• Turkhane Logo

Suriyeli mülteci aileye Ceylanpınar’da darp, çıplak arama ve gasp

Suriyeli anne: “Ceylanpınar’daki karakolda askerler beni kocamın yanında iç çamaşırlarımı bıçakla keserek zorla soydular, çocuklarım dahil hepimizi dövdüler, paramızı gaspettiler.”

10:08 21 Eylül 2020 Pazartesi
Suriyeli mülteci aileye Ceylanpınar’da darp, çıplak arama ve gasp
Suriyeli anne: “Ceylanpınar’daki karakolda askerler beni kocamın yanında iç çamaşırlarımı bıçakla keserek zorla soydular, çocuklarım dahil hepimizi dövdüler, paramızı gaspettiler.”



Suriye’nin Serêkaniyê (Rasulayn) kenti üzerinden Urfa’nın Ceylanpınar ilçesine geçmek isterken askerler tarafından yakalanan mülteci bir aile, işkenceye uğradıkları gerekçesiyle Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Edinilen bilgiye göre, Suriyeli Ahmet El Hasan ve eşi Mari Haci, yaşları 9 ila 19 arasında değişen 5 çocuklarıyla birlikte 9 Ağustos’ta gece saatlerinde Serêkaniyê üzerinden Ceylanpınar’a geçmek istedi. Ancak, aile fertleri sınırda bulunan askerler tarafından yakalanarak, yaklaşık 3 saat sınır hattında bekletildi. Askerler, Ahmet El Hasan’ın kullandığını bastonla aile fertlerini bir süre darp etti.

İŞKENCE KARAKOLDA GASPA DÖNÜŞTÜ


Askerler, daha sonra gece 03.00 sıralarında aile fertlerini Mardin’in Kızıltepe ilçe sınırında bulunan bir karakolun bodrum katına götürdü. Aile fertlerine dönük darp burada da uzun bir süre devam etti. Kız çocuklarını çırılçıplak soyan askerler, anne Mari Haci’nin elbiselerini de kesici bir aletle çıkardı. Askerler, Mari Haci’nin iç çamaşırına sakladığı 16 bin dolara da el koydu. Bir süre daha devam eden darbın ardından aile fertleri Suriye sınırına bırakıldı.

ANNE MARİ HACİ YAŞANANLARI ANLATTI

Maruz kaldıkları işkence ve sonrasında yaşananları Mezopotamya Ajansı’na (MA) anlatan Mari Haci, 9 Ağustos’tan önce de 40 aileyle birlikte sınır hattından geçiş yapmak istediklerini, ancak yine sınır dışı edildiklerini aktardı. İlk gelişlerinde sıkıntı yaşamadıklarını belirten Mari Haci, 9 Ağustos’ta yakalandıklarında bir askerin cinsel tacizde bulunduğunu söyledi. Mari Haci, “Bizi daha sonra Kızıltepe tarafında bir karakola götürdüler. Burada ‘Sen erkeksin beni arayamazsın’ dedim. Zorla beni soyarak, iç çamaşırımı bıçakla kesip çıkardı. Para yere düşünce bir masanın üstüne koydu ve yine beni dövmeye başladı. Eşim bu duruma karşı çıkınca eşimi de dövmeye başladılar. Bunların hepsini çocuklarımın gözü önünde yaptılar. Suriye’den gelenler her gün bu durumu yaşıyor” diye konuştu.

ÇOCUKLARA DA İŞKENCE

Kendisinin ve çocuklarının botlarla tekmelendiğini, göğsünde ve vücudunun çeşitli yerlerinde halen ağrı olduğunu aktaran Mari Haci, çocuklarının yaşananlardan kaynaklı psikolojik sorunlar yaşadığını kaydetti. Suriye’den gelirken mal varlıklarının hepsini sattıklarını ve yanlarında getirdikleri paraya da el konulduğunu dile getiren Mari Haci, suç duyurusunun sonucu bekledikleri ifade etti. İHD ve Mardin Barosu’nun kendilerine sahip çıktığını ve hukuki yollardan olayın aydınlatılmasında kendilerine yardımcı olmasını beklediklerini söyleyen Mari Haci, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

SINIRI TEKRAR GEÇTİLER SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDULAR

Aile fertleri, 19 Ağustos’ta yeniden sınırı geçerek, bu defa Mardin’e geçti. Burada Geçici Koruma Kimlik Kartı alan aile fertleri, 9 Ağustos’ta maruz kaldıkları darp ve gaspa ilişkin İnsan Hakları Derneği (İHD) Mardin Şubesi ve Mardin Barosu İnsan Hakları Komisyonu’na başvurdu. İHD ve Mardin Barosu’nun sunduğu hukuki destek üzerine aile, sorumlular hakkında Mardin Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

İHD: TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ

Konuya dair konuşan İHD Mardin Şube Başkanı Fevzi Adsız ise, Suriye sınırında benzer vakaların sık sık yaşandığını ve şikayetlerin arttığına dikkati çekti. Ailenin anlatımlarına göre ciddi bir işkenceyle karşı karşıya olduklarını ifade eden Adsız, geçtiğimiz günlerde de aralarında 2’nci Hudut Tabur Komutanı Binbaşı İlkay Katı ile kimi jandarma astsubayların da olduğu bir şebekenin “göçmen kaçakçılığı ve rüşvet” suçlaması ile tutuklandığını hatırlattı. Adsız, yaşananların olayın boyutunu anlamak açısından önemli olduğunu ifade etti. Olayın henüz soruşturma aşamasında olduğunu ifade eden Adsız, Mardin Barosu ve Urfa Barosu ile birlikte olayın takipçisi olacaklarını söyledi.

Son güncelleme: 10:08 21.09.2020
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı