KaranlıktakiAydınlıkten Yusuf Derelinin haberine göre İktidar temsilcilerinin açıklamalarına göre özel şirketlere, sadece yüzde 9 faiz ile 150 milyar lira kaynak aktarılacak. Ekonomistlere göre bunun adı ‘servet transferinden’ başka bir şey değil. Gerçek enflasyonun yüzde 100’ün bile çok üzerinde olduğu bir ortamda ‘ucuz kredi’ musluklarını açmak, felakete kapı aralamak anlamına geliyor.Paketi ilk olarak AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önceki gün duyurmuştu. İhracata ve turizme dönük şirketlere yüzde 9 faiz ile 150 milyar liralık yeni kredi paketi açıldığını anlattı. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada da “İhracata dönük yatırımlar ve döviz kazandırıcı turizm faaliyetleri için toplamda 150 milyar liralık yeni bir kaynak ayırıyoruz.” ifadelerini kullandı.
TÜİK’in rakamlarına göre bile enflasyon mart ayı itibariyle yüzde 61,14. Önümüzdeki üç ay içerisinde oranın yüzde 70’in üzerine çıkmasına kesin gözüyle bakılıyor. Yıl sonuna kadar ise enflasyonun yüzde 60 seviyelerinde seyretmesi bekleniyor.
İKİ YIL GERİ ÖDEMESİZ KREDİ
TL’nin her geçen gün değer kaybettiği, enflasyonun yüzde 70’lere tırmandığı bir ortamda AKP rejimi şirketlere ‘düşük faizli’ kredi vermeye hazırlanıyor. KOBİ’ler için 250 milyon lira, KOBİ dışı firmalar için 1,5 milyar lira limiti olan kredi yüzde 9 faiz ile ödenecek. Kredinin 2 yılı ödemesiz, vadesi ile 3 ila 10 yıl arasında olacak.
İhracata yönelik üretim yapan şirketlere ayrılan kaynak 100 milyar lira. Turizme yönelik faaliyet gösteren şirketlere 50 milyar lira kaynak aktarılacak. Hazine ve Maliye Bakanı, kredi paketinin kalkınma yatırım bankası ve kamu bankaları aracılığıyla verileceğini açıkladı.
SERVET TRANSFERİNİN ADI; UCUZ KREDİ
Ekonomistlere göre enflasyonun yüzde 70’lerde olduğu bir ülkede yüzde 9’la ve iki yıl geri ödemesiz kredi ‘servet transferi’nden başka bir anlama gelmiyor. Yani rejim, tek pakette tam 150 milyar liralık krediyi ‘uygun bulduğu’ özel şirketlere aktaracak.
Ekonomist Prof. Dr. Yalçın Karatepe, konuyla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, “Bakan Nebati, ‘Enflasyonun kat be kat altında faizle kredi veriyoruz’ diyor. Siz ona kredi deyin, biz bunun servet transferi olduğunu biliyoruz.” diyor.
EN AĞIR GELEN SERVET TRANSFERİ HANGİSİ?
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve eski bankacı Kerim Rota ise tepkisini sosyal medyada düzenlediği biranketle gösterdi. Soru ve seçenekler şöyle: “Yüzde 115 ÜFE, yüzde 61 TÜFE varken size kabullenmesi en ağır gelen servet transferi hangisidir?
a) Alabilene %9 ile verilecek olan ticari TCMB kredisi.
b) Alabilene %15 ile kamu bankalarından verilen konut kredisi.
c) Alabilene bankaların %25 civarında verdikleri ticari krediler
Ankete katılan yaklaşık 2 bin 500 kişiden yüzde 72’si ‘A’ seçeneğini işaretledi. Yüzde 18’i ise ‘B’ seçeneğini…
HIRSIZ VAR DİYE BAĞIRSAK KİME BAĞIRACAĞIZ?
Ekonomist Cüneyt Akman’ın Kerim Rota’ya cevabı ise şöyle oldu: “Kilit sözcük: (Krediyi) Alabilene… Anafikir: Servet transferi… Evet düşük faiz ve yüksek enflasyonla bilinçli olarak yapılan şey halkın emeği ve 3 kuruş birikimini yandaşlara transfer etmektir. ‘Hırsız var’ diye bağırsak kime bağıracağız.” ifadelerini kullanıyor.
KÜRESEL BARIŞ OLUNCA, ENFLASYON DÜŞECEK!
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi ve MB eski başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, “Enflasyon yüzde 70’lere giderken Merkez Bankası yüzde 9 faizle 150 milyar TL kredi dağıtacakmış ama sorun değil, nasıl olsa küresel barış gelince enflasyon düşecek.” diyerek MB’nın önceki günkü PPK açıklamasına göndermede bulunuyor.
ŞENOL BABUŞÇU: BORÇLANIN, KREDİ ÇEKİN!
Başkent Üniversitesi Uluslararası Finans ve Bankacılık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şenol Babuşçu ise yüksek enflasyonun kol gezdiği ülkelerde kredi kullanmanın en doğru seçenek olduğunu anlatıyor: “Enflasyonun yüzde 70’i geçeceği (gerçek enflasyonun yüzde 170’i geçeceği) önümüzdeki aylarda, yüzde 14 faizde direnilmesi, TL kredi kullanan işletmelerin büyük karlar elde etmesini sağlayacaktır. BİREYLER VE ŞİRKETLER KREDİ KULLANIN… BORÇLANIN… % 61 TÜİK enflasyonunun olduğu bir ekonomide mevduat faizi yaklaşık % 17-19 ve kredi faizi ortalama % 20-25 ise, tasarruf sahiplerinden kredi kullananlara doğru bir servet aktarımı olduğu çok açıktır…”
KKM’DE TEK KALEMDE 11,7 MİLYAR AKTARILDI
AKP rejiminin ilk servet transfer paketi bu değil. Ekonomistlere göre KKM de servet transferi anlamına geliyor. Merkezi Bütçe Giderleri’nde yer alan verilere göre KKM için ödenen miktar tam 11,7 milyar TL! Tek kalemde… Bankada parası olanlara, bankada parası olmayanlardan yapılan servet transferi.
KKM ile mevduat sahiplerine kur farkı adına yapılan ödemeler bütçede ‘Transfer Harcamaları’ altında gösteriliyor. ‘Faiz gideri’ olarak tanımlanmıyor. Bu da KKM’nin aslında tam anlamıyla bir servet transferi olduğu anlamına geliyor.
