• Turkhane Logo

Suriye sınırında görevli beş generalin istifasının perde arkası

Suriye sınırında görevli beş önemli generalin istifa etmesinin sırrı, Suriye’de neler olduğunda gizli. Suriye içinden gelen bilgilerle istifaların perde arkası.

11:20 26 Ağustos 2019 Pazartesi
Suriye sınırında görevli beş generalin istifasının perde arkası
Suriye sınırında görevli beş önemli generalin istifa etmesinin sırrı, Suriye’de neler olduğunda gizli. Suriye içinden gelen bilgilerle istifaların perde arkası.





Beş generalin istifa ettiği haberine halen TSK’dan yalanlama gelmedi. Generallerin tamamının Suriye sınırında ve Suriye operasyonunda görev alan isimler olması, Suriye’de işlerin kötüye gittiği şeklinde yorumlandı. Bazı yorumlara göre ise iç politikada sıkışan Hükümet, Suriye’de daha çatışmalı bir sürecin talimatını verdi ve sözkonusu komutanlar bu politikanın parçası olmak istemediler.


İSTİFA EDEN İSİMLER

Tümgeneral Ahmet Ercan Çorbacı: 6. Mknz. P. Tüm. Ve Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutanı / Adana

Tuğgeneral Recep Özdemir:  6. Hudut. Tuguy. Komutanı / Van-Başkale

Tuğgeneral Ömer Faruk Özdemir: 3. P. Tüm. K. / Hakkari – Yüksekova

Tuğgeneral Uğur Bülend Acarbay: 6. Mknz. P. Tüm. Ve Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutan Yrd. / Kilis – Eybeyli

Tuğgeneral Ertuğrul Sağlam: 6. Mknz. P. Tüm. Ve Müşterek Özel Görev Kuvvet Komutan Yrd. / Adana

İDLİB KOMUTANININ İSTİFA ETME GEREKÇESİ ASKERLERİNİN ESİR DÜŞMESİ Mİ?

Mezopotamya Ajansı’ndan Nazım Daştan, Suriye’den gelen bilgiler ışığında TSK’nın oldukça zor durumda bırakıldığını yazdı.

Daştan’a göre; İdlib’de sıkışan Türkiye, Morek’teki askerlerini halen kurtaramadı. Han Şeyhun’dan sonra Maret El Numan’a operasyon hazırlığında olan Rusya destekli rejim güçlerinin her an komutanları istifa eden TSK’nin 200 askerini esir alabileceği kaydediliyor.

Suriye iç savaşının son kriz alanı olan İdlib’de, Suriye rejiminin son hamlesi savaşı farklı bir aşamaya taşıdı. İdlib’e giriş olarak bilinen stratejik önemdeki Han Şeyhun’un Heyet Tahrir El Şam’dan (HTŞ/El Nusra) Suriye rejimine bağlı güçlerin eline geçmesi dengeleri değiştirdi. Rejimin, Türkiye’nin kentin güneyinde bulunan 12 askeri gözlem noktasından 9’uncusunun bulunduğu Morek’i de almasıyla burada bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) kuşatmaya alındı.

Gözlerin çevrildiği İdlib’de, Rusya ile Türkiye karşı karşıya geldi. Türkiye’nin tüm girişimlerine rağmen kuşatmada bulunan yüzlerce TSK askerinin her an esir düşebileceği aktarılırken, bu durumu yaşatanın Suriye rejiminden çok Rusya olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin 8’inci askeri gözlem noktasını hedef alan Suriye rejiminin uluslararası yol üzerinde bulunan Maret El Numa’a da operasyon hazırlığında olduğu aktarılıyor. Türkiye ise Rusya ile ilişkileri düzeltmek için girişimlerini sürdürüyor.

Suriye rejiminin operasyonları kapsamında kuşatmaya alınan 9’uncu askeri gözlem noktasında bulunan askerlere ne olduğu merak konusu olurken, İdlib’den sorumlu olan ve aralarında komutanların da bulunduğu 5 TSK mensubu komutan görevinden istifa etti. Bu istifaların da Türkiye’nin yaşanan tıkanıklığa çözüm üretemediği için yapıldığı ileri sürülüyor.

REJİM KORİDOR AÇTI TÜRKİYE’DEN SES YOK

Kuşatmaya alınan askerlerin çıkması için Suriye rejiminin bir koridor açtığını belirtilirken, Türkiye’den ise bir ses yok. Askerlerin her an Suriye rejimine esir düşebileceği gelen bilgiler arasında. Kimi yerlerde Suriye rejiminin gözlem noktasını ağır silahlarla hedef alarak askerleri teslim olmaya zorladığı da kaydediliyor. Ayrıca gözlem noktasında bulunan askerler ile Suriye rejimi güçleri arasında görüşmeler yapıldığı belirtiliyor. Son hamle kapsamında yapılanların rejimden çok Rusya tarafından hayata geçirildiği dile getirilirken, Han Şeyhun’da ve TSK’nin Morek’teki kuşatmasında Rus askerlerinin de bulunduğu aktarılıyor. Olası bir esir düşme olayının Türkiye’ye yansımasının ne olacağı da tartışılıyor.

NATO SESSİZ

Suriye rejiminin bu çıkışı, Rusya, İran ve Türkiye arasında varılan Astana anlaşmasını da geçersiz kıldı. Anlaşma kapsamında 12 askeri gözlem noktası kuran Türkiye, şimdi ise o gözlem noktalarını kaybetmeye başladı. 2017’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) onayıyla hayata geçirilen Astana anlaşmasının, fiilli olarak askıya alınması “Anlaşma tümden yürürlükten kalkacak mı?” sorusunu da beraberinde getirdi. BMGK’nin diğer temsilcilerinin bu duruma sessiz kalması ise dikkat çekiyor. Özellikle ABD’nin bugüne kadar ciddi bir refleks göstermemesi ABD ve Rusya’nın bu konuda kimi anlaşmalara gittiği yorumunu da beraberinde getiriyor. 2015’ten beri Rusya ile büyük ekonomik, siyasi ve askeri anlaşmalara giden Türkiye için farklı bir sürecin başladığı kaydedilirken, her defasında Rusya’nın İdlib girişimlerine “sert” karşılık veren NATO güçlerinin tutumu sessizlik olarak ortada duruyor.

TÜRKİYE ROL VERİLEN ALANLARDAN ÇIKARTILABİLİR

Tüm bu konular konuşulurken Suriye rejimi ise, Han Şeyhun ile elde ettiği avantajı devam ettirmek istiyor. Halep’ten Şam’a uzanan M5 uluslararası yolu üzerindeki Maret El Numan rejimin hedefinde. Rejimin buraya yönelik operasyon hazırlıkları yaptığı ve bölgeye büyük bir güç sevkiyatı yaptığı belirtilirken, Rusya’ya ait savaş uçaklarının ise bölgenin çeşitli yerlerine hava saldırıları gerçekleştirdiği öğrenildi. Soçi’de Türkiye’ye verilen Halep’ten Şam’a uzanan M5 uluslararası yolunu açma ve hat boyunca burada bulunan radikal grupları 15-20 kilometre bölgeden çıkarıp, bölgenin “silahsızlandırılmış bölge” şeklinde ilan edilmesi görevini Suriye rejiminin operasyonlar ile hayata geçirdiği görülüyor. Suriye rejiminin şimdi ilerlediği alanın tümü Soçi görüşmeleri kapsamında Türkiye’ye rol verilen alanlar.

ERDOĞAN PUTİN’E GİDİYOR

Türkiye ise bu cendereden kurtulmak için girişimlerini sürdürürken, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin yarın Rusya’da görüşecek. Sadece Rusya ile değil bu konuda ABD ve Avrupalı güçleri de harekete geçirmeye çalışan Türkiye’nin, birçok tarafla görüştüğü dile getiriliyor. Bu diplomatik girişimlerin halen bir sonuç vermediği belirtiliyor.

Son güncelleme: 11:20 26.08.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı