Konuşmasına Bakara Suresi 155’inci ayetini okuyarak başlayan Erdoğan, “Dünya hayatını imtihan olarak gören insanlarız. Rabbimiz Kuran’ı Kerim’de “Muhakkak ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle deneriz. Sabredenleri müjdele” bu şekilde buyurmaktadır.” dedi.
Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından bazı bölümler şöyle:
Müslümanlar olarak sadece koronavirüsle veya insani krizlerle değil aynı zamanda giderek yükselen İslam düşmanlığıyla da mücadele ediyoruz.
Kudüs’ü savunmak insanlığı savunmaktır. Kudüs’e sahip çıkmak medeniyete sahip çıkmaktır.
2. Dünya Savaşı’nda Avrupa’daki Yahudilere yönelik soykırımın bedelini bugün Filistinlilere ödetmek haksızlıktır, vicdansızlıktır.
Filistinlilerin kendi aralarındaki tefrikayı sonlandırmaları önemlidir. Beklentimiz birlik ve beraberliklerini güçlendirerek bu sürece destek vermeleridir.
Kalıcı barış ve istikrarın yolu 1967 sınırlarında, başkenti Kudüs olan, bağımsız, egemen, toprak bütünlüğüne sahip Filistin devletinin kurulmasıdır.
Afganistan’ın kalıcı barış ve istikrara kavuşması ortak temennimizdir. Afgan halkına sırtımızı dönme lüksümüz yoktur.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi de Suriye krizinde sorumluluklarını yerine getirmeyerek büyük bir hayal kırıklığına dönüşmüştür
Esasen göç ve mülteciler meselesinde asıl yükü, sesi çok çıkan Batılı ülkelerden ziyade kriz bölgelerine komşu bizim gibi ülkeler çekiyor.
Farklı kökenlerden 35 milyon Müslümanın yaşadığı Avrupa’nın kardeşlerimiz için bir toplama kampına dönüşmesine izin veremeyiz.
