• Turkhane Logo

Seçimler yaklaşırken yalan haber furyası da artış gösterdi!

Uzmanlar Gülencilik suçlamaları ve camide halay çekme görüntüleri türü sahte içeriklere karşı vatandaşı uyarıyor.

18:45 20 Mayıs 2018 Pazar
Seçimler yaklaşırken yalan haber furyası da artış gösterdi!
Uzmanlar Gülencilik suçlamaları ve camide halay çekme görüntüleri türü sahte içeriklere karşı vatandaşı uyarıyor.

Türkiyede 24 Haziranda gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri yaklaşırken, adayların ve partilerin kampanya yarışında özellikle sosyal medyada yalan haberlerin görünürlüğü artış gösteriyor.

Hedef alınan siyasilerin kim olduğu fark etmeksizin, internet ortamında dolaşan görsel ya da yazılı haber gibi görülen ancak doğru olmayan bilgiler, sosyal medya üzerinden büyük kitlelere ulaşabiliyor.

Ancak bilgi doğrulama uzmanları internet kullanıcılarını daha sorgulayıcı bir tavır alması konusunda uyarıyor.


Gülencilik suçlamaları öne çıkıyor

Türkiyede bu tür yalan haber ve dezenformasyon ile mücadele eden ve internette yayılan bilgilerin doğruluğunu kontrol eden teyit.org isimli web sitesinin kurucusu Mehmet Atakan Foça, bu seçim döneminde yaşananları hem Türkiyede siyasi kutuplaşma, hem de küresel çaptaki bir eğilimin yansıması olarak görüyor.

DW Türkçeye konuşan Foça, 24 Hazirana giden yolda tarafların birbirlerini Fethullah Gülen ile bağlantılı olmakla suçlamasının öne çıktığını belirtirken, her grup kendi rakibini elemek, kendi rakibinin kamuoyundaki popülerliğini düşürmek için yalan haberlere başvuruyor ifadesini kullandı.

Özellikle Twitter ve Facebook üzerinden montajlanan fotoğraflar ile yayılan yalan haberleri birçok sıradan kullanıcı doğrulama ihtiyacı duymadan paylaşıyor ve böylece kısa zamanda geniş kitlelere ulaşıyor.



  Fotoğrafın, Meral Akşener ve Fethullah Gülen’i yan yana gösterdiği iddiası doğru değil. Montajlanan fotoğrafın orijinalinde yer alan kişi, Meral Akşener’in eşi Tuncer Akşener. https://t.co/q5uqni4i02 pic.twitter.com/WWWSOd1zKY — teyit (@teyitorg) 7 Mayıs 2018
Örneğin Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) cumhurbaşkanı adayı Muharrem İncenin bir camide halay çekerken ya da İYİ Parti cumhurbaşkanı adayı Meral Akşenerin, Fethullah Gülen ile yan yana görüldüğü fotoğraflar sosyal medyada binlerce kere paylaşıldı. Ancak yapılan incelemerle hem İncenin hem de Akşenerin fotoğraflarının, başka fotoğraflara montajlandığı görüldü.


Fotoğrafın, Muharrem İnce’yi camide halay çekerken gösterdiği iddiası doğru değil. Görsel, iki farklı fotoğrafın birleştirilmesiyle oluşturulmuş. https://t.co/NZQo4Pksok pic.twitter.com/izVczTjk4l — teyit (@teyitorg) 9 Mayıs 2018

Bir başka örnekte ise geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Millet tamam derse çekiliriz ifadesi üzerinde Twitterda başlayan T A M A M ve DEVAM etiketli paylaşımlarda, her iki taraf da karşı tarafı yurtdışındaki hesaplardan destek almakla suçlamıştı, ancak bunun yanlış bir bilgi olduğu ortaya çıktı.


Görsellerin, T A M A M ve D E V A M kelimelerinin kullanıldığı tweetlerin hangi ülkelerden atıldığını gösterdiği iddiası doğru değil. One Million Tweet Map, harfleri arasında boşluk bırakılan her kelime için benzer sonucu gösteriyor. https://t.co/EVpQFhRb8b pic.twitter.com/BuP9CjDZgW — teyit (@teyitorg) 10 Mayıs 2018
Teyit.org kurucusu ve şef editörü Foça, genel kullanıcının telefonda bir haberi kaydırarak okuduktan sonra ek bir sorgulamada bulunmadan tükettiğini ve haber tüketim alışkanlıkları ve sorgulamamanın en büyük riski oluşturduğunu söyledi.

Veri odaklı habercilik

Türkiyede giderek artış gösteren yalan haberlerin, seçim döneminin ve küresel eğilimin yadsınamaz bir parçası olduğunu söyleyen bir diğer veri doğrulama sitesi Doğruluk Payından Batuhan Ersun, siyasi kutuplaşma ve radikalleşmenin ötesine geçecek yöntemler geliştirilmesi taraftarı.

DW Türkçeye değerlendirmede bulunan Doğruluk Payı Genel Koordinatörü Ersun, bu yüzden gazeteciliğin değer odaklı değil, veri odaklı yapılması gerektiğini söyledi.


Türkiye eğitim bütçesi konusunda AB ortalamasını yakalamış olmakla birlikte, birçok Avrupa ülkesinde eğitime ayrılan pay Türkiye’deki oranın üzerinde.https://t.co/OxDOeofkxx pic.twitter.com/wHY1iwI1wR — Doğruluk Payı (@dogrulukpayicom) 4 Mayıs 2018

Ersun, İçinde bulunduğumuz dönemde herkesin ilk yapması gereken şey, kuşkucu olmak ifadesini kullanırken, kuşku duyulan içerikleri mümkünse kontrol etmek, mümkün olmuyorsa da bu alanda faaliyet gösteren platformlara ulaştırarak doğrulatmak gerektiğini belirtti.

Diğer tehdit: Karşı görüşü taklit etmek

Montaj görüntüleriyle yapılan yalan haberleri ya da dezenformasyon niteliğindeki bilgileri açığa çıkarmanın çok da zor olmadığını kaydeden Foça, en büyük zorluğun ise farklı kimliklerle hareket eden hesapları takip etmek olduğunu söyledi.

Teyit.org kurucusunu, asimetrik propaganda olarak nitelendirdiği bu durumu karşı gruptan biriymiş gibi davranıp, o kitleyi toplayıp, sonra o kitleye yanlış bilgi vermek şeklinde tanımladı.

Foça örnek olarak 2014 yılındaki yerel seçimlerde kendisini Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) destekçisiymiş gibi gösteren bir grubun, partiye destek verenlerin Facebook üzerinden örgütlendikleri sayfalarda, üzerinde AK Partiye mührünü bas, CHPye çarpını at yazan bir görsel paylaştığını ifade etti.

Böyle bir oy pusulasının geçersiz olacağını kaydeden Foça, kılık değiştirerek bir grubu destekleyen kitlenin güvenini kazandıktan sonra bu şekilde yapılmış bir yanlış yönledirmenin tehlikesine dikkat çekti.



24 Haziran’daki seçimler ile ilgili dolaşıma giren şüpheli bilgilerin peşindeyiz. Bugüne kadar seçimler hakkında yaygınlaşan iddiaların doğrularına ve yanlışlarına buradan ulaşabilirsiniz: https://t.co/BH4k7O0NOZ pic.twitter.com/dzlxfkaJMZ — teyit (@teyitorg) 17 Mayıs 2018


Ne yapılmalı?

Foça sosyal medya kullanımı bilincinin ve medya okuryazarlığının arttırılmasının önemine dikkat çekerek, meselenin cehalet ile de açıklanamayacağını söyledi: Yalan haber paylaşan insana cahil demek ya da salaklıkla suçlamak gibi bir alışkanlık var… Araştırmalar bunun salaklıkla alakalı olmadığını gösteriyor. Bu biraz da zaman ayırmakla alakalı bir mevzu.

Doğruluk Payından Ersun ise son dönemde medya ve haber tüketimi üzerine yapılan çalışamalarda, Türkiyede insanların haber okumaktan kaçındıklarına dair çıkan bulgulara dikkat çekti.

Ersun, Bu durumda hem medyaya olan güvensizlik ve geçmiş tecrübeler var hem de insanların artık kendi psikolojilerini koruma güdüsü var şeklinde konuşurken, böylesi bir ortamda özellikle gençlere ve üniversite çağındakilere odaklanan medya ve doğruluk kontrolü atölye çalışmalarının önemini vurguladı.

İnsanların üç saniye içinde bilgi tükettiğinin ve sorgulamadan o bilgiyle hayatlarına devam ettiğinin altını çizen Foça, haber tüketimi alışkanlıklarında en azından basit bir kontrol mekanizması ile bilginin doğruluğunun sınanabileceğini kaydetti.

Bu da şu şekilde geçekleşiyor: Bir haber, bir bilgi paylaşıldığında o bilgiyi paylaşan hesabın niteliğine, geçmişine ve niyetinin ne olabileceğine dair bir sorgulama gerekiyor. Ayrıca bu tüketilen bilginin de sosyal medyadaki ve internetteki farklı kaynaklardan doğrulanması gerekiyor.

Çağrı Özdemir/ Deutsche Welle Türkçe

Son güncelleme: 18:45 20.05.2018
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı