıp gittim.…
15 Temmuz’dan kısa bir süre önce üst düzey bir müsteşar beni makamına çağırdı ve bir an evvel işimden istifa edip ülkeyi terk etmemi söyledi. O gün anlam verememiştim tabi ki... Neden ki? diye tepki gösterdim. Burası benim ülkem, niye gidecekmişim? O müsteşar son uyarısını yaptı; Saçma sapan gerekçelerle binlerce kişiyi fişlediler. Büyük çaplı bir temizlik düşünülüyor. Ben çok değer verdiğim insanlara söylüyorum sadece, sen de onlardan birisin, bunlar çok kötü şeyler yapacaklar, kaçın, kurtarın kendinizi!



Son güncelleme: 17:14 22.12.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı