Hocaefendinin hayaliydi insanlığın kardeş olması. Dil, renk, ırk ayrımı olmadan aynı inançla, aynı hedefle insanların barış içinde bir arada yaşamasıydı.
HAYALİNİ GERÇEK OLDUÇile dolu hayatında son anına kadar yılmadan, usanmadan çalıştı mukaddes bildiği hedefler için Hocaefendi ve belki de en büyük meyvesini gördü cenaze töreninde.
Binler değil on binler akın etti dünya coğrafyasından. Kimi Hocaefendiye son çeyrek asırdır ev sahipliği yapan ABDden, kimi Avrupa, kimi Asya ya da diğer kıtalardan. Renkler, ırklar yoktu artık. Ortak olan şey Hocaefendi sevgileriydi.
Her bir ağızdan, her bir gönülden Hocaefendiye sonsuz teşekkür cümleleri döküldü. Kimilerinin sözleri dizildi boğazlarına konuşamadılar, kimileri göz yaşlarına boğuldu. Hüzünlü ama bir yandan da mutluydular. Allah sevgisini, Peygamber sevgisini öğrendikleri bu müstesna insana, Hocaefendilerine son vedalarını etmek için cenaze töreninde olabildikleri için.
İSİMLERİNİ HOCAEFENDİ VERDİBir kez daha yediden yetmişe, her coğrafyadan insanı bir araya getirdi Hocaefendi. Onların içinde öyle bir grup vardı ki, diğerlerinden daha şanslıydılar. Çünkü isimlerini bizzat Hocaefendi seçmişti. Onlar Hocaefendiyi belki hiç görmemişlerdi ama koşa koşa veda etmeye gelmişlerdi. 
Safiye onlardan biri. Vefat haberini aldığımda şok oldum ve aşırı üzüldüm. Haberi aldığımda abime Cenazeye gitmek ve orada Hocaefendi’ye veda etmek istiyorum‘ dedim diye başlıyor sözlerine. Sonrasında ise dinini ve peygamberini Hocaefendi ile sevdiğini anlatıyor. Hocaefendi’yi küçüklükten beri biliyorum ama onu ilk olarak Sonsuz Nur ile doğru düzgün tanıdım. O kitap bana Peygamber Efendimiz’i sevdirdi ve ilk kez ben İslam’ı böyle güzel gördüm ve aşık oldum. İmanım ondan sonra güçlendi ve Hocaefendi’ye çok teşekkür ediyorum. diyor.
Safiye gibi ismini Hocaefendinin seçtiği bir başka isim ise Selma. Selma da Hocaefendi sayesinde tanıyıp bilmiş Allahı ve Peyhaber Efendimizi. En güzel kamplarda dinlediğim vaazlarından tanıdım. Allah sevgisini ve peygamber sevgisini o kadar güzel anlatıyordu ki, ben de gerçekten derinden hissettim. Bu duyguları da başka insanlara anlatmak ve yaşatmak istiyorum diyerek sevindiriyor Hocaefendisini.
Betül de ismini Hocaefendinin ismini verdiği nesillerden. O da razı Hocaefendiden ve dileği mahşerde birlikte olabilmek. Hocaefendinin öncülüğünü yaptığı okullardan mezun olan Betül İsmimi Hocaefendi verdi. Kardeşim ve annemle birlikte cenaze törenine katıldık. Hizmet’in ABD’deki ilk üniversitesinin mezunlarındanım. Burada olmak hem hüzünlü, hem de gurur verici. Elhamdülillah bu halkadayız. İnşallah Rabb’im, mahşerde de böyle, bu halkada buluşmayı nasip etsin diye dua ediyor.
Küçük Sidal ise gururla söylüyor Benim adımı Hocaefendi koydu diye. Nijeryada doğup büyümüş. Daha çocuk yaşta ama çoktan büyümüş aslında. İnşallah biz de Hizmet’i devam ettireceğiz. Hocaefendi’nin bu kadar çok sevildiğini bilmiyordum. Burada gerçekten çok fazla insan var diyor..
Fransadan gelen bir başka seveni ise Aslında söyleyecek çok şey var diye başlıyor konuşmaya. Ama konuşamıyor. Boğazı düğümleniyor, göz yaşları müsade etmiyor konuşmasına. Söylemek isteyip de söyleyemediği sözlerini Allah ebeden razı olsun diyerek tamamlıyor zar zor. 
Kanadadan gelen İsmail ise birçok insanın düşüncelerine tercüman oluyor aslında. Yaklaşık 30 yıl önce tanıdım. Hocaefendi hayatın ta kendisi. Onu tanıdıktan sonra hayatımız anlam kazandı. Onu tanıdıktan sonra, onun eserlerinden istifade etmeye başladıktan sonra hayatımız güzelleşti. Bizim için büyük bir kayıp ama onun eserlerinden istifade edip, daha güzel günler hem bizim için hem de bizden sonra gelecek nesiller için olacaktır. diyor.
Eni Hadini ise Arnavutluktan gelip cenaze namazına yetişebildiği için kendini şanlı görüyor. Duygularımı ifade etmek benim için çok mümkün değil. Burada olduğum için bir yandan kötü hissediyorum, bir yandan da burada olduğum için mutlu ve gururluyum. Rabbim hepimizi Firdevs’inde buluştursun. Hocaefendi aklıma geldiği zaman Efendimiz’i ve Allah’ı hatırlıyorum. Biz denizi bilirdik ama deryaları bilmezdik. Hocaefendi evrensel değerleri öğretti. Bize başkalarını adına yaşamayı ve yaşatmayı öğretti diye ekliyor sözlerine.
YÜZBİNLER VEDA ETTİStadyuma gelip Hocaefendilerine veda etme imkanı bulan binlerce, on binlerce insan vardı. Yüreklerine sığmayan hüzünlerini, sessiz bir çığlığın sularına bıraktılar. En ufak bir taşkınlığa sebep olmadan el açıp dua ettiler. Kuran-ı Kerimler okuyup, göz yaşları döktüler. Onlardan kat kat fazlası ise ekranlarından izlediler Hocaefendinin sonsuzluğa uğurlanışını. Evlerde ya da kültür merkezlerinde bir araya gelen sevdikleri uzaktan da olsa son vedalarını yaptılar Hocaefendilerine...







