• Turkhane Logo

Soma faciası: Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargılanıyor

Soma maden faciasında ihmali olduğu belirtilen 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıkıyor. Kamu görevlileri

10:16 08 Mayıs 2024 Çarşamba
Soma faciası: Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargılanıyor
Soma maden faciasında ihmali olduğu belirtilen 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıkıyor. Kamu görevlileri

DW Türkçeden Uğur Şahinin haberine göre Manisanın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014te 301 madencinin yaşamını yitirdiği, 162 işçinin ise ağır yaralandığı facianın üzerinden 10 yıl geçti. Bu süreçte hayatını kaybeden madencilerin yakınları adalete erişmeyi bekledi ancak yargının verdiği kararlar tartışmalara neden oldu ve aileleri memnun etmedi. Faciada ihmali bulunduğu belirtilen kamu görevlilerin yargılanmasına ise yıllar sonra, yeni başlanabiliyor. Aralarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının iş müfettişlerinin de bulunduğu 28 kamu çalışanı görevi kötüye kullanma suçlamasıyla bugün hâkim karşısına çıkıyor.

Peki, Türkiyenin en büyük iş kazasında sorumluluğu bulunduğuna işaret edilen kamu görevlileri hakkındaki davaya neden bu kadar geç başlanabiliyor?
Yıllarca soruşturma için izin verilmedi

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.ye ait madende çıkan yangının yol açtığı büyük faciada şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan ile çalışanlarının yargılanmasına 2015te başlandı. Duruşmalarda denetimleri yeterli yapmadıkları gerekçesiyle devlet görevlilerinin de sorumluluğu sorgulandı, Kamu görevlileri de yargılansın çağrısı yapıldı.

Faciada yaşamını yitiren madencilerin aileleri de kamu personeli hakkında da bir soruşturma başlatılmasını talep ederek savcılığa şikâyette bulundu. Dava kapsamında hazırlanan bilirkişi raporunda hem Enerji Bakanlığının hem de Çalışma Bakanlığının ihmali ve kusuru bulunduğuna dikkat çekiliyordu. 2016 yılında hazırlanan bilirkişi raporunda, denetimde yetkili ve görevli kurumların mevzuat ile madencilik tekniklerine aykırı hususlara göz yumduğu belirtiliyordu. Raporda, denetimlerin yüzeysel yapıldığı bile yazıldı.

Kamu görevlilerinin yargılanması için söz konusu bakanlıkların soruşturma izni vermesi gerekiyordu ancak her iki bakanlık da bunu uzun bir süre gerçekleştirmedi. Bunun üzerine yaşamını yitiren 12 madencinin yakını, son çare olarak Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuruda bulundu. Yüksek Mahkeme, 29 Ocak 2020 tarihinde aldığı kararla, yaşam hakkının ihlal edildiğine hükmetti ve yargılama yapılmasının önünü açtı.

İddianamede yer alan detaylar neler?

AYMnin hak ihlali kararının sonrasında denetim göreviyle yükümlü 28 kamu personeli hakkında Soma Cumhuriyet Başsavcılığınca bir soruşturma başlatıldı. Fakat dosya üç yıl savcılıkta bekletildi. Savcılığın hazırladığı iddianame ise 14 Aralık 2023 tarihinde tamamlandı. İddianamede, şüphelilere görevi kötüye kullanma suçlaması yöneltiliyor. Fakat bilinçli taksirle 301 kişinin ölümüne, 162 kişinin de yaralanmasına sebebiyet vermek, ve olası kastla insan öldürmek yerine bu suçtan ceza istenmesi mağdurların avukatları tarafından eleştiriliyor.

75 sayfadan oluşan iddianamede hem yaşanan hukuki sürece hem de facianın detaylarına yer veriliyor. İddianamede Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının iş müfettişleri; E.A., G.A. M.G., E.G., A.Y., A.E., M.K.; baş müfettişler M.T., A.B. ve E.G. ile müfettiş yardımcısı E.B.nin kusurları sıralanıyor. Şüphelilerin madendeki üretimin can güvenliğini tehdit etmesine rağmen çalışmaları durdurmadığına vurgu yapılıyor.

İddianamedeki şüpheliler arasında dönemin Çalışma Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü K.Ö. de bulunuyor. K.Ö.nün maden ocağında işletme projelerini inceleyerek çalışma izinlerini veren ve her yıl üretim faaliyet raporlarını denetleyen kurumun başında bulunduğuna dikkat çekiliyor. Ancak K.Ö.nün gerekli mevzuat çalışmalarının yapılmasında ihmale neden olduğu ve gecikme göstererek oluşan maden kazasındaki can ve mal kaybının etkisinin facia boyutuna yükselmesine neden olduğu bildiriliyor.

Aynı şekilde Enerji Bakanlığı personeli olan maden tetkik üyeleri M.S.S., Ş.U., M.B., E.T., H.H.I., H.Y., M.G., B.U., N.P.Y., A.Ü., A.S., B.A., R.K.ve M.A. da suçlanıyor. Söz konusu kişilerin iş güvenliği ile alakalı eksikliklerin tamamlatılması ve hatalı uygulamaların düzeltilmesi için bir girişimde bulunmadığı ifade ediliyor. Ayrıca denetimler neticesinde tehlikeli durumu belirleyip gerekli önlemlerin alınmasını sağlamadıkları da dile getiriliyor.

Eski Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) Daire Başkanı V.D. ile dönemin TKİ Daire Başkanı olan A.S.nin de ihmali bulunduğu savunuluyor.
Zamanaşımı kapsamında savunması

İddianamede şüphelilerin üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerine yönelik savunmalarına da yer veriliyor. Ayrıca bir kısım şüphelinin 13 Mayıs 2014te yaşanan facianın zamanaşımı kapsamına alınması ve takipsizlik kararı verilmesini istediğine yönelik dilekçe kaleme aldığı ifade ediliyor. Fakat savcılık, zamanaşımı sürecinin 12 yıl olduğuna değinerek, Şüpheli ve bir takım şüpheli müdafilerinin savunmalarının mesnetsiz olduğunu aktarıyor.

İddianamenin kabul edilmesinin ardından yargılamaya Soma 2. Asliye Ceza Mahkemesinde bugün saat 09.35te başlanacak.

Çok geç açılmış bir dava

Hayatını kaybeden madenci yakınlarının avukatlarından Derviş Emre Aydın, kamu personeline yönelik görevi kötüye kullanma suçunun yetersiz kaldığı görüşünde. Avukat Aydın, DW Türkçeye yaptığı açıklamada, Görevi kötüye kullanma suçlaması asla kabul edilemez diyor ve ekliyor: Bizce olası kast ile insan öldürme suçlamasıyla ağır ceza mahkemesinde açılması gereken bir dosya iken geldiğimiz noktada 10 yıl sonra ancak görevi kötüye kullanma suçlamasıyla asliye cezada açılan bir dava var.

Üstelik Aydın, bu davanın açılmasında çok geç kalındığına işaret ederek, 301 kişinin öldürülmesinden bahsediyoruz. Bilirkişi raporları, kamu kurumlarındaki müfettişlerin ve denetim yetkisine sahip olan müdürlüklerin doğrudan bu konudaki ihmali nedeniyle bu katliamın gerçekleştiğini ortaya koymuştu ifadelerini kullanıyor.

Peki, davada nelerin yaşanması bekleniyor?

Avukat Aydın, madenci yakınlarının da duruşmaya katılım sağlayacağını belirtiyor. Aydının aktardığına göre savcılık, faciada yaşamını yitiren madenci ailelerini dosyaya mağdur olarak dahi eklemedi. Bu durumun sürecin daha da uzamasına sebebiyet vereceğini savunan Aydın, Biz dosyaya katılma talebimizi sunduk. Fakat mahkeme bunu duruşmada değerlendireceğini söyledi. Bu sorunlar bize bu yargılamanın da gerçekten adalete ulaşmayacak göstermelik bir yargılama olarak kalacağını gösteriyor diyor.
Soma faciasının 10uncu yılı: Ne olmuştu?

Somadaki Eynez Maden Ocağında 13 Mayıs 2014 tarihinde yerin 400 metre altında yangın çıktı. Yükselen karbonmonoksit gazı, o esnada kömür ocağında çalışan 787 madencinin hayatını tehlikeye attı. Çıkışa yakın noktalardaki madenciler kurtulmayı başardı. Ocağın dip tarafındaki işçilerin ise sığınabilecekleri bir yaşam ünitesi yoktu.

Üç gün süren arama kurtarma çalışmalarının sonrasında ocaktan 301 madencinin cansız bedeni çıkarıldı. Hayatını kaybeden madencilerin 217sinin çocuğu vardı, toplam 432 çocuk babasız kalmıştı.

Kazanın ardından madencilerin güvenliği için yeterince önlem alınmadığı ortaya çıktı. İşçilere verilen gaz maskeleri yetersiz ve eskiydi.

Dünyanın son 50 yıldaki en ölümcül ikinci maden kazası olarak nitelendiren Soma faciasına ilişkin davaya 2015te başlandı. Davanın seyrini ise Yargıtayın tartışma yaratan bozma kararı değiştirdi. Yedi yıl süren yargılama sonucunda dosyanın bir numaralı sanığı Can Gürkana 20 yıl hapis cezası verildi. Ancak şirketin yöneticisi Gürkan, beş yıla yakın cezaevinde kaldığı için Covid-19 izninden faydalanarak hapse girmedi. Madencilerin aileleri, Can Gürkana verilen hükmü, Ceza değil, ödül ifadesiyle eleştirirken işçilerin yakınlarının avukatlığını üstlenen Selçuk Kozağaçlı ile Can Atalay şu an cezaevinde bulunuyor.

Son güncelleme: 10:16 08.05.2024
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı