• Turkhane Logo

​SDG'nin elindeki IŞİD emiri: MİT ile anlaşamadığımız için iki Türk askerini yaktık

IŞİD, Suriye'de büyük ölçüde yenilgiye uğratıldı ve çok sayıda IŞİD militanı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından esir alındı.

14:31 07 Mayıs 2019 Salı
​SDG'nin elindeki IŞİD emiri: MİT ile anlaşamadığımız için iki Türk askerini yaktık
IŞİD, Suriye'de büyük ölçüde yenilgiye uğratıldı ve çok sayıda IŞİD militanı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) tarafından esir alındı.





Deyrez Zorda yakalanan IŞİD emirlerinden İlyas Aydının Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ile ilgili iddialarında son olarak, 1 Eylül 2015 tarihinde yakılarak öldürülen iki Türkiye askeri Sefter Taş ve Fethi Şahin bulunuyor. 


Mezopotamya Ajansından Nazım Daştanın haberine göre, IŞİD militanı Aydın, MİT ile iki kez masaya oturulduğunu ve toplantılarda anlaşamadıkları için iki askeri yaktıklarını öne sürdü. 

Aydının iddiasına göre, iki asker rehin alındıktan sonra Türkiyeli yetkililer kendileri ile temasa geçti ve bir MİT heyeti ile Kilisin Çobanbey ilçesinde masaya oturdular. Yine iddiaya göre, IŞİD bu görüşmeden önce de IŞİD ve Türkiye’nin Musul Konsolosluğu çalışanları ve Astsubay Özgür Örsün 01 Ocak 2016 tarihinde Kilis sınırında kaçırılıp 5 Ocak tarihinde serbest bırakılması olayında masaya MİTle görüştü. 

IŞİD militanı Aydın, MİTle yaptıklarını iddia ettiği görüşmede, IŞİDe katılmak için Türkiye sınırını geçerken yakalananlar nedeniyle iki askerin esir alındığı söylendi. 

Türk tarafının iki askeri almak için uğraştığını öne süren Aydın, görüşmeye dair iddialarını şu sözlerle sürdürdü:

Bizi sıkıştırmamalarını talep ettik. Kafile kafile muhacirler gelip, Türkiye’den İslam devletine katılıyorlardı. Artık eskisi gibi olmuyor. Herkesin gözü önünde bunları bırakamayız dediler. Biz onları tutmak zorundayız. Dış güçler ve dünya bizi sıkıştırıyor, kapıları kapatın diye biz de sizi sıkıştırıyoruz dediler. Ayrıca ‘siz bizim için uzun sürede bir çıkarsınız ama bazı şeyler bizi sıkıştırdığı için biz de size yükleniyoruz, başka çaresi yok dediler.

Biz de dedik ki sizinle savaşmıyoruz. Halep’ten İran’ın Diyala sınırına kadar herkesle savaşıyoruz, bir tek sizinle savaşmıyoruz dedik. İlk başta nasıl davrandıysak öyle devam edelim diye. Orada bir sonuca varmadık. Onlar da biz de gidip bunun üzerine çalışalım, bundan sonra geçişler için nasıl kolaylıklar olabilir. Nasıl birbirimize zarar vermeden yürütebiliriz üzerinden tekrar görüşecektik.”

Aydın ikinci görüşme öncesinde Ankara patlamasının olduğunu ve Türk tarafının kendilerine, Siz mi yaptınız sorusunu yönelttiklerini iddia etti ve ekledi:

Bizimkilerin yanına gidince biz içerideyken niye böyle bir şey yaptınız dedik. Evet, biz yaptık dediler fakat tarihlerinde bir karışıklık oldu dediler. Bir sonraki görüşme için gidin Ankara patlamasını halifenin emri ile yaptık ama Suruç patlaması içtihattır; denildi. Onu halife emretmedi ve cemaatin bilgisi yok diye söylediler. Suruç’tan sonraki bütün patlamalar cemaatin izni ile yapılmıştır. Tabi ikinci görüşmede bunu da Erdoğan’a iletin dedik. Eğer İslam Devletine gelen muhacirleri sıkmaya devam ederse biz de sizi vurmaya hazırız. Elimizde hedefler ve yapılacak işler de hazır.

Eğer bu yeni politikanızda ısrar ederseniz Bağdat ve Şam’ı bırakıp, Konstantiniye’yi (İstanbul) almaya hazırız. Bu, Ebu Bekir Bağdadi’in mesajıydı. Bu ikinci görüşmede dile geldi. Böyle bir şey beklemiyorlardı. Onlar da bize tehditkâr konuşmalar yaptılar. Bizim örgütün insanların kameralar önünde öldürme reklamı çoktur. Johun’un ABD, Japon, Ürdünlüleri kesmeleri ve öldürmeleri var. Biz de onu kastettik, ‘istiyorsanız Türk askeri böyle bir hale düşsün onları kestiğimiz gibi onları keseriz’ deyince ‘bizim her gün vatan evlatlarımız şehit oluyor. İki evladımız daha şehit olmuş ne olur. Bizim her gün binlerce kardeşimiz bu toprak ve vatan için şehit oluyor” yanıtını verdiler. İkinci toplantı biraz daha bu tarz karşılıklı restleşmelere sahne oldu.”

İki askerin yakılması ile ilgili de Aydın, Toplantıdan sonra baktım, beş gün üst üste benim hakkımda haberler yapılıyor. Beni bu kadar yayınca ben üçüncü toplantıya gitmedim. O toplantıyı yapanlarla görüştüm, yine bir anlaşma olmamıştı. Anlaşma sağlanmayınca Bağdadi’nin şu sözü yayınlandı. Müslümanlar, Türkiye sizin savaş dairenize girmiştir. Onlar sizin için hedeftir. Bu söylem aslında örgütün Türkiye siyasetini açık olarak değiştirdiği tarihtir. Ondan sonra askerlerin yakılma olayı gerçekleşti. Onların çekimini yapan reklam ekibindeki kişileri de tanıyordum. Önce yakılacaklarını bilmiyordum. Gelip bana sordular. Kim öldürsün dediler. Ben de bu arkadaşlar güvenilirdir, bunlar yapabilir dedim. O yakanlar için söyledim bunu. Yakan kişi olan Hasan Aydın da benim cemaatimin Adana grubundaydı. Türkiye’deyken biz beraber çalışıyorduk. Daha sonra Hecin’de öldürüldü iddiasını ortaya attı. 

Son güncelleme: 14:31 07.05.2019
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı