• Turkhane Logo

Rusya-Ukrayna savaşında barış umudu: Avrupa'nın yeni 'Yalta' endişesi

Trump ve Putin'in Alaska'da yapacağı görüşme Ukrayna savaşı için barış umutlarını yeniden güçlendirdi. Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu güncel gelişmeleri okurları için kaleme aldı.

14:19 11 August 2025 Monday
Rusya-Ukrayna savaşında barış umudu: Avrupa'nın yeni 'Yalta' endişesi
Trump ve Putin'in Alaska'da yapacağı görüşme Ukrayna savaşı için barış umutlarını yeniden güçlendirdi. Samanyoluhaber.com yazarlarından Arif Asalıoğlu güncel gelişmeleri okurları için kaleme aldı.

Rusya ile Ukrayna arasında Şubat 2022’de başlayan savaşın üzerinden yaklaşık 3,5 yıla yakın sürenin geçmesinin ardından ilk defa bu kadar güçlü barış umudu doğdu. Son ay gerçekleşen yoğun diplomasi ve tehditlerin ardından, ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 15 Ağustos 2025 Cuma günü Alaskada görüşme kararına vardılar. 
Bu zirvenin Ukrayna krizinde dönüm noktası olacağı beklentisi yüksek. Özellikle bölgesel dengelerin de yeniden şekillenmesi muhtemel. Trump ekibinin arabuluculuk çabalarının uluslararası arenada ABDnin etkinliği artıracağı diğer bir husus. Geçen hafta Azerbaycan ile Ermenistan liderlerinin buluşması Trump’ın arabuluculuğunda gerçekleşmesi yine Washington hanesine yazılan büyük bir artı oldu. 
Alaska zirvesi hakkında ilk açıklamayı Trump yaptı. Rusya Devlet Başkanlığı Yardımcısı Yuri Uşakov, Trumpın açıklamasını doğrulayarak, Evet, 15 Ağustosta Alaskada bir zirve gerçekleşecek dedi. 
Trump, planlarını 6 Ağustosta İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile yaptığı telefon görüşmesinde paylaştığı ifade ediliyor. NYTnin kaynaklarına göre ABD Başkanı, görüşmelere sadece üç liderin (Trump-Putin-Zelenski) katılmasını öngördüğünü ve Avrupalı müttefiklerinden bu konuda olumlu geri dönüş aldığını aktardı.
Trump ve Putin arasındaki bu görüşme, iki ülke arasında son dönemde yaşanan gerilimlere rağmen, soğuk savaş döneminde olduğu gibi, diplomasi kanallarının açık olduğunu gösteriyor. Bu buluşmada, özellikle Ukrayna krizi, NATO’nun genişlemesi ve enerji iş birliği gibi kritik konular masaya yatırılacak.
Alaska Neden Seçildi?
Alaskanın seçilmesi, hem ABD hem de Rusyaya eşit mesafede olması ve Soğuk Savaş döneminde de benzer diplomatik görüşmelere ev sahipliği yapması nedeniyle sembolik bir anlam taşıyor. Uluslararası ceza mahkemesi tarafından hakkında suçlamalar olan Putin, hiçbir uluslararası güzergahtan geçmemiş olacak. Ayrıca, bölgenin enerji kaynakları üzerindeki küresel rekabet adına stratejik önemi ve tarihsel bağları açısından iki ülke içinde mantıklı bir tercih.
18. ve 19. yüzyıllarda Ruslar, Alaskada bir koloni kurarak bölgeyi Rus İmparatorluğunun bir parçası haline getirdiler. Bu dönemde, kürk ticareti önemli bir gelir kaynağıydı. Alaska, Rusya için hem ekonomik hem de stratejik (Bering Boğazına yakınlığı nedeniyle) bir öneme sahipti. 1867de Rus İmparatorluğu, Alaskayı ABDye 7,2 milyon dolar karşılığında sattı. Bu satış, Rusyanın bölgedeki etkisini sona erdirdi.
Zirvenin Gündemi: Ukrayna krizi ve küresel stratejiler
İki liderin Alaska’daki görüşmede öncelikli olarak Ukrayna krizinin kalıcı bir barış planı çerçevesinde çözümü üzerinde durması bekleniyor. Ayrıca NATO-Rusya gerilimi ve Doğu Avrupa’daki güvenlik dinamikleri; Enerji iş birliği ve küresel piyasalardaki istikrar arayışı; Ekonomik yaptırımlar ve ikili ticaret ilişkileri gibi konular masaya gelecek.
Polonyalı Onet gazetesinin iddialarına göre, ABD Özel Temsilcisi Stephen Whitcoff, 6 Ağustosta Putine sunduğu öneri şu unsurları içeriyor:
Ateşkes anlaşması (kalıcı barış anlaşması değil); Rusyanın toprak kazanımlarının fiili tanınması (nihai çözümün 49-99 yıl ertelenmesi); 
Rusyaya uygulanan yaptırımların büyük bölümünün kaldırılması.
Rusya Devlet Başkanlığı Yardımcısı Yuri Uşakov, “Alaska’daki görüşmenin ardından bir sonraki zirvenin Rusya’da yapılmasını planlıyoruz. Trump’a bu yönde bir davet iletilmiş durumda” açıklamasını yaptı. Bu, iki ülke arasında diyalog sürecinin devam edeceğinin önemli bir işareti olarak yorumlanıyor.?
Tarafların beklentilerinde büyük farklar var 
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, EWTN televizyonuna verdiği röportajda, “Rus tarafının çatışmanın sona ermesi için ne istediğini ilk kez bu kadar net anlayabildik ifadelerini kullandı. Ancak Rubio, Rusya ve Ukraynanın beklentileri arasında önemli farklar olduğunu da vurgulayarak Bu açığı kapatmak için çaba gösteriyoruz dedi.
Bloomberg ise tarafların bir bölgesel anlaşma üzerinde çalıştığını iddia ederek, Moskovanın Herson ve Zaporijya bölgelerindeki askeri operasyonları durdurması karşılığında Ukraynadan toprak tavizleri alabileceğini öne sürdü.
The Wall Street Journalın daha önce aktardığına göre, Putin yönetimi, ABDye Donetsk bölgesinden Ukrayna askerlerinin çekilmesini öngören bir barış planı iletti. Rus lider, kamuoyu önünde Zelenski ile görüşmeye açık olduğunu ancak bunun için belirli koşulların sağlanması gerektiğini vurgulamıştı. Ukrayna tarafı ise toprak tavizlerini kesin bir dille reddediyor.
CBSnin bir kaynağı, Zelenskinin doğrudan Alaskaya gitmek yerine video konferans yoluyla görüşmelere dahil olabileceğini ima etti. Alternatif bir senaryoda, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kulebanın ABD- Rusya müzakerelerine gözlemci sıfatıyla katılması gündemde. Beyaz Saray, taraflar arasında diyaloğun genişletilmesine açık olduklarını ancak kesin bir planın henüz belirlenmediğini kaydetti.
Putinin Koşulları, Zelenskinin Sert Tepkisi
Rusya Devlet Başkanı Putin, geçen hafta yaptığı açıklamada, Ukraynanın askeri kapasitesinin tamamen nötralize edilmesi ve Donbas ile Kırımın özel statüsünün tanınması gibi maddeleri öne sürmüştü. Zelenski ise buna, Toprak bütünlüğümüzden vazgeçmeyeceğiz. Rusya işgal ettiği yerlerden çekilmeden barış mümkün değil yanıtını verdi.
Ukrayna yetkilileri, kaybedilen topraklar konusunda diplomatik çözüm arayışlarını sürdürdüklerini ancak bu bölgelerin kaybını asla resmen tanımayacaklarını belirtiyor. Kiev yönetimi, Rusya’nın girişimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Batılı müttefiklerin desteğiyle toprak bütünlüğünü korumaya devam edeceklerini vurguluyor.
Diplomatik gözlemciler, Trump’ın toprak takası önerisinin Ukrayna tarafından reddedileceğini, ancak Rusya ile ABD arasında yeni bir müzakere sürecinin başlayabileceğini öngörüyor.
Üçlü Zirve İhtimali ve tarafların tutumu
Trump, Whitcoffun Moskova ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, Putin ile ikili görüşmenin yanı sıra Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenskiynin de katılımıyla üçlü bir zirve olasılığından söz etmişti. Ancak Kremlin yetkilileri, şu an odak noktalarının ikili görüşme olduğunu vurguladı.
Ushakov, Whitcoffun üçlü zirve önerisinin gündeme getirildiğini ancak detaylı olarak tartışılmadığını kaydetti. Diplomatik kaynaklar, önümüzdeki hafta gerçekleşmesi planlanan bu zirvenin Ukrayna krizinde yeni bir dönüm noktası olabileceğini belirtiyor. Özellikle ABDnin sunduğu önerinin detaylarının, bölgesel dengeler açısından önemli sonuçlar doğurabileceği ifade ediliyor.
Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenski ile üçlü görüşme olasılığına ilişkin soruya ise Buna karşı değilim ancak belirli koşulların oluşması gerekiyor yanıtını verdi.  Rus liderin bu koşulların henüz oluşmadığını daha önce ifade ettiği biliniyor.
Avrupanın yeni bir Yalta endişesi
Gelişmeleri Avrupalı liderler de kendi aralarında değerlendirme yaptılar. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy başkanlığında düzenlenen çok taraflı toplantıya ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Ukrayna Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak ve Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov katıldı. 
Fransa, Almanya, İtalya, Finlandiya ve Polonya ise ulusal güvenlik danışmanları düzeyinde temsil edildi.
The New York Timesın aktardığına göre Avrupalı yetkililer, ABDye yaptıkları brifinglerde 1945teki Yalta Konferansına benzer bir senaryonun yaşanmaması gerektiğini vurguladılar. Toplantıda, Ukraynanın kaderine ilişkin kararların Kiev ve Avrupa olmadan alınmaması gerektiği konusunda mutabakat sağlandığı bildirildi.
Putin, gelişmeleri partner ülkeler ile değerlendirdi
Putin, 8 Ağustos sabahı, ABD Başkanının özel temsilcisi Steve Whitcoff ile yapılan görüşmeyi ve sonrasındaki gelişmeleri Rusya’nın dost ve partner ülke liderleriyle değerlendirme yaptı. 
İlk olarak Çin Başkanı Şi Jinpingi arayan Putin, ardından Hindistan ve Belarus devlet başkanları ile görüştü. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ve Özbekistan Cumhurbaşkanı Shavkat Mirziyoyev istişare edilen diğer liderler arasında. Erdoğan ise bu kategoride aranan liderler arasında değil. 
Çin lideri Şi, Rusya ve Amerika Birleşik Devletleri arasında devam eden iletişimden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Şi, özellikle Ukrayna kriziyle ilgili olarak, karmaşık sorunların basit çözümlerinin olmadığını vurgulayarak, Çinin barış ve müzakereleri desteklemeye devam edeceğini ifade etti. Ayrıca Şi, görüşme sırasında, Rusya ile ABD arasındaki diyalogun devam etmesinin, küresel barış ve istikrar açısından büyük bir önem taşıdığını belirtti. 
Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Putinle Rusya-Hindistan ayrıcalıklı stratejik ortaklığını geliştirme konusundaki kararlılıklarını teyit ettiklerini ve yakın işbirliğini sürdürme konusunda mutabık kaldıklarını vurguladı.
Ayrıca Modi, Putinin bu yıl sonlarında Hindistana yapacağı ziyareti sabırsızlıkla beklediğini söyledi.
Sonuç olarak: Diplomasi trafiğinin ardındaki strateji
Söz konusu gelişmeler, Whitkoffun 6 Ağustosta Kremlinde Putinle yaptığı üç saatlik görüşmenin ardından yaşandı. 8 Ağustosta ise Trumpın sona erecek Rusyaya yönelik yaptırım ültimatomu vardı. Gelecek hafta gerçekleşecek Putin-Trump Alaska zirvesi Ukrayna krizinde bir dönüm noktası olacağı kesin. Ancak bunun hangi seviyede olacağını zamanla göreceğiz. Çünkü tarafların beklentileri halen birbirinden çok uzak. Başka bir husus Avrupadaki diplomatik çevrelerin endişeli olmaları. Trumpın Putin ile ikili anlaşma yaparak Ukraynayı bypass etmesi riskinden endişe ediyorlar. 
Bu zirve, Soğuk Savaş sonrası dönemin en kritik ikili görüşmelerinden biri olarak tarihe geçebilir. Ukrayna savaşı, küresel güvenlik ve enerji arzı gibi konularda yeni bir diplomasi sürecinin başlangıcı olup olmayacağı merakla bekleniyor. Putinin Alaska ziyareti gerçekleşir ardından da Trump’ın Rusya ziyareti gerçekleşirse, bu, 2018’deki Helsinki zirvesinden sonraki en üst düzey temas olacak.
15 Ağustosta Alaskada yaşanacak gelişmeler, yalnızca Ukraynanın değil, tüm Avrasyanın geleceğini şekillendirecek. Diplomasi mi zafer kazanacak, yoksa savaşın gölgesi daha da mı büyüyecek? Zirve ihtimalinin güçlenmesi bile Rusya piyasalarında olumlu etki yarattı. Moskova Borsası endeksi %5ten fazla yükselerek 2.500 puan seviyesini gördü.

Son güncelleme: 14:19 11.08.2025
SIRADAKİ HABER
Sayfa Başı