• Turkhane Logo

Semra Kuytul: Büyük bir operasyon uygulandı, tuzağa çekilmek istendik

Furkan Vakfı Başkanı Alpaslan Kuytul'un eşi Semra Kuytul, itikaf ibadeti yapma başvurularının "camiler zaten açık" gerekçesiyle kabul edilmediği ve ardından gözaltılarla kendilerine tuzak kurulduğunu söyledi.

22:23 06 Mayıs 2021 Perşembe
Semra Kuytul: Büyük bir operasyon uygulandı, tuzağa çekilmek istendik
Furkan Vakfı Başkanı Alpaslan Kuytul'un eşi Semra Kuytul, itikaf ibadeti yapma başvurularının "camiler zaten açık" gerekçesiyle kabul edilmediği ve ardından gözaltılarla kendilerine tuzak kurulduğunu söyledi.


Furkan Vakfı Başkanı Alpaslan Kuytul’un eşi Semra Kuytul, Furkan gönüllülerinin itikaf yapmak için müftülüklere başvurularının kabul edilmediğini ve ancak itikaf ibadetlerini gerçekleştirebileceklerinin ifade edildiğini belirterek, kendilerine kurulmuş bir tuzak olabileceğini ifade etti.

Justice Tv’nın program yayınına katılan Semra Kuytul, kendisine yöneltilen soruları cevapladı. İtikaf ibadetinin Cumhuriyet döneminde unutturulduğunu ifade eden Semra Kuytul, şunları söyledi: “Türkiye’de itikâf ibadetini ilk defa canlandıran son yıllarda, yani cumhuriyet döneminden sonra unutturulmuş olan bu ibadeti ilk defa gündeme getiren Alparslan Kuytul Hocaefendi oldu. Hatta o sene camilerde biraz sıkıntılar yaşandı derken Diyanet bunun müekket sünnet olduğunu hatırladı ve aslında Arap ülkelerinde ve Avrupa Ülkelerindeki Müslümanların rahatlıkla yaptığı, akıllarında olan bir ibadet Türkiye’de yeniden gündeme gelmiş olunca Diyanet de bunun karşısında durmak istemedi.”


İtifak ibadetinin önünü Diyanet’in açtığını ve teşvik ediyor gibi tavır sergilendiğine işaret eden Kuytul, “Bu vesileyle Türkiye’de unutulmuş bir sünnette ihya edilmiş oldu çok şükür. Ondan sonra bizimle alakası olmayan, bağımsız, kendi başına yaşayan birçok Müslüman, Ramazan ayında itikâf ibadetini hatırlayıp camilere gitmeye başladı, bunlara da şahit olduk çok şükür.” dedi.

Vakıflarına gönül veren beylerin itikaf yapmak için müftülüklere dilekçe vermeye gittiklerinin altını çizen Semra Kuytul, “Başvuru yapmadan, sanki sivil itaatsizlik yapmaya kalkışmışız gibi işte ‘İmamı, emniyeti, valiyi, kaymakamı dinlemiyoruz, biz camide ibadete giriyoruz’ diye bir tavır koymuşuz gibi, böyle bir iftirayla da karşı karşıyayız, bunu da özellikle belirtmek istiyorum.” diye konuştu.

CAMİLER AÇIK DİYE DİLEKÇELER REDDEDİLDİ

Furkan gönüllerinin dilekçelerinin müftülük ve kaymakamlıklar tarafından camilerin açık olduğu gerekçesiyle kabul edilmediğine işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti: “Bir kısmı alayvari bir şekilde reddedildi, bir kısmı ‘Girin zaten camiler açık bunun için dilekçeye ne gerek var’ tarzında bir takım ifadelerle reddedildi. Dilekçelerimiz alınmadığı için, tabi bizim resmi evraklarda görünmüyor, dolayısıyla bu baskını yapanlar, bizi başvuru yapmamış durumunda gösterdiler. Çünkü evrak yok ortada, çünkü almamışlar o evrakları, kabul etmemişler. ”

HOCAEFENDİ’NİN SON GÖRÜNTÜSÜ CAMİİ PENCERESİ ÖNÜNDE KUR’AN- KERİM OKUYOR

Kendilerinin provokatörlükle suçlandıklarını dikkat çeken Semra Kuytul, “Hocaefendi’nin Camideki son görüntüsü pencerenin önünde oturmuş Kur’an-ı Kerim okusa bir sakınca yok ama pandemide, evdekinden daha ferah temiz bir ortamda, tek başına oturan bir Müslüman provokatörlük yapıyor bunların dediğine göre! ‘Şu anda siz provokatörlük yaptınız’ diyorlar.. Biz böyle bir kasıtla yapmadık tamamen ibadetimizi gerçekleştirme niyetiyle yaptık ve hala karışılmayan camiler var oralarda arkadaşlarımız itikaftalar hiçbir sıkıntı yok ama böyle genel bir baskılama ihtiyacıyla geçekleşmiş, büyük bir operasyon yaşadık.” diye konuştu.

BÜYÜK CAMİ BASKINLARI SALININ İLK SAATLERİNDE OLDU

Gaziantep ve Adana dışında bir çok ilde de operasyon yapıldığını anlatan Semra Kuytul, “Aslında en büyük cami baskınları Salının ilk saatleri saat 02.00 – 02.30 civarında oldu. Çok büyük bir operasyon şeklinde, çok fazla camiye yapıldı. Telefonlar emniyet güçleri tarafından toplandığı için hiç kimse kayıt alamadı. Biber gazı da sıkmazlar zaten o saatten sonra… Pazartesi günkü olayın yankısından sonra ama biber gazı hariç her türlü darp, her türlü hakaret, zor kullanma, itme-kakma, küfretme… Bunların hepsinin dahil olduğu, maalesef bunları üzülerek söylüyorum; ayağı kırılan, kolu kırılan insanlar, darp etme esnasında üstlerinin başlarının yırtılması…

Fakat bunların birçoğunu görüntüleyemedik. Aslında çok daha büyük bir fecaat yaşandı yani o gece. Gaziantep’ten daha büyük fecaate sebep verecek görüntüler oldu. Camilerin etrafına sinyal kesiciler koymak gibi, şalterlerin indirilmesi gibi, ellerindeki telefonların toplanması gibi önlemlerde alınmış ve dolayısıyla bu yaşananları kaydedemedik biz. Yani bir kısmı kayıt altında onları bulup bulup arkadaşlarımız paylaşıyor ama tabi yansıyan, yaşadıklarımızın yani çok az bir kısmı!”

Son güncelleme: 22:23 06.05.2021
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı