• Turkhane Logo

Soma katliamındaki aileler: Süreç sahtekarlara, yalancılara kaldı

Soma Katliamı'na ilişkin aileler Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yürütülen davadan umutsuz oldukları gözlendi.

11:38 09 Ocak 2018 Salı
Soma katliamındaki aileler: Süreç sahtekarlara, yalancılara kaldı
Soma Katliamı'na ilişkin aileler Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde yürütülen davadan umutsuz oldukları gözlendi.

301 canın feci şekilde hayatını kaybettiği Soma Katliamı’na ilişkin davaya bugün Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edilecek.

Birgün muhabiri Meltem Yılmazın konuştuğu mağdur aileler davadan umutsuz.

AKLIMI YİTİRMEDİĞİME İNANAMIYORUM

Katliamda 32 yaşındaki oğlunu kaybeden Elmas Kaya yaşadıklarını, “Ben acımı yaşayamadım, oğlumun cenazesini sabaha karşı aldılar, gittiler. Aklımı yitirmediğime, o evin boş duvarları arasında intihar etmediğime inanamıyorum. Evin yan tarafında dereye kendimi atmamak için kendimi zor tuttum, kendimi öldürürsem oğlumu göremem diye” sözleriyle özetliyor. 

ŞEHİT SAYILIR DEDİLER

Katliamın ardından insanların acılarını unutmaları için parayla kandırılmaya çalışıldıklarını dile getiren Kaya,“Facianın hemen ardından mezarlıkları oyuncakla doldurdular, çocuklar babalarının öldüğünü bilmesin diye. İnsanları aptala çevirdiler. Her gelen bir zarf getirdi içinde parayla, insanlar ölülerini bıraksın bu iş gelire dönüşsün diye. ‘Onlar şehit sayılır’ dediler, ‘Allah tarafından öldürüldü’ dediler. diye konuştu.

SÜREÇ SAHTEKARLARA, YALANCILARA KALDI

Davadan umutlu olmadığını dile getiren Anne Kaya, eğer biraz umut bağlayabilecek bir durum olsaydı, tüm gücümle umuda sarılırdım. Ama her şey bizden çıktı, dürüst insanlardan çıktı. Tüm süreç sahtekârlara, yalancılara kaldı, adalet duvara yazılı kaldı. dedi.

ADALETE İNANCIMIZ KALMADI

Kaya, mahkeme sürecinin adalete olan inançlarını da kökten sarstığını söyledi.

Süreçte avukatlarının gözaltına alındığını, satın alınmış avukatların duruşmalara girdiğini iddia eden acılı anne, Bu kadar acıların üstünü kapatan bir adalet bizim adaletimiz değil. Bizi savunan avukatlarımızı içeri aldılar. Yalan konuşan, para alan avukatları çıkardılar mahkemelerde. Yine de sonuna kadar mücadele edeceğiz. Neden biliyor musunuz? Biliyorum, oğlum geri gelmeyecek, ama çabam, benim gibi birileri daha yanmasın, düzgün bir ceza verilsin diye. Ben gece uyumuyorum, mutfak camında bekliyorum, yoldan geçen işçileri izliyorum, oğlumu hatırlamak için. Benim bu ateşimi hiçbir şey söndürmez.”diye konuştu. 

ADI KEDERDİ, EKMEKLE SU GİBİYDİK

Katliamda hayatını kaybeden oğlunun aslında isminin Keder olduğunu ve nufus memurunun bir hatası sonucu ismin kayıtlara Kader olarak geçtiğini söyleyen anne Kaya, Bugünleri biliyormuş gibi oğluma Keder adını koymuşum. Öyle koydum, çünkü ona hamileyken maddi olarak zor zamanlardan geçiyordum. Çok aç kaldığım bir dönemdi. Doğurduğumda 19 yaşındaydım ve çok büyük zorluklarla büyüttüm oğlumu. Bir süre sonra eşimle ayrılınca da, üç çocuğumu tek başıma büyütmek orunda kaldım. Sonra diğer iki çocuğum evlenip gitti, biz Keder’le baş başa kaldık. Ekmekle su gibiydik. dedi. 

ÖLÜM ALLAHIN EMRİ, AMA 

Türkiyenin gördüğü en büyük iş katilamı öncesi çocuğunun mesai sonrası eve sık sık ıslak geldiğini dile getiren anne Kaya, Bana terlediğini söyler, geçiştirirdi. Ama son zamanlarda 3 tişört değiştirmeye başlamıştı, pantolonu ıslak olurdu, yemek götürmeye başlamasından yemek vermediklerini anlardım. Eve gelir gelmez uyuyakalırdı, ama hemen öncesinde “ayran yap anne” derdi. En çok canımı yakan da bunlar. Ölüm Allah’ın emri de, bu şekilde ölüm korkunç bir şey. Emekli olmasına 2 sene kalmıştı. diye konuştu. 

ŞANS ESERİ HAYATTA KALDI, İŞSİZ BIRAKILDI

Soma Kömürleri A.Ş’de 8 buçuk yıl çalışan, katliamın yaşandığı gün raporlu olduğu için tesadüfen ölümden dönen işsiz maden işçisi Ercan Çetinyılmaz, haksız yere işten atıldıktan sonra açtığı işe iade davasını yerel mahkemede kazandığını, ancak Yargıtay’ın kararı bozduğunu belirtti.

KARŞI ÇIKMAK GÜNAH İMASI 

Davayı önümüzdeki günlerde AİHM’e götüreceğini belirten Çetinyılmaz, Facianın ardından hükümet yetkilileri, din adamları geldi, buna karşı çıkmanın doğru olmayacağı konusunda herkesi ikna ettiler. İnsanları parayla ve tehditle susturmaya çalıştılar.  Boyun eğmedik. Bir pazar akşamı telefonuma gelen mesajla hiçbir gerekçe gösterilmeksizin işten atıldım. Hakkımı arayacağım dedi.

Son güncelleme: 11:38 09.01.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı